4.Bölüm

43 9 7
                                    

Kanlar yavaş yavaş göğüsüme doğru akmaya başlamıştı ki, tam o sırada Çağrı elindeki kahvelerle odaya girdi.Çağrı odaya girer girmez elindeki kahveleri bırakıp,babam bile demek istemediğim adama doğru saldırdı.Dövüşçü olmamız bize avantaj sağlamıştı.O adam belirli bi zaman dilimine kadar dayak yedikten sonra delil bırakmamak amacıyla yere düşen bıçağını alıp kaçtı.Çağrı hızla yanıma geldi ve boğazımdaki yaraya baktı.Yarayı görür görmez kendi canı yanıyormuş gibi yüzünü buruşturdu ve telefonunu alıp ambulansı aradı.Ben hâlâ kendime gelmeyi ve olanları sindirmeye çalışıyordum.Ellerim ve ayaklarım tir tir titriyodu.Çağrı"Sakin ol Gece geçti ve bitti"dedi ama yanılıyordu bitmiyordu bu adam bi yolunu bulup hep benim hayatımı mahvediyordu.Çağrı benim sırt çantamı sırtına takıp benim telefonumla kendi telefonunu cebine koydu.Beni kucağına almak için yanıma geldi ama red dedim."Teşekkürler kendim inebilirim"dedim."Zaman kaybedemeyiz kan kaybediyorsun"diyip beni kucağına aldı ve hızla merdivenlere yöneldi.Dışarıya çıktığımızda soğuk rüzgar yüzüme çarpınca rahatladım.Boynumdaki kanlar yavaş yavaş Çağrı'nın kıyafetine buluşmaya başlamıştı.Ambulans ın siren sesleri kulağımı tırmalarken,gözlerim yavaş yavaş kapanmaya mahkum düşüyordu en son Çağrı'nın "Gözlerini kapatma Gece uyan"diye bağırdığını hatırlıyordum.Tam kendimi uykunun kara sularına teslim edecektim ki o müthiş koku burnuma tekrar doldu.İstemsizce gülümseyip kendimi uykunun kollarına teslim ettim.
💫💫💫
Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım. Başımda inanılmaz bir ağrı vardı. Bir kolumda serum ve kan torbası vardı.Odada ise Belis,Asel ve Su vardı.Bana hesap sorar gözlerle baktıklarında "Boku yedik" diyerek mırıldandım.Su benim en yakın kız arkadaşlarımdan birisiydi sapsarı ,kıvırcık saçları ve su yeşili gözleri vardı.Aramızda en güzeli oydu.Belis'e gelirsek Belisin doğal bi güzelliği vardı.Beline kadar ulaşan kahve rengi saçları ve aynı renk gözlere sahipti.Asel'e gelecek olursak o aramızdaki en inatçı ve en flörttözüydü onunda benim gibi kısa, siyah saçları ve siyah gözleri vardı gerçekten oda fazlasıyla güzledi.Ben Asel'in tersini Aşka inanmıyordum ve aşırı saçma buluyordum.
Su söze girerek"Kızım bize okula gidiyorum diyosun okula gitmediğini Sevgi abladan öğreniyoruz, saatler boyunca seni arıyoruz telefonlarımızı cevap vermiyosun çünkü neden Gece ablamız aşırı meşgul demi.Bize nerde olduğunu haber veremeyecek kadar yoğun telefonlarımızı açamayacak kadar meşgul,Ama sonra ne oluyor gece 4 te tanımadığımız çocuğun teki Gecenin telefonundan bizi arıyor ve diyo ki Gece hastanede gelin"bunların hepsini tek nefeste söylediğine yemin edebilirdim.Kızlar dövüştüğümü bilmiyordu bu yüzden onlara mantıklı bir açıklama yapamıyodum.Bunu onlardan saklamamın tek sebebi Yağız ve Efe bile dövüşürken zarar gördüğümü ve bırakmam gerektiğini söylüyorlarken kızlara bunu hiç anlatamazdım."Telefonum kapalıydı.Özür dilerim"diyebildim sadece.Asel sen ciddi misin der gibi bakıyordu "Bumu yani" dedi Asel dalga geçer miş gibi.Belis kızları dürterek kızın üstüne gitmeyin kötü bişey atlatmış belliki dedi.Aramızdaki en anlayışlı oydu.Gözlerimin içine bakarak "Bunu sana kim yaptı?"diye sordu.Hiç düşünmeden "Babam"dedim baba olmayacak kadar aşağılık bi adam olmasına rağmen.Hepsinin gözleri cevabımı duyar duymaz fal taşı gibi açıldı.Su"Ne!"diye şaşırırken Asel"Vay sürtüğe bak senn"diye söyleniyordu.Gerçekten aralarındaki tek akılı Belis olacak ki "İyide bu adam tutukluydu nasıl olduda çıktı. Seni kaldığın yurda kadar hatta olduğun yere kadar buldu?"diye sordu."Bende bunu düşünüyorum işte 10 yıl sonra nasıl?"Bu adam hakında konuşmak her zaman beni kötü ve rahatsız hisetir mişti ve herzaman ki gibi yine saçma sapan ataklar geçirmeye başlayacaktım.Ben kendimi bildim bileli piskolojik problemlerim vardı ama bunları dert edinmiyordum.Ellerim yine titremeye başladığında odanın kapısı aniden açıldı ama o kadar aniydiki neredeyse yerimden sıçramıştım.Odaya Efe,Yağız ve Çağrı girince Su yine mi bunlar ya der gibi gozlerini devirdi.Yağız"Ee uyanmış lan bu,hani yoğun bakımdaydı" diye hesap sordu Efe'ye Asel "Ağzınızdan yer almasın ne yoğun bakımı ya Allah korusun"dedi.Efe"Şey Çağrı bana Gece bıçaklandı diyince bi an öldü sandım"dedi ciddi ciddi.Yağız Efe'ya dalmamak için kendini zor tutarkan.Çağrı'nın gözleri sadece benim üzerimdeydi.Muhtemelen iyi olup olmadığımı anlamaya çalışıyordu.Belis lafa girdi ve "Gece biz sabah 6 gibi hastaneye geldik ve saat şuan 12 eğer birazdan oyalanırsak Sevgi abla bizi haşlayacak"Çokta haklıydı Sevgi abla kaldığımız yurddun müdürü gibi birşeyiydi.Bizle olması gerekenden yakındı ve bu benim hep hoşuma gitmişti.Su"Sevgi abla hastanede olduğunu bilmiyo dün akşam 9 gibi bişeylerin ters gittiğini anlayıp arkadaşında kalacak demiştik çaktırma"dedi göz kırparken.Üçünede tek tek sarıldıktan sonra birbirimize veda ettik ve gittiler.Kızlar odadan çıkar çıkmaz Yağız bana döndü ve "Şu aralarında senden sonra en kısa olan, siyah kısa saçlı kim?"diye sordu "Belis'ten bahsediyorsun galiba noldu beğendin mi?"diye sordum Yağız "Dünyada başka kız kalmadı sanki."Efe"Yav bu kız piskopat mıdır nedir 3'müzü de tek tek sıkıştırıp tehdit etti.Dediği an kahkaha atmaya başladım.Öyle bi güldüm ki neredeyse 2 günlük sinirimi stresimi atmış gibi hissediyordum."Ne dedi"dedim bi yandan gülerken. Yağız "Sakın Geceye dokunmayın eğer gecenin kılına bile zarar gelirseee sizi mahvederim. Anlaşıldı mı aslan parçaları"yapmacık bir ses tonuyla Belisin taklidini yapıyordu.Ben daha çok gülmeye başlayınca Çağrı "Sanki yicez yarabim ya" diye söylenirken iztemsizce daha fazla gülüyordum.Kızlar sadece Yağız'ı tanıdığı için böyle davranmaları normaldi.Onalara güvenmedikleri için teretürde kalıyolardı.Efe yanıma geldi ve "İyimisin"diye sordu.Ona hâlâ kırgındım.Kafamı salamakla yetindim.Yağız"Kızım yapma böyle"
"Ya neyi yapmayım neyi zorla iş yaptırıyosunuz resmen"diye söylendim sonuna kadar haklıydım da.Kimse kimseyi zorla biyere götüremezdi."Saçmalık"Çağrı "Zahmet olmazsa bana da anlatabilir misiniz"dedi Dünden beri çocuğa sanki o yokmuş muâmelesi uyguluyorduk.Yağız Çağrı yı koluyla dürtüp "Ben sana sonra anlatırım"dedi.Odaya doktorlar girdi ,duş almam için serumları çıkartıktan sonra boynumdaki yarayı su geçirmez bantlarlar sardılar, odayı tamamen terk edip beni yanlız bıraktılar.Yataktan kalktıktan sonra çantamı da alıp banyoya girdim.Küçük ve şık bir banyoydu, sıcak suyu açıp sıcak suyun altında yaklaşık 20 dakika gevşedim.Bu bana çok iyi gelmişti, kafam allak bullaktı.Hâlâ olan olayları atlatamamıştım.Babam bu kadar yıl sonra nasıl hapisten çıkmıştı yada kaçmış mıydı belki hiç tutuklanmıştı bile.Nerden kafası estti de beni aradı,buldu geldi ve beni öldürmeye kalkıştı.Varlığımı bilr unuttuğunu düşünüyordum oysaki.Durduk yere nerden çıkmıştı ki.Neden beni öldürmek istiyordu.
NEDEN!?
Aklım hayalim almıyodu bu yaşananları,hâla korkuyordum ve stresliydim.Bi bakımdan hâlâ ellerim titriyodu ama sorun değildi.Vücudumu havluyla kuruldıktan sonra çantamı açtım.Normalde yanımda giyecek bişeyim yoktu ama kızlar bunu düşünmüş olmalı ki çantama giyecek bişeyler koymuşlardı.Kızların getirdiği siyah eşfortmanı ve bana yeterince büyük gelen gri hırkayı üstüme geçirip fermuarını kapatım.İçime südyen giymemin gereksiz olduğunu düşündüğüm için giymemiştim.Saçımı tarayıp yatağa oturduğumda odaya Efeler geldi."Siz üçünüz baya iyi anlaştınız bakıyorum"Çağrıdan bahsediyordum hemen kaynaşmışlardı.Bi anda grubumuzun bir parçası haline gelmişti.Çağrı gergin bi şekilde ellerime baktı ellerimin titrediğini görünce sıkıntılı bir nefes verdi.Konuşmuyolardı sadece yüzüme bakıyorlalrdı"Bişey mi oldu" hiçbiri cevap vermedi.Neden böyle davrandıklarını anlamaya çalışıyordum.Erkek bir hemşire içeri girdi ve tekrar serumları taktı bu sefer vitamin de almam gerek mişti.Yağızlar hâlâ başımda dikiliyodu.Hemşireyle beraber onlarda çıktı arkalarından seslenmiştim ama duymazlıktan gelmişlerdi.Ne olduğunu anlamaya çalışırken kapının önünden Efe ile Çağrı'nın tartışma sesleri geliyodu.Efe:"Görüşmesi lazım"
"Bunun bende farkındayım"diye bağırdı Çağrı "Şuana hazır değil yapamaz."
"Afedersinde sen kimsin"dedi alayla.Bunu diyen Efe olmalıydı."Fikrini soran olmadı ki sana"Bencilce davranıyodu normalde asla böyle biri değildi şimdi ne olmuştu da böyle davranıyodu.Yağızın sesi duyuldu "Tamam sakin hastanenin ortasında kavga etmeyin ve şunu yapmayı kesin"Çağrı derin bir nefes alıp"Siz bilirsiniz ama kaldıramayacak"dedi.Haklıydı.Kaldıra bilceğimi sanmıyordum.Oda nın kapısı aralandı içeriye tanımadığım bir hanımefendi girdi.Uzun sarı saçları vardı.Yanıma bir sandalye çekip oturdu."Yanlış geldiniz galiba."Gülümsedi titreyen ellerime ve bacaklarıma bakarak."Korkma.Sterse girmeni gerektiren bişey yok."Zorlukla gülümsemeye çalıştım.Muhtemelen de başarılı olamamıştım ama sorun değildi."Ben Beste 35 yaşındayım"Kesinlikle daha genç gösteriyordu."Gece"
"Gece 17 yaşındasın yurdda kalıyorsun vee piskolojik olarak desteğe ihtiyacın var Hepsini biliyorum" Derin bi nefes aldım "Yok" Ne yok dermişcesine bakınca; "Yardıma ihtiyacım yok"dedim."O zaman neden buradayım?"
"Bilmem sizi çağıran enayi lere sorabilirsiniz"Gülümsedi gözü tekrar titreyen ellerime kayınca istemsizce bende ellerime baktım."Seni bu kadar korkutan şey ne?"Susstum.Sadece yüzüne bakınmakla yetindim.Bu sefer bana farklı bi soruyla yaklaştı."Seni derinden etkileyen olayı yada olayları anlatmak istermisin?"Yeterince sıcak yaklaşıyordu ama yine sustum. Diğer elimle kolumu kaşımaya başladım. Tırnaklarım uzun olduğu için derimi çiziyordu ama bunu umursamadım."Alatabilirsin aramızda kalırlar"Ses tonunda güven vardı.Her konuşmasında kolumu daha sert ve hızlı bir şekilde kaşıyordum.Gözleri nihayet kolumu bulunca gözlerini kısarak bi süre koluma baktı."Yüzleşme korkusu"diye fısıldadı.Kolum çoktan kanamaya başlamıştı.Kadın bir anda ayaklandı ve aceleci tavırlarla etrafa bakındım. Gözü acil durumlarda hemşire çağırma butonuyla buluşunca hızla düğmeye 3 defa üst üste bastı.Kolumu hâlâ kaşıyordum kadının ne yaptığını algılamaya çalışırken odaya bir anda 4 tane doktor aynı anda girdi.Son gelen arkasından kapıyı kitledi.Sanırım Yağız,Efe ve Çağrıda benim gibi neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.İçeriye sesler gelmeye başlayınca başıma inanılmaz bir ağrı girdi.Kolumu kaşıdığım elim git gide hızlanırken Bestenin sesiyle Besteye döndüm."Boynundaki yarayı baban açmış.Kalbindeki yaranın sorumlusu da mı o?"Bu bardağı taşıran son damlaydı kız içeriye girdiğinden beri herşeye katlanıyordum. Bu kadarı fazlaydı."YETERR!"diye bağırdım yataktan kalkarken."Hadini aşma"Vücudum titremesi yüzünden zar zor ayakta duruyordum.Gözlerim dolmuş ve ağlamaya başlamıştım."Doğru tespit"dedi kafasını sallarken.Komidindeki vazoyu alıp hızla yere fırlatım.Bağrıp çağırıyordum çığlık atıyodum.Kolumdaki serumlari çekerek yere fırlatım.Yatağımdaki yastık ve çarşafları çekip bi köşeye attım.Delicesine bağırıp içimdeki yangını söndürmek istiyordum ama kâfile.Doktorların dördüde gelip bir anda beni durdurmaya çalışınca kollarımı ve bacaklarımı onlardan kurtarmaya çalıştım.Bağırmaktan boğazlarım ağrıyor Ağlamaktan gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu."Bırak beni"diye bağırdım son gücümle.Ben tepindikçe doktorlar daha sıkı tutuyorlardı buna dayanamamış olacaklar ki koluma saplanan iğneyle hareket etmeyi bıraktım.Son bir kez kapıya doğru baktığımda kapı kırılmış bir vaziyete,içeride Yağız ve Efe'nin olduğunu gördüm çünkü Çağrı baştan beri yanımda beni sakinleştirmeye çalışıyordu ve ben bunu yeni fark ediyordum.Gözlerim tamamen kapandı ve ben kendimi yerde buldum. Yağız "Ben demiştim"diye fısıldadı.
💫💫💫
Gözlerimi açtığımda odada kimse yoktu.Koluma doğru baktığımda koluma bir bant yapıştırmışlardı nedenini anlayamamıştım.Büyük ihtimalle yine saçma sapan ataklarımdan birini geçirmiştim ve kendim yapmıştım.Sorun değildi her zaman oluyordu bu tarz şeyler.İçeriye herzaman ki hemşire abi geldi ve "Yordun be bizi kızım"bunu söylerken bi yandan serumlarımı kontrol ediyor ve gülümsüyordu."Çok mu uğraştırdım"dedim mahcup bi sesle."Senin elinde olan bişey değil bunu biliyorum fakat senden bu kadarını beklemiyordum pes doğrusu"
"Kaldıramadım ve zaten sizde kaldıramayacağımı biliyordunuz.Bilerek üstüme geldiniz sizin hatanız"Gerçekten de onların hatasıydı.Kaldıramayacağımı hepsi biliyordu.Özelikle Beste cadısı bunu fazlasıyla farkındaydı.Beni kışkırtıp kriz geçirmemi sağladı sonrada kıriz esnasında nasıl tepkiler verdiğimi not aldı.SAÇMALIK, diyerek söylendim içimden.Hemşire "Kendini yorma ve dikkatli ol" yanımdan kalktı ve kapıya doğru yürüdü."Kaldıramayacağım biliyordunuz bilerek yaptınız değil mi?"duydu ama cevap vermedi.Onun odadan çıkmasıyla çocukların odaya girmesi bir oldu.Yağız yanıma geldi ve oturdu.O sırada bende çantamdaki sigara paketini arıyordum.Efe "Günaydın güzelim"dedi. Uyarıcı bi tonla öksürdüm."Güzelim değil."Çantamdan nihayet sigara paketini bulmuştum.Pakketten bi dal sigara çıkartıp dudaklarımın arasında sıkıştırdım.Yağız "İçmesen ölür müsün"diye mırıldandı.Kafa salayarak "Ölürüm"dedim.Sabır dercesine kafasını salladı.Efe'nin gözleri üzerimdeydi ama ben ona bakmamaya çalışıyordum.Sigarayı yakmaya yeltendiğimde dayanamayıp yanıma gelip dudağım arasındaki sigarayı aldı ve çöpe attı."İçemezsin"
"Sordum mu Efe?" Derin bi nefes alıp konuşmaya başlayacaktı ki Yağız; "Dikişlerin alınana kadar yurdda gidemiyeceksin.Biz Çağrı ile yurddan kıyafetlerini almaya gidelim mi?"Kafa mı sallamakla
yetindim.Dediği şey mantıklıydı ama nerede kalacaktım.Hastaneden beni ya yarın ya bugün çıkaracaklardı.Dikişlerimin alınması en az 3 gün sürerdi.O üç gün kim bilir nerede kalacaktım.Yağız ve Çağrı odadan çıktıktan sonra Efe yattığım yatağa oturdu ve elerimi ellerinin arasına aldı."Gece bak,biliyorum bana dargın ve sinirlisin ama bunu yapmam gerekiyo"sözünü kestim."Gerekmiyodu Efe gerekmiyordu.Sen benim bu konuda hassas olduğumu bile bile o kadını buraya getirdin,kaldıramayacağımı biliyordun biliyordunuz hepiniz.Ama bunu bilmek sizi durdurmadı.Bunu bana neden yaptın?Travmam olduğunu en iyi sen bilirken,bunu yapmak hoşuna mı gidiyo Efe?Hoşuna mı gidiyor?Sana dedim Yapabilirim dedim.Bir piskoloğa gerek yok dedim.Başarabilirim dedim.Bana inanmadın.Dedim ki tamam.Belki haklıdır yapamam belki bi ihtimal.Kabullendim ama babam tarafından saldırıya uğradıktan hemen sonra yapman,ben bile daha olanları atlatamamışken o salak kadının bilerek üstüme gelip, beni krize sokmasına sesiz kaldığına inanamıyorum." Gerçekten Efe'ye inanamıyordum."Sadece zaman ver bana teşekkür edeceksin" kafımı olumsuz anlamında iki yana salladım."Kırgınım" bi süre bekledim diyecek kelime bulamıyordum."Efe"diye ekledim.Bi anda gözleri büyüdü Efe'nin "Özür dilerim"diye mırıldandı."Seni kırmak istememiştim."Gülümsedim onun bu halleri beni deli ediyodur.Benden özür dilerken öyle tatlı oluyordu ki dayanamayıp yanıma çağırdım.Bana daha çok yaklaştı."Sarıla bilir miyim?"diye sordum.Dudakları kırıldı.Yanıma gelip yatağa uzandı.Kollarıyla belimi kavradı ve beni kendine doğru çekip sıkıca sarıldı.Kafamı onun boynuna gömüp kokusunu içime çektim.Efe'yi çok seviyordum.Beni abim gibi koruyor sahipleniyordu Bunun dozunu biraz kaçırdığında işte böyle kavgalar çıkıyordu.Ama en fazla 2 gün sonra barışıyorduk."Gece"diye fısıldadı kulağıma.Kafamı kaldırdım ve konuşması için ona baktım."Hiç yemek yemedin kantinden bişeyler alıp geliyim mi?"olumsuz anlamda kafamı salladım."Aç değilim"aslında açtım ama iştahım yoktu.Bi süre daha sarmaş dolaş yattıktan sonra Efe tüm gece uyumamış olacak ki hemen uyuya kalmıştı.Onu uyandırmadan ayağa kalktım ve serumumun aslı olduğu demiri tutarak odadan çıktım. Sebepsizce içimi husursuzluk kaplamıştı.Kendime gelemem için dışarı çıkıp hava almam gerekiyordu.Dışarıda yağmur yağıyordu.Hava kara bulutlardan dolayı karanlık denebilecek kadar solgundu.Dışarıya çıktım yağmur damlaralaları hızlı bi şekilde saçımı ve yüzümü ıslanmaya başlamıştı.Kafamı gökyüzüne doğru kaldırıp gözlerimi kapattım.Yağmur damlalarının yüzümü ıslanmasına izin verdim.
O gecede yağmur yağıyordu fakat benim için değildi.Ben bunu daha sonra anlamıştım.
Kolumda bi el hosedince ürkek kolumu tutan kişiye baktım.Neyse ki kolumu tutam kişi Çağrı'dı tanıdık yüzünü görünce derin bi nefes aldım. Korkudan titrediğimi fark etmiş olucak ki "Korkma Bal" diye fısıldadı.Bal mı? Bu çocuk bana aklınca yemek felan mı demeye çalıştı. Bileğimden tutarak beni çekiştirdi."Nereyee"diye mırılandım fakat cevap vermedi.Kantine doğru yürüdüğümüzde beni Yağız'ın, Efe'nin,Su'yun,Belis'in birde Asel'in otutturduğu masaya otururdu.Kalabalığa karşı kaşlarımı çatınca kızlara "Sizin burda ne işiniz var?Ayrıca Efe az önce uyumuyo muydu?Yağız hastaneye ne ara girdi?" Yağıza döndüm."Uçarak mı girdin çocuğum"Yağız sırıtarak bana baktı."Konuşmamız gereken konular var Arkadaşlar"bi anda ciddileşmişti.Efe sıkıntıyla Yağız'ın sözlerini devam ettirdi."Sanırım peşimizde biri var.Gece farkında değil ama yaklaşık 3 gündür bi araba tarafından takip ediliyor.Yağızla ben bu durumu fark ettik ve arabanın plakasını aldık"gergin bi şekilde soluk verdi.Yağız"Fakat sahte plaka.Bu bizi biraz daha şüphelendirsede sesimizi çıkaramadık.Taki hepimize bilinmeyen bir numaradan mesaj gelene kadar"Yağız laflarını tam bitirecekti ki masadaki telefonlara aynı anda bildirim gelince hepimiz birbirimizle bakıştık.Asel duydukları üzerine şoka girerken Belis tam tersine soğuk kanlılığını koruyordu.Su affalamış gözlerle telefonuna bakarken Çağrı olanları daha önceden öğrenmiş olacak ki hiç tepki vermiyordu.Hepsi aynı anda telefonları eline alınca hep bir ağızdan bi küfür savurdular.Yanımda telefonum olmadığı için meraktan ikiye çatlıcaktım ki dayanamayıp Çağrının elindeki telefonu çekip mesajı
okudum.
Bilinmeyen Numara:Sanırım Avlarımı fazla hafife alıyorum.
Bilinmeyen Numara:Beni bu kadar kolay fark edeceğinizi sanmıyordum.

Tutsak UmutlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin