1.Bölüm

35 5 7
                                    

Uykumdan kulağıma dolan bir çığlık sesiyle sıçradım. Düzensiz hale gelen nefesimi kontrol altına almaya çalışırken elim istem dışı kalbimin üstüne gitti ne kadarda hızlı atıyordu. Az önce gördüğüm rüyayı anlamlandırmaya çalışırken mutfaktan gelen gürültülerle düşüncelerime ara verip yataktan kalkarak içeri girdim. Demir bir bira alıp sandalyede oturmuş gözlerini tahta zemine dikmişti. Geldiğimi duyunca  bakışlarını kaldırıp bana baktı.

'' Benimle aynı şey yüzünden mi ayaktasın ? '' bunu söylerken adeta fısıldamıştı. Korkuyordu sanki vereceğim cevaptan. Oysaki ikimizde biliyorduk bu tarzdaki rüyaları asla boşu boşuna görmezdik özellikle rüyalarımız benzerse mutlaka altında yatan büyük bir şey olurdu. Bu şey bazen geçmişi bazen geleceği anlatırdı bize. 

Karşısındaki sandalyeyi çekerek  yavaşça oturdum. Masanın üzerindeki sigarayı yakarak derin bir nefes çektim içime. ''Ne gördün ?'' 

Bakışlarını yeniden zemine çevirip birasından bir yudum aldı.'' Sanırım geçmişi.''

Benimde içimde aynı his vardı yaşadığımı hatırlamadığım korkunç bir sahne gibiydi gördüklerim. Küçük bedenlerimiz eski bir depoya benzer tozlu bir yerde yükselen çığlıklarımız ve etrafımızda bizim bu acımızdan zevk alan bir grup adam. ''Kimdi onlar hatırlıyor musun ?'' diye sorduğumda  başını usulca iki yana salladı.

''Kim olduklarına dair en ufak bir fikrim yok '' gözleri kararmıştı sanki içinde büyüyen ve ruhunu kemiren bir dert yumağı vardı. Aynı şey benimde içimi kemiriyordu.

'' Bu böyle olmaz Demir gerçekleri öğrenmemiz lazım.'' dediğimde bana bakarak kafa  salladı.

'' Zor olacak ama biliyorsun değil mi ?'' diyerek birasındaki son yudumu aldı. Gördüğümüz rüyaların ana nedenini anlamanın tek yolu bir büyüydü. Bu büyüyü yapabilecek tek kişi ise ormanın derinliklerinde yaşayan Damien isimli bir büyücüydü. Ona gitmek insanın kendine yapabileceği en büyük kötülüktü aslında ama şuan için başka bir çözüm yolu da yoktu.

Damien'ın ormanın derinliklerindeki evinin önüne gelince derin bir nefes aldık. Buraya her gelişimizde Damien büyüsünü yapmak için birimizi seçerdi ve seçtiği kişiyi büyük bir fiziksel acı beklerdi. Gerçeklerle yüzleşecektik ve bu korkunç gerçekleri kabul edebilecek miydik yoksa kaçacak mıydık? Bu bilinmezlik yüzünden içimde bir sıkıntı vardı ama bir yandan da merak ediyordum gerçekleri öğrenmek için ne kadar çok mücadele etsekte ne kadar acı çeksekte ne kadar kaçsakta öğrenmek için yapacağımız her şeyi yapacaktık. Damien'ın kapısını çalarken gözlerim kapalı olarak dua ettim gerçekleri öğrenirsem onları kabul edebilecektim ve hayatıma devam edebilecektim. Kapı gıcırtılı bir şekilde açılınca düşünmeyi bırakıp gözlerimi açtım. Uzun sıska vücuduyla karşımızda dururken yüzünde kötücül bir bilgelikle bizi süzdü. 'Benim sevgili ikizlerim bende sizi bekliyordum içeri girmez misiniz ? ' diyerek yana çekildi ve eliyle bize içeriyi gösterdi.

Damien'ın evi karanlık ve korkunçtu .İçerideki ağır baharat ve çiçek kokusu tanıdıktı. Tavana kadar uzanan kitaplıkta kalın bir toz tabakası oluşmuştu. Koltuğun karşısındaki orta sehpanın üstünde duran açık kitaplar ve içerisinde ne olduğunu anlayamadığım iki kase sıvı bizim geleceğimizi bildiğini gösteriyordu. Şuan konuşmam gerekiyordu bunun farkındaydım ama bütün vücudumu bir titreme almıştı aşırı gergin hissediyordum kalbim çok hızlı atıyordu ve midem bulanmaya başlamıştı.

' Neden burada olduğumuzu bildiğini görüyorum.' sessizliği bozan Demir olmuştu. Damien sıska vücudunu Demirden yana çevirerek dişlerini gösterecek şekilde genişçe gülümsedi. 

'Sevgili Demir elbette ki biliyorum ve size yardımcı olmaktan mutluluk duyarım' Damien o komik yarı fransız aksanıyla yavaşça konuşurken ayağa kalktı ve Demir'e elini uzattı. ' Neden bu sefer sen bana yardımcı olmuyorsun bakalım rüyanızın sebebi neymiş. Demir sesli bir nefes alarak ayağa kalktı ve Damien'ım karşısında durdu.

GölgeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin