Acı..
Yüreğe yerleşiyor...Bazı acılar anlatılamazmış.
Yaşanmadan konuşulmazmış.O acıyı...
Bilekliklerine kadar yaşayacan .Ruhun o acıyla kavrularak pişecek. Olgunluk katacak .
İçin yana yana sitem edecen ,her ettiğin sitem için af dileyecen. Yaşadığın imtihanı fark edecen . Ömür denilen doğumdan ölüme kadar olan kısa sürede kendine acı dolu izlerle büyütecen. Her acı da sana tanıdık gelecek.
Memeden ayrılmış bir bebek gibi , evladını kaybetmiş bir ana gibi yahut dünyanın yükünü omuzlamış biri gibiyim .
Acı var , acı bütün salt gerçekliği ile var . Bunu görmüyor değil bunu bütün benliğim ile hissediyorum.Ayna karşısında durmuş yansımamı inceliyorum .
Yağlanmış , dağınık saçlarım. Uykusuzluktan yorgun gözlerim. Solmuş tenim . Bitkin düşmüş bedenim . İki haftada zayıflamış bedenim . Acının fiziksel görünüşüme yansıdığı etkileri.
Ruhumun acı ile mücadelesi nasıl biter bilemiyorum. Tek bilmek istediğim şey sevdiğim adamın bi an önce uyanması.
"Ruhunu sevdiğim adam"Saçlarımı toplayıp, yüzümü soğuk su ile yıkadım. El bileğimi ovaladım.
Her ne kadar lavabo da olsam da derin bir iç çekme hissiyatı içerisinde oldum.
Temiz havaya ihtiyaçım vardır. Hızlı bir hareketle kendimi lavabo dışına çıkardım. Her yer hasta kokuyor, acı kokuyor. Nefesim daralıyor.
Hızlı adımlarla dışarı attım kendimi. Başımı göğe kaldırdım sesli sesli nefes alıp verdim. İki dudağımın arasında fısıltı niyetinde dualar döküldü. Elimi göğsüme bastırdım; " geçecek, geçecek.." diyerek teselli ettim .Ta ki omzumda hissettiğim bir temas ,tesellimi yarıda bıraktı.
Arkamı döndüğümde yaşlı bir adam ile karşılaştım. Yüzünde ki çizgiler,kırlaşmış sakalına dikkat çektim. Savunmaya geçen her insan gibi ondan uzaklaştım.
Gözlerini kapattı,iki dudağı arasında fısıltılar dökülüyordu. Üzerime doğru üfledi . Şaşırıyorum ne yapmaya çalışıyor bu adam ?
Gözlerini açtı ,farklı bakıyor ."İmtihan.." dedi
Göğe baktı.
"Evet, geçecek." Dedi
Kaşlarımı çattım yabancı bir adam , yabancı bir kadın ile ne diye böyle konuşur ki ?
Ruhu durulanmış bir kimse gibidi . Yüzü huzuru temsil ediyordu. Sabahın bu erken saatlerinden aramızdaki bu diyaloğu neye bağlayabilirdim ki ?
Gözlerimin içine baktı , küçülmüş bir çift yeşil göz, ürkütüyor beni.
Elinde ki bastondan yardım alıyordu. Böyle yaşlanmış bir adamın ,sabahın erken saatlerinde görmem tesadüf müydü ?Başını eğdi ve fısıldıyordur. Ama anlaşılmıyordu. Yanımdan geçerken duyduğum fısıltı kulağımdan , ruhuma şifa olmuştu.
"Feinne me'al'usri yüsren
İnne me'al'usri yüsren"Biliyordum..
Ve onun ardından tekrar ettim .
Feinne me'al'usri yüsren
İnne me'al'usri yüsren"Dışarıda biraz daha kaldıktan sonra hastahane odasına geri döndüm. Oda kapası önünde durdum , kapıyı tıklattım ses duymayacağımı bile bile tıklattım.
Kapıyı usulca açtım. Ona baktım, aynı pozisyonda uyuyor, aynı makinelere bağlı. Tek bir fark vardı benim umudum az önce ki yaşlı adam ile yeniden tazelenmişti .
Dik bir duruş sergiledim,en içtenlikle "günaydın sevgilim " dedim.
Her şey yolundaymışcasına davranmaya başladım .
Pencereyi açtım, koltuğun üzerine attığım hırkayı katladım.
Çantamın içerisinde ki ıslak mendil paketini alıp yatağa doğru yürüdüm.
Yatağın ucuna iliştim , usulca oturdum.
Islak mendili çıkardım, sevdiğim adamın elini tutup narince silmeye başladım.
Sonra ise;" Beni duyuyor, hissediyorsun bunu biliyorum. Beklemek zorundayım çünkü başka bir çarem yok.
Umut edecem , belki çok ağlayacam ,belki çok kızacam sana ama o gözlerini açacan . Ruhunun ışığını o gözlere yansıtacan. Ben ise her baktığımda şükredecem..."Sustum, yutkundum.
Kelimeler ağır geldi.
Elini sıkıca tuttum .
Ve devam ettim." Hiç ama hiç susmayacam . Seni ilk gördüğüm andan itibaren seni ,sana anlatacam.
Olurda uyanırsan ,olurda o mavilerini bana tekrar armağan edersen ..."Sustum, eğildim parmak uçlarını öptüm. Avucunu yüzüme sürdüm gözlerimi kapadım,sessizliğe akıttım göz yaşımı..
Sağlıcakla kalın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyan Adamım...
ChickLitAcıyı bana anımsatan her bir melodi ile âhengi tutmuştum. Gözlerimi yumup, kendimi dansa hapsetmiştim. Sen çaldıkca ben orada dans ediyordum. Senin dilin notaların olmuştu. Benim dilim ise dansım. Farklı üslûplarla aynı duyguyu yansıtıyorduk. Dak...