Uykumun en güzel noktasinda büyük bir gürültüyle uyandım. Korkuyla salona doğru koşarken gördüğüm şeyle dona kaldım. Yurt dışından ablam gelmişti, o kadar mutlu oldum ki neredeyse havalanıcak gibiydim.
Ablamın adı Peri 'ydi , ama ben ona hep peri kızı derdim , çünkü ablam bir peri kızı kadar güzeldi. Kucaklaşma faslı bitince kahvaltı edip okula gitmek için evden çıktım. Her liseli gibi bende okulu pek sevmezdim,derslerim orta derece idi yani pek kötü sayılmazdı. Okulda sevdiğim bir şey vardı ya da biri , adı Berk'di aynı sınıftaydık. Onu görünce kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu. Ona karşı bu duygularım 5 ay öncesinde olmuştu. Okulda sevmediğim bir kız vardı, karşı siniftaydi ve Berk'in eski sevgilisiydi, adı Eda idi (adında meymenet yok bir kere) oda beni sevmezde zaten duygularımız karşılıklıydı. Edayı sevmeme sebebim Berk'in eski sevgilisi olmadı değildi, okulda dikkat çekmek için farklı hal ve hareketlere girmesiydi. Uzun bir yürüyüşün ardından okula gelmiştim, yolun uzun olmasına rağmen evden erken çıkar ve yürüdüm. Sınıfa girip tahtadan şarkı açtım okulda görevliler ve ben hariç kimse yoktu. Ben 11. sınıf öğrencisi olduğum için tahtadan bir şeyler açmanıza kızıyorlardı, o yüzden kafama göre takılıyordum.okula geldiğime dair bir fotoğraf çekinip kızlarla olan grubumuza attım. O kadar mutluydum ki, birden aklıma Eda'nın bugün bizim sınıfa geçeceği geldi. Sırf Berk ile yeniden barışmak içindi herşey, birden sınıfa Berk girdi
P: Günaydın Berk
dedim
B: Günaydın Polen
dedi, ne güzel Polen demişti, evet adım Polendi. Kendimi topladım ve üzerimi düzelttim okul forması giymiyorduk, üzerimde beyaz çizgileri olan yeşil bir ince hırka içinde beyaz crop ve biraz bol mavi-beyaz karışımı bir pantolon vardı.Devam edecek
Devamı bölüm 2 deFikirlerinizi söylemeyi ve beğenmeyi unutmayın