Konuşarak kantine doğru inen merdivenleri bitirdiğimizde Berkleri aramaya başladık. Burdan bulamayacağımızı anlayınca biraz daha ileri yürüdük. Etrafa bakarken onları fark ettiğimde Lina ya söylemek için döndüğümde Lina nın olmadığını fark ettim. Onun nerde olduğunu anlamaya çalışırken, birden kolumdan biri beni kantinin çıkışına ordanda kızların soyunma odasına doğru sürükledi. Bu okulda neden kimse böyle şeyler olduğunda görmüyordu sözde çok kalabalık bir okuluz. Soyunma odasına girdiğimde kapı sertçe kapatıldı ve kilitlendi benide sertçe iterek yere fırlattılar. Kafamı kaldırıp kim olduğuna baktığımdaysa karşımda tıpkı benim gibi kızıl ve uzun saçlı güzel bir kız vardı. Bu kız bir yerden tanıdık geliyordu beynimi biraz daha zorlayınca bu kızın kız basketbol takımı kaptanı olduğunu anladım. Ama benimle ne işleri vardı? Kız sonunda konuşmaya başladı
"Seni küçük sıçan senin benim sevgilimin yanında ne işin var iki gündür? İki gündür sabrediyorum ama artık yeter anlıyormusun" yeter kelimesini sesini yükselterek söylemişti. Ama sevgili derken neyi kastediyordu anlamamıştım. "Senin sevgilin kim tanımıyorum ve ben kimsenin yanında iki gündür dolanmıyorum" diye cevap verdim. Artık salın beni
" kızım salakmısın yoksa salağamı yatıyosun bilmiyorum ama seni birdaha Berkin yanında dolaşırken görürsem seni parçalarım anladınmı" Berk kelimesini duyunca birden beynim durdu. Ne Demişti o sevgilim mi "bu numarayıda ilk defa sende gördüm herkes Berkten sevgilim diye bahseder ama seninki baya inandırıcı soyunma odalarına kapatmalar falan iyimiş" ayağa kalktım ve çıkmak için kapıya yöneldim okulda herkes Berkten sevgilim diye bahsederlerdi o yüzden inanmıyordum hiç birine. Hem öyke bir şey olsa okulun haber sayfasına düşerdi. Birden kolumdan çekerek tekrar yere düşürdü itiraf etmek gerekirse bu sefer acıtmıştı. Birden kafamdan aşşagı buz gibi bir su döküldü sarışın olan kız su dökmeye devam ederken kumral kız ise ne kadar kuru havlu ve kıyafet varsa onalrı ıslattı. Su kesildiğinde kızıl olan kız kapıyı açarak çıktığı sırada bende ayaklandım hızlı olmalıydım kapıya doğru koştum fakat yetişemedim. Bam kapı suratıma kapandı ve kilitlendi bunu biliyordu bunu yapacaklarını anlamıştım. Nerde yaşıyoruz biz film setinde ve ya kitaplardamı? Soğuk su etkisini göstermeye başlamıştı acayip üşüyordum yavaşca koltuklardan birine oturdum ve bacaklarımı kendime çekip beklemeye başladım. Yaklaşık yarım saat sonra aklıma telefonum geldi soğuk sudan dolayı beynim donmuştu galiba. Telefonumu ceketimin cebinden cıkardım inşallah çalışıyordur çünkü oda ıslanmıştı. Telefonu açma tuşuna bastım ve işte bu telefon açıldı. İlk defa telefonun açıldığına seviniyordum. Hemen rehbere girip Berna nın numarasının üstüne tıkladım ve çaldırmaya başladım.Telefon açıldığında Berna endişeli bir sesle "Polen nerdesin sen seni arıyorum kaç saattir" ah canım arkadaşım"be-ben soyunma o-odasındayı-yım" soğuktan artık kekeliyordum.Berna"ne işin var orda bekle hemen geliyorum"dedi ve telefon kapandı yaklaşık beş dakika sonra kapı zorlanmaya başladı. Berna gelmişti "Polen kapı kilitli açamıyorum. Bekle hizmetliden anahtar alıp gelicem"
" tamam bekliyorum" zaten başka ne yapabilirim ki biraz bekledikten sonra kapıdan kilit açılma sesi geldi. Bende yavaşca koltuktan kalktım ve kapıya doğru yürümeye başladım. Kapı açıldığında ağlıyordum Berna ile sarıldık ben ağladım o dinledi. Daha sonra dolaplarda kuru eşofman takımı var mı diye arama başladı. Bir yandanda söyleniyordu" ama ben göstericem o Allahın kuş beyinlisine gerçekten neden böyle kişileri sırf parası var diye okula alıyorlarki bir kere okul ortalaması düsüyor " onu dinlerken birden bana döndü " işte buldum hadi al şunları hemen değiştir üstünü" elindekileri alıp soyunma kabinleri sen birine girdim. Üzerimdeki çıkartıp kuru olan eşofman takımını giyindim. Kabinden çıktığımda Berna hala sinirliydi. Birlikte oradan çıkıp sınıfa gittik ve ben kendimi halsiz hissettiğimden dolayı biraz uyudum. Bütün ders ve teneffüs boyunca uyumuştum kafamı kaldırdığımda yanımda o kızlar vardı.
Hala neden yanimdaydılar bunlar
"özür dileriz Polen" ne demişti onlar? Özürmü dilemişti arkalarında Berna ve Lina vardı Berna "tekrar et" dedi kız tekrar etti Berna yine tekrar ettirdikten sonra kızlar sınıftan çıktı. Kocaman gözlerle onlara bakarken buldum kendimi. Berna hemen konuşmaya başladı"hiç öyle bakma özür dilemeleri gerekiyordu"derken yanıma oturdu Lina da masanın üstüne oturdu "onu anladımda neden üç kere" diye sordum. Linada beni "hem üç kişiler hemde Allahın hakkı üçtür di mi" demesiyle birlikte gülmeye başladık. Daha sonra kapıda biri belirdi ama bu biri Berk değildi...
