hero in my class | taekook

열

Taehyung sırasında oturmus konu tekrarı yapıyordu. Ama aklı Jungkook'ta kalmıştı. Yine erkenden gelmişti onunla konuşmak için ama Jungkook sınıfta yoktu. Geldikten sonra da direkt uyumuştu. Taehyung neden açıklama yapması gerektiğini bilmiyordu ama içinden öyle geliyordu.

Kafasında bunlar dönerken Seojun Taehyung'un yanına geldi ve durdu. Taehyung ilk başta umursamadı, geçip gitmesini bekledi.

"Taehyung"

Kulaklıklarını çıkardı ve Seojun'a döndü.

"Biraz konuşabilir miyiz?"

"Size söyleyecek bir şeyim yok"

Jungkook birden söze atıldı.

"Hey, ne istiyorsun?"

"Uzun sürmeyecek"

Taehyung, Jungkook ve Seojun resim atölyesi boş olduğu için oraya girdiler. Seojun bir anda ağlamaklı bir ses tonuyla konuştu.

"Yardım edin. Lütfen avukatımla görüşün. Onlara fentanilin benim olmadığını söyleyin. Annemin sahip olduğu tek şey benim"

Seojun birden yere çöktü ve bu sefer gerçekten ağlamaya başladı.

"Sana yalvarıyorum. Beni bir çocuk ıslahevine atacaklar"

Jungkook "Hah! Timsah gözyaşlarına bak" dedi.

Taehyung Jungkook'a baktı. Jungkook olumsuz anlamda kafasını sallıyordu. Taehyung kararsız kalmıştı. Derin bir nefes aldı ve "Yardım edeceğim" dedi.

Taksiyle birlikte hukuk bürosunun olduğu yere geldiler. Seojun normal kapıdan girmek yerine garajın oraya doğru götürdü onları.

"Neden garaj?"

"Bu bir kısayol"

"Bize yalan söylemesen iyi olur"

"Söylemiyorum"

Jungkook merdivenden inerken durdu ve arkasındaki Taehyung'a baktı. Jungkook durduğu için istemsizce Taehyung'ta durmuştu.

"Acele edelim" dedi Jungkook.

Yavaş yavaş Seojoon'un arkasından ilerlerken Jungkook "akşam iş yerimde yemek yiyebiliriz, belki yine yardım etmek istersin?" dediği anda kenarda ellerinde sopayla bekleyen sekiz adam gördüler.

"Sanırım işe gitmeyeceğim. Bunun olacağını söylemiştim"

Aralarından biri tüm adamlarının önüne geçip Taehyung ve Jungkook'un önünde durdu. Taehyung en arkada kenarda duran sarı saçlı çocuğu fark etti. Bu Jimin'di,geçen yemek yediği.

"Arkadaşlar sizi görmek güzel. Seojun bu onlar, değil mi?"

"Evet, efendim"

"Bildiğiniz üzere sevgili adamlarım yaralandı sizin yüzünüzden. Sigortalı bile değiller, biliyor musunuz?"

"Ne istiyorsunuz?"

"Size üç gün veriyorum. Bana uzlaşma parası olarak 15 milyon won getirin."

"Neden bahsediyorsun?"

Jungkook dövüşütüğü kolu alçılı adama baktı ve gülmeye başladı.

"Ne kadar iyi oyuncusun. Koluna hiç dokunmadım bile"

Adam çocuğun kolunu tuttu ve havaya kaldırdı."Yoongi'nin koluna ne yaptığınıza bakın" dedi.

Taehyung sakin bir ses tonuyla "Bunu bizim yaptığımıza dair kanıtınız var mı?"
dedi. Adam kahkaha attı ve Taehyung'un üstüne yürüdü.

"Bana bak! Para için insan öldüren bir adamım"

Jungkook güldü ve "Çok yaşlı değil misiniz?" dedi. Adam cebindeki bıçağı çıkardı ve Jungkook'un boğazına dayadı.

"Sence şaka mı yapıyorum? Üç gününüz var. O zamana kadar getirmezseniz, olacakları görürsünüz"dedi ve elindeki bıçakla Jungkook'un koluna kesik attı.

"Hadi gidelim çocuklar" dedi ve tüm adamları arabalarına bindi. Taehyung telaşlı bir şekilde Jungkook'un kolunu tuttu.

"Jungkook iyi misin?"

"Hayır değilim. Lanet olsun"