열 일곱

67 8 8
                                    


Bu gün Jungkook'un doğum günüydü. Taehyung bir tane parti odası tutup güzelce süslemişti,yiyecek birsürü şey almıştı. Jungkook'ta bir kaç teslimat yapıp gelicekti. Taehyung çok heyecanlıydı. Jungkook için yosun çorbası bile pişirmişti. Jungkook'a karşı duygularının olduğunu kabullenmişti artık, hatta bu gün ona açılmayı bile düşünüyordu

Kapının tıklatılmasıyla birlikte Taehyung'un eli ayağına dolaştı. Hızlıca kapıyı açtı. Jungkook gülümsedi, Taehyung gülümsedi.

"Hoşgeldin"

"Selam Taehyung"

"Sarılabilir miyim?"

"Tabikide, neden soruyorsun?"

Taehyung'un kolları Jungkook'un boynunu sardı. Jungkook'ta utanarak elini Taehyung'un beline götürdü.

"Doğum günün kutlu olsun"

"Teşekkür ederim Taehyung. Bu güzel koku da nerden geliyor?"

"Otur bakalım"dedi Taehyung yemek masasını göstererek.

"Çok açım"

"Sen hep açsın"

"Doğru"

Gülüştüler. Taehyung hayatında bu kadar fazla güldüğü bir zamanı hatırlamıyordu. Aslında Taehyung hiçbir zaman gülmezdi ama Jungkook'u her gördüğünde gülümsemek istiyordu. Jungkook onu güldürüyordu.

Çorbayı tabaklara koydu. Aldığı yiyecekleri de güzelce masaya yerleştirdi.

"Taehyung bu kadar çok şeye ne gerek vardı?"

"Her şeyden yemeni istedim"

"Tamam çok yiyorum, her zaman açım ama bu kadarı bana bile fazla"

"Afiyet olsun Jeon"

İkili ilk önce güzelce yemeklerini yedi. Daha sonra PlayStation bile oynadılar. Jungkook tuvalete gitmek için kalktı. O sırada Jungkook'un telefonuna mesaj geldi. Taehyung göz ucuyla kimden bildirim geldiğine baktı, Seojun yazısını görünce sinirlendi. Telefonu eline aldı ve bildirimi açtı.

"(18-3 Bamgogae-ro, Gangnam-gu, Seul)
eğer yarım saat içinde burda olmazsan
biz parti odasına geleceğiz"

Taehyung donup kaldı. Jungkook'un ayağı sakattı, daha fazla zarar görmesini istemiyordu. Seojun'a "tamam geliyorum" yazdı. Daha sonra tüm mesajları sildi, Seojun'u engelledi ve telefonu tamamiyle kapattı. Jungkook'un bulmaması için koltuğun kenarına sıkıştırdı. Tam o sırada Jungkook çıktı tuvaletten.

"Bensiz oyun mu oynuyorsun?"

"Hayır"

"Başlat bakalım, ikinci kez yenilgiye hazır ol"

Taehyung birden ayağa kalktı. Kenardaki ceketini aldı ve giydi.

"Nereye gidiyorsun"

"Markete gidip geleceğim"

"Aniden mi? Nerden çıktı?"

"Bir şeyler alacağım"

"Beraber gidelim"

"Jungkook ayağın kötü zaten"

"Tam olarak 5 dakikan var, çabuk dön"

"Tamam"

Taehyung hızlı bir şekilde evden çıktı. Jungkook ayağa kalktı dolaptan içecek bir şeyler almak için. Tam o sırada Taehyung'un yaptırdığı pastayı gördü. Üstünde ki yazı dikkatini çekti. Yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.

"My Hero"

hero in my class | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin