hero in my class | taekook

여섯

Taehyung her zaman ki gibi erken geldi okula. Sınıfa girdiğinde horlama sesi duydu. Hafifçe gülümsedi ve arka sırada uyuyan Jungkook'a baktı. Işıkları da, perdeyi de açmadı. Kendi sırasına oturdu ve sessizce ders çalıştı.

Sınıf dolmaya başlamıştı. Juwon ve Joonwoo sinirli bir şekilde Taehyung'un sırasının itekledi.

"Seni piç naptığını sanıyorsun!?"

"Seojun okuldan atılabilir, öğle arasında erkekler tuvaletinde ol tamam mı?"

Taehyung kafasını kaldırdı donuk bir şekilde baktı ve "şimdi gidelim" dedi. Üçü lavobaya gidiyordu ve tüm sınıfı peşlerine takmışlardı. Herkes meraklı meraklı arkalarından yürüyordu. Lavobaya girdiler ve tüm sınıf lavabonun kapısı önüne dizilmişti.

"Senin canın çok dövülmek istiyor anlaşılan Taehyung"

Taehyung arkasını döndü ve lavabonun kapısını kapatıp kilitledi. Tekrar onlara döndü. Sınıftan çıkarken cebinde getirdiği kalemi çıkardı ve açıp kapatıp ses çıkarmaya başladı. Bir yandan da çocukların üstüne yürüyordu. Çocuklar geri geri adımlamaya başladı . Herkesin aklında dün Joonwoo'nun eline kalemi saplayışı tekrar tekrar oynuyordu. Kalemin açılıp kapanma sesi daha daha geriyordu ortamı. Çocuklar arkalarındaki duvara yapıştılar. Taehyung elindeki kalemi kapatıp cebine koydu.

"Rica ediyorum, bu duruma son verin"

Çocuklar şok olmuş bir şekilde kalmıştı. Taehyung lavabonun kilidini açtı ve kapıda bekleyen öğrencilerin arasından geçti. Herkes Taehyung'un peşine takılmıştı.

"Hiç bir yerine bir şey olmamış, dayak yememiş, naptılar" gibi fısıldaşmalar başlamıştı.

Sınıftan bir çocuk Taehyung yanına gelip "O zorbalarıda mı patakladın"dedi. Taehyung durdu ve çocuğa döndü.

"Tanışıyor muyuz?"

Herkes sessizleşti. Taehyung önüne dönüp sınıfa yürümeye devam etti ve arkada şaşkın gözlerle bakan sınıf arkadaşlarını bıraktı.

Sınıf bomboştu. Taehyung sırasına geçip oturdu. Ardından Jungkook girdi sınıfa. Sınıfı bomboş görünce şaşırdı ve

"Sınıfta neden kimse yok?"diye sordu.

Taehyung Jungkook'a doğru döndü biraz inceledi Jungkook'u, sonra sorusunu cevaplamadan geri önüne döndü.

Jungkook'ta kendi kendine mırıldandı "cevap vermiş olsaydın şaşırırdım zaten"

Öğle arası

Herkes yemek yemeye inmişti. Sadece Taehyung ve Jungkook kalmıştı sınıfta. Jungkook uyuyordu. Taehyung sonunda kendini toparladı ve Jungkook'a doğru ilerledi. Koluna hafifçe dokundu ama Jungkook tepki vermeyince sert bir şekilde dürttü. Jungkook şaşkınlıkla gözlerini açtı ve Taehyung'a baktı.

"Efendim?" dedi hafif mırıldanarak. Kafasını tekrar yastığına koydu.

"Öğle yemeği vakti"

"Doğru,aç değilim ama"

"Beraber yiyelim"

Jungkook tekrar şaşkınlıkla gözlerini açtı ve Taehyung'a baktı. Beklemiyordu böyle bir şey.

"Bu yüzünün nesi var?"

"Gülümsemeye çalışıyorum"

"Hayır teşekkür ederim" dedi ve tekrar yattı.

"Sen bilirsin"

"Daha fazla ısrar etmeyecek misin?"

"Yeterince ısrar ettiğimi düşünüyorum" dedi Taehyung sınıfın kapısından çıkarken. Jungkook hemen ayaklandı ve "Taehyung beni bekle" diye seslendi ve ona yetişmek için hızlı hızlı yürüdü.

Yemekhaneden yemeklerini aldılar ve karşılıklı oturdular. Taehyung normal bir şekilde yemek yiyordu Jungkook'ta Taehyung'a ölümcül bakışlar atıyordu.

"Öğle yemeği ısmarla dediğimde okulun yemekhanesini kast etmemiştim. Okul yemeklerimi kendim ödüyorum zaten"

"O zaman yemeyebilirsin"

"Öğle yemeği için teşekkür ederim" dedi gülümsedi ve hızla yemeğini yemeye başladı.

"Bu arada neden okulda kalıyorsun?"

"İşten sonra direk buraya geliyorum boşver beni. Müzik dinlemeyi sever misin Tae? "

Taehyung şaşırdı ilk defa biri ona bu şekilde seslenmişti.

"Kulaklıkların her zaman yanında o yüzden sordum"

"İnsanlarla uğraşmak istemiyorum"

"Ne?"

"Onlarla muhattap olmak, konuşmak istemiyorum"

"Gerçekten tuhaf olduğunu biliyorsun değil mi?"

Yemekhanedeki öğrenciler Jungkook ve Taehyung'un aynı masada oturduğunu sohbet ettiğini görünce çok şaşırmışlardı. Herkes ikilinin neden beraber takıldığını anlamamıştı.