"-Anne.." o bana umut veren o minik mırıldanma beni hayata bağlamaya yetmişti. Ferhat'la aynı anda yanına eğildik. Uyanmıştı,bilinci yerindeydi ,bana bakıyordu.
Ferhat hemen onu kucakladı ve arabaya doğru koşmaya başladık. Arabaya binicektik ,fakat tekerlerin her birine bıçak sokulmuştu.Bu akıllıca yapılan bir cinayetti. Fakat ben bu cinayeti yarıda bırakmayacaktım, başladığım işi bitirirdim. Ve bunların hesabını fazlasıyla ödetecektim. Sonucu ne olursa olsun ödetecektim.
Ferhat Efsun'u bana verip telefonuyla birini aradı. Bizi hastaneye o götürecekti. "-Anne çok korktum. Canım daha fazla acıyacakmı ?"
Derin bir nefes alıp sakin olmaya çalıştım. Ben sarsılırsam,Efsun yıkılacaktı.Üzerimde ki ceketi çıkarıp üzerine örttüm. "- Hayır ,Geçicek bekle söz veriyorum geçecek."
Gülümseyerek gözlerine baktım."-Hadi uzat parmağını acımızı paylaşalıp ,acın bana geçicek ve artık senin canın acımayacak. Biliyorsun bunu küçükken çok yapardık. "Parmağını bana uzattı. "-Babamı istiyorum anne. babamı ölmek istemiyorum senin canın acımasın artık bunu yapmayacağım. "
Dudaklarımı dişledim, belkide kanamışlardı. Bize doğru gelip duran bir arabayla koşup arkaya bindik."-Anne babamı ara onu görmeden ölemem istemiyorum ."
Artık bu kadarı çok fazlaydı. Kalbime bir acı saplandı.
"-Tamam prenses. Sen nasıl istersen o geçecek unutma tamam mı ?"Gözleri kapanıyordu. Uyumamsı gerekiyordu. "-Hayır , Efsun annecim gözlerini kapatma Efsun annecim." Ferhat Efsun'u kucağına aldı. Elim ağzımda onları izliyordum. Ağlamam gerekiyordu, güçlü durmam gerekiyordu.
Hastaneye gelmiştik. Kapıda durup kornaya art arda basan bizi buraya getiren kişiydi. Yaşlar yüzünden zoraki görebiliyordum.
Arabadan inip sedyeye yatırdılar. Efsun'un serçe parmağını sıkıca tuttum.
"-Burda bekleyin." İçeri girdiler ve kapı kapandı. Ferhat tam yanımda belimden tutarak bana destek oluyordu. Ayakta durmakta zorlanıyordum. Karnıma saplanan bir ağrıyla elimle tutup öne eğildim.Yüreğimdekileri gözlerimden akıyordu. Acı çığlıklar dudaklarımdan döküldü.
Ferhat benle beraber koltuğa oturdu. Koşma sesi gelince yan tarafa baktım. Ferhat'ın tüm ailesi burdaydı."- Gül..." Asiye abla yanıma oturup elimden sıkıca tuttu. Yaşları elleriyle sildi. Bana sıkıca sarıldı.
Kapı açıldı. Ayaklanıp kapıya doğru koştum. "- Kemal amca kızım iyimi ?" Bir sağlıkçı olarak buna cevap veremeyeceğini biliyordum.
"-Gül kızının durumunu sende biliyorsun lütfen sakin ol kan bankasını aradık ama uzun sürebilir tanıdıklarını ara ve gelip kan versinler. "
Başımı öne ve geriye salladım.
Telefonu ellerim titrerken tutmakta zorlanıyordum.
Mert'i aradım ,birkaç çalıştan sonra açıldı. Her saniye aleyhimize işliyordu."-Alo ?" Sarhoştu,sesini duyduğunuz an bunu anlayabilirdiniz."- Mert beni dinle." Hemen lafa girdim, vaktimiz yoktu. "- Hastaneye gelmen gerekiyor ,Efsun'a kan vermen gerekiyor lütfen çabuk gel ." Bir saniyelik sessizlik oldu.
"- Hayır gelmiyorum. Yanında kim varsa elini kim tutuyorsa o sana yardım etsin tamam mı ? " Sinirle yumruğumu sıktım. "- Mert o senin kızın. Kızın ya bak yalvarıyorum ne istersen yaparım ne olur gel."
Geçen her saniyede canımdan can gidiyordu. Uzaktan kapıya ve Ailedeki herkesin yüzüne bakıyordum. Dile getirmek bile istemediğim o cümleyi kurdum ; "- Lan şefrefsiz ölebilir lan ölebilir. Son kez babamı göreyim anne görmeden ölemk istemiyorum dedi şerefsiz. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Merhemi
General FictionYaşadığı onlarca şeye rağmen yüreğinde ki çiçeğin solmasına izin vermedi. Koruyup kolladı onu. Ama etrafında ki herkes yapraklarını acımadan yoldu. Oda kendini nasıl koruyacaktı ? Bu hikaye bir mücadele hikayesidir.