Deniz kenarından eve doğru ilerlerken kalbim ağzımda atıyordu. Elimde ki yüzüğe gülümseyerek baktım.
Ferhat elimden tutup öptü. Efsun ne tepki verecekti çok merak ediyordum. Ve bir sorunumuz daha vardı."-Sevgilim işte basalım yıldırım nikahını neyi bekliyoruz ki ?"
Ben ne kadar itiraz etsem de Ferhat yıldırım nikahında kararlıydı. "-Aşkım bu o kadar kolay değil. Hem daha ailene söylemedik..." Ferhat bana dik dik bakınca demek istediğini anlamıştım."-Söyledin ve bunu asla istemediler değil mi ?"
Başını öne ve geriye salladı. Başka bir bahane bulmam gerekiyordu. Bir şekilde bundan vazgeçmesi gerekiyordu. Ailesi istemeden onunla evlenmezdim ki."-Aa ama gelinliğim yok..."
Gülümsedi,sinsi bir şekilde bana baktı. Yok artık gelinliğidemi almıştı.
Çaresizce önüme döndüm.
Eve gelmiştik,arabadan indik. Anahtarla kapıyı açtım. Efsun koşarak bana sarıldı.Sonra Ferhat'a atladı,Ferhat onu havada döndürdü kahkahalar atıyordu. Salona ilerledim. Onlar da peşimden geldi. Efsun'u bir koltuğa oturttuk. Ve karşısına geçtik.
"-Bebeğim şimdi sana çok önemli birşey söylememiz gerekiyor ..." Merakla bize baktı. Aklından birçok şey geçtiğine emindik. Kalbim neredeyse duracaktı. "-Biz evleniyoruz ." Yüzüklerimizi gösterdik. Efsun önce tepkisiz kaldı. Sonra sinirle ayağa kalktı.
"- Neden bana sormadın. Ben sizin evlenmenizi istemiyorun anne. Ben bir baba istemiyorum !"
Sinirle ayağını yere vura vura odasına geçti. Bir saniye Ferhat'la bakıştık. Neden böyle bir tepki vermişti anlayamamıştım. Yani birçok sebebi olabilirdi ama hangisiydi bunu bilmiyordum.
"-Ben onunla konuşur ikna ederim." Birşey dememi beklemeden Efsun'un odasına geçti. Odasına girmemiş kapısından konuşuyordu.
Birkaç adım atarak onlara yaklaştık. "-Prenses acaba konuşabilir miyiz ?"
Ferhat cevabını almış olacak ko odaya girdi."- İçeride ki tepkinin sebebini bana söyleyebilir misin ? Evlenmemizi istemiyor musun ?" Yutkundum.
Bir baba gibi konuşuyordu onunla. Ferhat daha yaş olarak çok gençti ama çok iyi bir baba olabilirdi."- Hayır istemiyorum Ferhat baba. Sen bana çok iyi davranıyorsun. Ama evlenirseniz annem üzülür bunu istemiyorum."
Kaşlarım çatıldı. Elimle kalbimi tuttum. Nedenini şimdi anlamıştım. Olduğum yerde kıpırdanıp dudaklarımı dişledim. Efsun'un diyecekleri değil. Ferhat'ın tepkisi beni korkutuyordu.
"- Anneni ben hayatta üzmem ki. Üzmem. O benim canım. En az senin kadar bende onu seviyorum. Neden böyle düşündün bakalım prenses. Belki bana söylersen seni onu üzmiyeceğime inandırabilirim."
Evde birkaç saniye sessizlik hakim oldu. Kalbim ağzım da Efsun'un konuşmasını bekledim. "- Ferhat abi annem bir kez evlendi. Ben küçük olabilirim. Bir şeylerin farkında olmadığımı düşünüyorlar. Ama evlenince annem çok üzülüyor. Her gece ben uyuduğumda. Annemle babam kavga ediyordu. Babam anneme..."
Devamını dinlemeden balkona çıktım. Derin derin nefes aldım. Titreyen ellerimle gözyaşlarımı sildim.
Saniyeler sonra Ferhat yanıma gelip bana sıkıca sarıldı. Art arta saçlarımdan öptü. Kalbi çok hızlı atıyordu."- O adam aklı varsa karşıma çıkmaz. Sana yaşattıklarının bin katını ona yaşatmazsam yuh olsun bana..."
Ona daha sıkı sarıldım. "-Bunu yapmana gerek yok Ferhat. Aileni karşına almana
benim için tüm aileni karşına almana gerek yok."Kızarmış yanaklarımı buz gibi elleriyle tutu. Kafamı yukarıya kaldırdım. "- Gül benim evimde sensin ,hayatımda. Benim büyüttüm o çiçeğin tek bir yaprağına zarar gelemez bunu hayal bile edemez kimse eceli olurum onun ..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Merhemi
General FictionYaşadığı onlarca şeye rağmen yüreğinde ki çiçeğin solmasına izin vermedi. Koruyup kolladı onu. Ama etrafında ki herkes yapraklarını acımadan yoldu. Oda kendini nasıl koruyacaktı ? Bu hikaye bir mücadele hikayesidir.