SURIEN / GÖK SÜVARİLERİ

-2- Kendi Kanatlarınla

Bütün ada Sudhays'ın Asil Öz'den ayrılıp Güç ve Onur birliğine geçişini konuşuyordu. Gerçi buna konuşmak denilemezdi; bu olay adada küçük çaplı bir deprem etkisi yaratmıştı. Önce buna inanmakta zorlanan ada halkı sonrasında geçişin gerçekleştiğini kesin kes öğrendiğinde bu kez bu birlik değişiminin tüm ada dengelerine etkisini tartışmaya başlamışlardı. Nitekim ilk birlik savaşında dengelerdeki değişim de gözler önüne serilecekti. Muhtemelen tüm Asil Öz Sudhays'ı durdurmak ve hatta ezip geçmek için birlik savaşını ona endeksleyecekti. Bu transfer iki birliğin ezeli rekabetinin belki de en şiddetli haline sebep olacaktı.

Sudhays'ın ailesiyle görüşmeye gittiğini bilen Surien, Leydi Bireşha ile yaptığı antrenmana odaklanmakta zorlanıyordu. Aklı hala dün geceki ve bu sabahki olaylardaydı. Sabah kahvaltısına tıpkı geceden anlaştıkları gibi tüm grup aynı saatte gelmişti. Salonun kapısında hanımları bekleyen Sudhays, Haldar ve Raleg, Surien, Karyen ve Aru'nun da kapıya birlikte gelmesiyle içeri girmek için eşleştiler.

İlk adım Sudhays'tan geldi. Surien'in elini tuttu ve grubun en önüne geçti. Ardından Raleg elini biraz çekinerek de olsa Aru'ya uzattı. Bir kendisine uzatılan ele, bir Sudhays'la el ele tutuşan Surien'e bakan Aru memnuniyetle sırıttı ve Raleg'in elini tuttu. Sıra Haldar'a gelmişti ama genç adam kararsız görününce Karyen tek ayağını yere vurup iri Kalha'nın böğrüne bir dirsek geçirdi. Haldar öksürüp Karyen'in elini tutarken diğerleri gülmemek için kendilerini zor tutmuşlardı.

''Kimse tek kelime etmesin, hadi girelim artık.'' diyen Haldar, Karyen'e bakmamaya çalışıyordu. Çünkü göz göze gelirlerse onu bekleyen ifadeyi çok iyi biliyordu.

''Emin misin?'' diye fısıldadı Surien kararsız bir şekilde Sudhays'a. Genç adam ona güven veren bir sıcaklıkla gülümseyip,

''Sadece bu anın tadını çıkar. Dik dur ve bana gülümse.'' derken Surien'e göz kırptı. Ardından kapıyı açıp Surien'in elin tutarak girerken kendinden ve ne yaptığından oldukça emin görünüyordu. Surien sadece kendisini akıntıya bıraktı ve iyi şeyler olmasını temenni etti içten içe. Onları el ele tutuşan Aru-Raleg, Karyen-Haldar çifti takip etti. Üç çift peş peşe ve kendinden emin şekilde el ele tutuşarak yemek servisi yapılan uzun masalara doğru ilerlerken salonda da bir uğultu başlamıştı bile. Nefret dolu bakışlar, şaşkın bakışlar, onaylayan bakışlar salondaki süvarilerin tepkilerinin genel halini oluşturuyordu.

''Şu zavallılara bakın. Nasıl aç çakallar gibi nefretle bakıyorlar bize.'' Karyen yürürken etrafına da umursamaz bakışlar atıyordu kasten.

''Dayanılmaz derecede iyi göründüğümüz içindir.'' Aru arkadaşına göz kırpıp sırıttı.

''Adanın en yakışıklı ve yetenekli üç süvarisini kaptığınız için olmasın sakın?'' Haldar ukala bir ifadeyle kızlara bakınca Karyen ona yine ufak bir dirsek attı,

''Ya da tam tersidir belki ha?''

''Ben adanın en çılgın ve güzel kızının elini tutuyorum, orası kesin.'' Raleg aşkla Aru'ya bakıyordu. Aru da ona bir hayali öpücük gönderdi ve,

''Sen akıllı bir adamsın çünkü.'' dedi. Ays ve Surien gülüştüler.

''Sonuç olarak bolca düşmanımız varken sayı daha da arttı.'' Karyen haklıydı.

''Ama artık biz de daha güçlü bir aileyiz.'' diye ekledi Ays.

Yemek servisi yapılan masaya varmışlardı. Asil Öz'den iki süvari Ays'ı görünce arkalarını döndüler. Surien göz ucuyla Ays'a baktı ama oralı değil gibiydi genç Sitra. Tepsisini doldurdu sakince. Surien ve diğerleri de tepsilerini doldururken Ramurin yanaştı yanlarına. Hepsini samimiyetle selamladıktan sonra masasına davet etti. Orada Güç ve Onur'un birçok güçlü süvarisinin oturduğunu ve kendilerine baktıklarını gördüler. Tepsilerini alıp hep beraber birleştirilmiş ve epey kalabalık olan masaya geçtiler. Tüm dişi ve erkek süvariler aynı anda ayağa kalktı ve grubu selamladılar. Henüz tamamı o birliğin resmi üyesi değildi ancak birliktekiler yapılan plandan haberdar gibiydiler. Bu sıcak selamlama ve masayı paylaşma hareketi tüm salonda ilgiyle izleniyordu. Hatta başka masalardan ve Güç ve Onur birliğinden olmasalar da birliğe yakın süvariler gelip Sudhays'ı tebrik etmeye başlamıştı. Sudhays her birine içtenlikle cevap verirken Surien, Sudhays'ın pişman olmaması için dua ediyordu.