KATLİAMIN HİLESİ

BÖLÜM 5

Avuçlarının altındaki kırmızı butona bastılar ve seçimlerini yaptılar. Ama asıl önemli olan, kendilerinin kim olduğunu çözmeleriydi. Ve geçmişleri en büyük kazıkçıları olacaktı. O zaman arkana yaslan ve izle. Sen kimsin Katliam?

Katliam

Elinde tuttuğu resim çantasının kulbunu ve tuvali sıkıca tutup koridorda ilerlemeye devam etti. Gözünün değdiği herkes ona başını sallıyor, gülümsüyor ve el uzatıyordu. O ise istikametini bozmadan yürümeye devam ediyordu. Tahammülü kalmamış çünkü artık.

"Sergiye katılacak mısın?"diye sordu yanından geçtiği ve onu takip ettiği arkadaşı. "Ne zamandır bekliyordun, bana dahi göstermediğin o çiziminle girmeni bekliyorum şahsen. Cidden, neden göstermiyorsun?"

Yandan bakış atıp başını iki yana salladı ve tuvali daha da sıkı tuttu.

"Neden göstereyim İzem? Ayrıca bilmiyorum katılıp katılmayacağımı, yurt dışı planım var bu aralar."

Arkadaşının yanında mızmızlanmasına ufaktan gülüp es geçti, onu güldürüp enerjiye sokan biri de İzem'di.

"Bari bu akşamki partiye gel, değişik bir konsepti varmış."

"Bilmiyorum İzem, bilmiyorum. Neymiş konsepti?"

Arkadaşının çantasını karıştırdığını fark etti ve kendisine uzatılan kâğıdı. Ellerini gösterip alamayacağını belirtti, kâğıdı çantasına attı.

"Bak gelmelisin bence hem-" Kaşlarını çatıp arkadaşına baktı. Cümlesinin kesilmesine neden olan manzaraya bakıyordu gözleri, takip etti. "Kes şunu, ona muhtaçmışsın gibi davranıyorsun İzem!" Sevgilisini, biz kızla görmüştü. Mesafenin sıfır olduğu yakınlıkta hem de. "İzem diyorum!"

"Tamam, tamam. Partiye gel, orada görüşürüz, öpüyorum."

Arkadaşına el sallayıp ilerlemeye devam etti. Arkadaşının sevgilisinin yanından geçerken gözlerine bakmayı ihmal etmemişti, bu bir uyarıydı lakin dikkate alınmadı. Başını sallayıp güldü ve basamaklardan inip binadan çıktı nihayetinde.

Severdi bölümünü, kendini iyi hissettiren tek uğraştı boyalar ve resim. Küçüklüğünden beri hayaliydi çizdiği resimlerin sergiye katılmasını istemesi. Fırsat gelmişti şimdi önüne.

Kampüsteki herkes akşamki parti hakkında konuşuyordu, kulağına çalınmıştı. 'Hogwarts Büyücülük Partisi' konsept buydu, aklına gelen fikirle yalnızca gülümsedi ve garaja doğru ilerledi. Arabasının kilidini açıp tuvalini ve resim çantasını dikkatlice koydu, şoför koltuğuna oturup arabayı çalıştırdı ve uzaklaştı okuldan.

Bir saatlik mesafedeydi kampüsü evine, uzun yolculuğu severdi lakin tek başına olunca sıkılmıyor değildi. Genelde yolculuklarını arkadaşı İzem'le yapardı.

Bir saat su gibi akarken yalının kapısının açılmasını bekledi, kendisine başını sallayan güvenliğe karşılık başını sallayıp yalının bahçesine girdi ve her zamanki yerine park etti arabasını. Arabadan inip resim çantasını ve tuvalini alıp ilerlemeye başladı.

"Hoş geldiniz, babanız yarım saate gelir, masayı ona göre kurabiliriz."

Başını sallayıp evin içine girdi ve direkt merdivenlere yönelip odasına çıktı. Tuvalini yerine koyup resim çantasını yerine yerleştirdi ve üstündekilerden hızlıca kurtuldu. Kısa bir duş alıp rastgele bir şeyler giydi yemekten sonra partiye gidecekti.