⌗ : 𝙤𝙣𝙚, ͏ the divine prince

1.3K 81 123
                                    

Tw : bölümün sonlarına müstehcen sahneler hakimdir, rahatsız olanlar geçebilir, iyi okumalar.

Tw : bölümün sonlarına müstehcen sahneler hakimdir, rahatsız olanlar geçebilir, iyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

❝ Kutsal Prens

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kutsal Prens.

Büyükannen sana sevginin insanların hayatta kalması için gerekli bir erdem olduğunu söylerdi. Karanlık kader yollarında hayatta kalmak ve ışığın tadını çıkarmak için gereken tek şey buydu. Bir kişinin hayatının sonuna kadar tutku ve bağışlayıcılığı, sabır ve inancı, cesaret ve bağlılığı hissetmesine neden olay şey sevgiydi.

Yine de aşka adanan bu günde, kırmızı sunağın altında dururken bu erdemlerin hiçbirini hissedememiştin.

Tutkuyu hissetmemiştin. Aşkı hissetmemiştin. Bağlılığı hissetmemiştin. Etrafına yoğun bir soğukluluk çökmüştü, vücudun buz gibiydi ve kaskatı kesilmiştin.

Kimi affetmen gerektiğini bilmiyordun. Sana fikrini sormadan seni nişanlayan ve nişanlandığında bunu uzun yıllar boyunca senden gizleyen, fakat tüm herkese bu haberi yayan aileni mi? Doğduğun andan itibaren oğlunun malı olduğunu iddia eden İmparatoru mu? Ya da yanında duran, uzun boylu, sakin, gözü kara prensin kendisini mi?

Kimi affetmeliydin? Kim pişmandı ki?

Ne yumuşaklık ne de inanç hissediyordun. Cesaret ya da bağışlayıcılık da yoktu. Ellerin titriyordu ve buz gibiydi. Sanki her an uçup gidebilecekmişsin gibi hissediyordun, en ufak bir esinti bile seni uzaklara savuracak kadar güçlüydü.

Buradan uzağa götürülmek istiyordun. Dev kabarık buketler halinde tavandan sarkan güzel solgun çiçekleri, aralarında gizlenmiş küçük renkli ışıkları görmen gerekmediği sürece her yere gidebilirdin. Ya da sunağın altında, senden devamlı beklentileri olan yabancı yüzlerin hakim olduğu denizde yüzmek zorunda kalmaktan kaçınmak istiyordun.

Gelinliğin çok güzeldi. Senin'in en ünlü terzilerinden biri olan Efendi Mitsuya tarafından dikilmişti. Boşuna 'en ünlü' değildi, terzilik işinin hakkını kesinlikle veriyordu. En zarif malzemeden yapılmıştı gelinliğin. Çoğunlukla beyaz taşlarla süslenmişti. Ama girift altın desenler ve şekillerle boyanmış ve işlenmişti, beline kadar kıvrılan altın bir kayışı vardı. Dudakların kan kırmızısı renge boyanmıştı ve saçların bir toka yardımıyla başının üstünde tutturulmuştu.

son of heaven, prince!sanzu haruchiyo.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin