Sahiden sağ mı olsun canlar?

88 4 0
                                    

*İpek'ten



Okulun ilk haftası şöyle olacak, 12'ler bizleri ezecekler, okulda yakışıklı çocuklar olacak...

Hiçbiri olmuyor okulun ilk haftasında. Sınıfa girdiğim anda gözlerim bir siyah deri ceket, bir yakışıklı çocuk, bir arka sıraların mütahiti aramadı değil. Aradı aramasına da, bulamadı. Olsa da ne yazar diye geçtim baştan 3. sıraya. Sonra içeri yavaşca girmeye başladılar. Hiçbiri de bana mısın demiyor. Biri takmış arkadaşını koluna, diğerleri çoktan tanışmış. Ee, bende dedim tanışıyım birkaç kişiyle de kalmıyalım böyle embesil gibi. Hadi git birine adın ne diye sor İpek. Git birine ne tür müzik dinliyorsun diye sor. 


Yok, biri diyor Demet Akalın, diğeri diyor Mustafa Ceceli. Bir Yüzyüzeyken Konuşuruz, bir Kalben çıkmadı. En sonunda dedim Allah'ım seçerek mi yolladın? Ara dur şimdi kafa insan. Yok bulsam atlıycam boynuna. Sınıf iyice doldu taştı derken bir hoca girdi içeri. Hoşgeldiniz şu bu. Tabi ki kafamı sıraya koyup yatmadım. Lisenin ilk günündesiniz, öğretmenler, sözlü notları. Her dediği cümleyi beynimin raflarına yerleştire yerleştire dinledim orta yaşlı adamı.


Tenefüs zili çaldığında ben hala adamın ağzının içine bakıyorum bir şeyler söylüyecek diye. Ama söylemedi. Ağzını kapattığı an aldım telefonu elime.


Nida'ya mesaj attım. 'Yurda yerleştin mi?' diye.


Bunda da yurda gidicek diye hiç bir hüzün yok. Ailesini göremeyecek haftanın 5 günü, olsun diyor. Bursa da olmaktan pek mutlu.


'Yerleştim de şimdi benim bi' işim var. Sonra görüşsek?'


Olurdu tabi işi, ben merak edeyim onu, olsun işi. Bi' derdimi anlatırdım ona, bir canın sağolsun derdi.

Yani ne diyim, bugün de canım sağ olmadı.



*********

"Adam hüzünlü,

Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü.


Kadın güzel

Güzel anılar gibi güzel.


Çocuk,

Güzel anılar gibi hüzünlü,

Hüzünlü şarkılar gibi güzel."

-Cemal SÜREYA



Nida'dan



Bol sağanak şarkılı günler, bol klişe aylar, bol sınavlı yıllar geçti. Bu bünye Yaprak Dökümü'nden tutun Aşk-ı Memnu'nun bile her bölümünü izlemeye dayandı. Üstüne her yaz Doktorlar'ı da kaldırdı.Ajdar'ı dinleyebildi, Gangnam Style dansını izlemeyi bile reddetmedi.


Lakin gel gelelim bir olayı kaldıramadı. Kimsenin bilmediği, 16 saniyelik bir olayı kabul etmedi.


Sonsuza kadar mı ? Tabiki de hayır. Deliler, bile bir süre sonra bir sorunu olduğunu kabul ediyor.Ama deliler bile sadece akli sorunu olduğunu söylüyor, deli olduğunu değil. Bende elbet her şeyi  kabul etmedim.


O olayın bir kaza değil, kasıtlı bir olay olduğunu biliyordum.


O kadar okunan cinayet romanı, izlenen seri katil dizileri, davranış analizi videoları insanda güven eksikliği yaratsada 8. Belkide 9. Hissi güçlendiriyordu.


Abimin ve benim hayatımın bu sonla bitmesi abimin erkeklik hormonlarının beyninin kısa sürelik karıştırmasının sonucu olmadığını biliyordum en başından. Ve en sonuna kadar süreceğinide hissediyordum. Ama ne babamın herkesi korkutan ün yapmış bir soyadı vardı,  ne de babası 'Demir' adında ünlü mafya babası olan beni seven bir bey. Her şeyi yine ben yapmalıydım. Abimi sakat bırakan o 'insancığı' bulmalıydım.




Gelincik RıhtımıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin