Bahtsız Gelin

2.2K 97 15
                                    

Bölüm şarkısı: Nurettin Rençber:Yadımda Sen

Bol bol beğeni ve yorum yapın lütfen.Takip ederseniz sevinirim 🥰

Sabah erken saatlerde kalkarak kahvaltıyı hazırlamış diğerlerinin gelmesini bekliyordum.Dün gece Ezo'nun yanıma gelip gezmeye gideceğimizi söylediğinde şaşırmıştım.Arslan ile aramız iyi değildi birbirimizi çok kırmıştık.
Ezo'ya gitmek istemediğimi söylemiştim ama o "eğer sen gelmezsen abim beni tek götürmez yenge , lütfen üzme beni" deyince tamam demiştim.
Aslında içten içe heycanlı idim.Daha önce hiç kasabaya gitmemiştim.Babam köyden dışarıya çıkmamıza izin vermezdi.
Gerekli neyimiz varsa anam gider alırdı.

Mutfaktan elime aldığım çaydanlık ile salona geçtiğimde merdivenlerden inen Hüseyin ağa ile onun arkasından inen Arslan ile onlara baka kalmıştım.

"Kahvaltıyı hazır ettin mi gelin?"

."Evet baba hazır."

Hüseyin ağa içeriye geçtiğinde Arslan hala olduğu yerde duruyordu.
Elimde tuttuğum çaydanlık bileğimi ağrıttığı için içeriye gideceğim zaman Arslan'ın konuşması ile durdum.

"Ezo sana haber etti değil mi?Yani kasabaya gideceğimizi?"
Heyecanımı gizlemeye çalışarak konuştum.

"Evet haberim var."

Ben içeriye girdiğimde Arslan da arkamdan gelmiş sofraya oturmuştu.
Bende oturdup çayları doldurmaya başlamıştım ki Esma ana  İbrahim ile içeriye girmişti.

"Ana Ezo nerede?"

"Nerede olacak geçmiş aynanın karşısına ne giyeceğini düşünüyo.
Daha gelmez o aşağı siz yeyin yemeğinizi ."

Ben Hüseyin ağa kızar,bize karışır diye beklemiştim ama hiç ses etmemişti.İbrahim önümde duran koltukta oturuyordu.
İbrahim bana gülerek bakıyordu,bende ona tebessüm ederek önüme dönmüştüm ki Arslan'ın bana ölüm gibi bakan gözleri ile karşılaştım.
Yediğim lokma boğazımdan zor aştı..
Önüme dönerek kahvaltımı etmeye devam ettim.

Kahvaltımızı yaptıktan sonra Esma ana ile  sofrayı toplayıp odama geçmiştim üzerimi değiştirmek için.İbrahim'in yemeğini kendisi yedireceğini söylemiş benide odaya yollamıştı.
Kıyafet dolabını açtığımda Esma ana 'nın benim için alıp diktiği elbiselerde elim ile dolaşırken kapı birden açılmış içeriye neşeli sesiyle Ezo girmişti.

"Yenge sen daha giyinmedin mi ?Neyse ben şimdi sana bulurum birşeyler."
Ezo üzerine sarı uzun çiçekli bir elbise giymişti.Çok güzel olmuştu .

Benim konuşmama müsade etmeden kedisini dolabın önüne atarak karıştırmaya başladı..

"Ay nasılda belli anamın zevki olduğu,hepsi koyu renk.İnsan şöyle bir pembe ,mor falan alır bu ne canım.

Ay yok ben bunların hiçbirini beğenmedim bekle beni ben sana benim elbiselerimden getireceğim."

"Ezo gerek yok bir sürü elbise var burada onlardan biri giyerim ben ."

"Hayır yenge sen karışma ya lütfen bana bırak."

Pes etmiştim, bakalım beni kendisine nasıl benzetecek diye yatağa oturmuştum.
Az sonra kapı usulca açılmış Ezo elinde tuttuğu toz pembe renginde üzerinde minik beyaz gelincik çiçekleri olan elbise ile içeriye girdiğinde şaşırmıştım.
Bu elbise hiç Ezo'nun giydiklerine benzemiyordu.

"Ay şaşırma yenge ben giymedim hiç bu elbiseyi bunu bana halam verdi ,aslında anamın halası da neyse işte ben hiç giymedim ama sana çok yakışır sen giy bunu senin olsun tamam mı."

Güzgelin🍂 (Sezon Finali)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin