8

14 4 2
                                    

kafam tatil edilsin
bölüm 8: sönük bir yıldız.

İkinci hıçkırıkta telefonu yüzüne kapattım ve uçak moduna aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İkinci hıçkırıkta telefonu yüzüne kapattım ve uçak moduna aldım. Neden her seferinde böyle oluyordu, anlayamıyordum. Birinden gördüğüm ilgi beni ağlatıyor, ablamdan başkasından görmediğim için de tuhaf hissettiriyordu. Ağlama krizim yaklaşık bir saat kadar sürdü. Bittiğinde yatakta yüzüstü uzanmış ve yorgun göz kapaklarıma müsaade vermiştim. Uyku ile uyanıklık arasında telefonu uçak modundan çıkarıp Buğra'nın engelini kaldırdım.

Hüma: Özür dilerim...
Hüma: Yakın zamanda yeniden konuşuruz
Hüma: Umarım
Hüma: Yani hala fikrin değişmezse

Buğra: Tabii ki değişmez
Buğra: *konum*
Buğra: Nerede yaşadığını bilmiyorum ama
Buğra: Gelmek istersen seni misafir edebilirim
Buğra: Yanlış anlamanı istemem burası babadan kalma çiçekçi
Buğra: Bu aralar ben işletiyorum.

Hüma: Çok naziksin.

Hızla konuma tıkladım ve bulunduğum yerden yol tarifine baktım, şansıma uzak değildi ama yalnız başıma gidemezdim. Ablamı aradım ve durumu izah ettim. O da patronunun arabasıyla istediğim bir zamanda bırakabileceğini söyledi.

İki gün sonra ilk defa edindiğim bir arkadaşla buluşmak için hazırdım. Ona hızlı bir mesaj çektim, yakında orada olacağıma dair. Tam o anda kapının önünden korna sesi duymamla son bir kez aynadaki yansımama baktım. Bu karakışta yapabileceğim max kombinin bu olabileceğine inandığımda kapıya fırladım.

Ablam beni patronun uçuk mavi vosvosuyla 30 dakika uzaklıktaki çiçekçinin önüne bıraktığında bana eşlik etmesi için ısrar etmiştim. O da müsait bir yere arabayı çekti. İnip birkaç adımda çiçekçinin önünde durduk. "HOLA ÇİÇEK" İçimden bir manada beni selamladığını düşündüm ve ablama kısa bir bakış attım. Acele bir hali vardı ve benden önce hareket ederek cam kapıyı ittirdi.

İçeri adımımı atmam uzun sürmüştü. Neden bu kadar utanç duyduğumu anlamak için çaba sarfetmek gerekiyordu. Sağ ayağımı dükkana attığımda ablamın kasadaki beyle muhabbette olduğunu fatk ettim. Buğra uzun kumral saçlarını geriye doğru atıyor ve mavi gözleriyle ablamı süzüyordu. Öylesine silik bir tipim ki beni görmesi epey zaman aldı. Zoraki gülümseyerek ablama yanaştım.

Hüma ya kıyamayız ama sana :")

Oy verip yorum yaparak destek olursanız mükemmel olur. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. 🌼

kafam tatil edilsin / yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin