Nefes

37 16 26
                                    

İnsan bazen cevabını bildiği soruları sormak ister. Cevabını bilirsin ancak kabullenmek istemezsin. Herkes bir cevap ister ve o cevabı söyleyenin üstüne yıkılır tüm suçlar. Nefes alamazsın bazen , o yükler o kadar üzerine çökmüştür ki iç çekecek kadar bile soluyamazsın o havayı. Pasif bir insanı yaptıklarınız ve cevaplarınız ile sustura bilseniz de benim gibi birini kimse susturamazdı. Karanlığın ardındaki gökkuşağına inanan bir insanı kimse o karanlığa gömemezdi. 

Gözlerim Seçilin itici bakışları ile karşılaşmıştı . Üzerinde Demirin gömleği olduğunu düşündüğüm bol bir gömlekle ve altında da okul eteği ile duruyordu. Çatılmasına engel olamadığım kaşlarım ile bakışlarım da büyümüştü. O sırada kapı biraz daha aralandı ve Demirin uykulu bakışları ile göz göze geldim. Seçil Demire dönerek .

''bu kız senin evini nereden biliyor Demir?''

''komşum''

mimikleri oynamıyordu.

''Bandaj için teşekkür edecektim ama pekte iyi bir zamanda gelmemiş gibiyim .''

Elimdeki sandviçi Seçilin eline verdikten sonra arkama bakmadan kendi evime girdim. Seçil gibi bir aptalı yanında taşımasının sebebi kesinlikle vücuduydu. Ve bu bilgi Demire olan tiksintimi arttırmıştı. İç çekip çantamın ağzını kapattım . Hızlı adımlarla evden çıkıp siyah bilekli spor ayakkabılarımı giydim. Normalde Demiri beklemem gereken saatte zaten aşağıdaydım ancak onun gelmeyeceğinden emindim. Bu yüzden hızlı adımlarla okula doğru yürümeye başladığımda yanımdan geçen siyah motoru tanıyordum. Arkasında oturan kişinin de Seçil olduğu nefes aldığım kadar gerçekti. Bacağımdaki bandajın ucu açıldığını gördüğümde derin bir iç çektim ve eğilip bandajın açılan düğümünü yapmaya çalışırken yanımda duran araba ile kaşlarım çatıldı. Arabanın yolcu koltuğunun olduğu kapının açılması ile kapının bana çarpması bir olmuştu. Dengemi kaybedip zaten yamuk olan duruşum tamamen bozulmuş, kendimi yerde bulmuştum. Çatık kaşlarla arabanın içine baktığımda Efken ile göz göze gelmiştim. Kahkahalar ile gülüyor elini direksiyona vuruyordu. Sinirli bakışlar ile ona bakarken o gülmesini bitirip yerdeki halimi süzdü.

''yer rahat geldi mi bilmiyorum ancak araba daha rahat gibi geliyor bana''

Kaşlarımı çattım ve ayağa kalktım. Sahte bir sinirle bir adım atıp arabadan kafamı sokup Efken e bağırmaya başladım.

''yav sen ne istiyorsun benden illa çizeyim mi şu arabanı!''

Tatlı bir gülümseme attıktan sonra başı ile koltuğu gösterdi.

''atla yeni kız seni okula fişekliyim''

Tavrına karşı gülüp derin bir iç çektikten sonra arabanın yolcu koltuğuna oturdum.

''duydum ki Demir Kan ile aynı binadaymışsın yeni?''

Başımla onu onayladıktan sonra kemerimi taktım.

'maalesef ki ev seçerken öyle bir hatamız olmuş''

Cevabıma güldükten sonra arabayı sürmeye başladı.

Arabanın dışı gibi içi de simsiyahtı. Arabada gözlerimi gezdirirken gözüm direksiyonun yanında duran bir kız fotoğrafı ile şaşırdım. Arabasında bir kızın fotoğrafı neden vardı ki? Sevgilisi miydi?

''O kim?''

parmağımla gösterdiğim fotoğrafa baktığında hafifçe gülümsedi.

''kız kardeşim Miray''

İçimde hissettiğim garip rahatlama ile anlarmışçasına başımı salladım

''kaç yaşında?''

''15''

Yalancı SonbaharHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin