32 Bölüm

12 4 44
                                    

Güneyin anlatımıyla

Egeyi o halde görürken içim acımıştı benim yüzümden çoçuk ne hale gelmişti

Egenin uyuyacağını fark edince odadan çıkmış salonda efe ve mirayın olduğunu fark etmiştim yanlarına gidip "siz iyimisiniz" dedim miray başını iyiyim der gibi sallarken efe miraya bakıp sonra bana döndü ve "ben iyiyim de miraydan emin değilim bomba patlayınca o biraz geride kalıp yere düşmüştü" ardından tekrar miraya bakarken ben bomba lafını duyunca kaşlarımı çatıp öyle dinlemiştim efe ise "eminmisin bak" demişti miray eminim dese de kol dirseğindeki çizikleri ve ayağındaki pantolonundaki kendini belli eden kanı efeden saklamaya çalışıp durmuştu

Gözlerimi kapatıp derin nefes aldım ve "istersen bir banyoya geçip elini yüzünü yıka bende Bi yara bandı krem falan getirim" dedim ayağını ve kolunu işaret ederken saklaması saçmaydı sonuçta mikrop falanda kapabilir üstelik efe ona o kadar düşkün davranıp sormuşken

Efe anlamış olacaki önce mirayın koluna sonra bacağına bakıp saçlarını kaşıdı ve "niye inkar ediyorsun kızım" demişti ses tonu daha çok kendini sakinleştirmek içinde

adam haklı o kadar sordu insan Bi insan yerine koyar nç

Miray da "emdişelenecek bişey yoktu ondan" dedi gözlerini kaçırarak efe ise "bidaha böyle bişey yapma şimdi banyoya git" dedi ve mirayın üzgün bakışlarını görünce "lütfen" dedi miray da başını olumlu anlamda sallayıp gitmişti efe bana bakınca başımla onaylayıp yara bandı ve kremi alıp banyonun kapısının önüne gelip kapıyı tıklayıp bekledim kapıyı hafif açınca elimdekileri ona verip başka taraflara baktım üstü başı müsait olmayabilirdi elimdekileri alıp teşekür ettmişti bende başımı hareket ettirip efenin yanına geçmiştim

Asya vidyo olayından sonra ona yaklaşmamamı söyleyip kendini odaya kapatmıştı bende kapı çalınca o an ısrar etmemiştim ama yakın zamanda da gidip konuşucaktım en fazla ne olabilirki

Efenin yanına otururken "Asya nerde" dedi bende "yukarıda odada beni görmek istemiyor biraz yalnız kalsa iyi olucak en azından şimdilik" o bana anlamamış gözlerle bakıp en son dayanamayıp "noldu anlatsana şunu düzgün" demişti bende olayları en başından özet geçerek anlatmıştım ve ona baktığımda kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu aslan bey için endişelenmiş fakat benim şaşıracağım şekilde fazla tepki verip beni suçlamamıştı

Sonra oda bana olayları özet Bi şekilde anlatmıştı egenin nasıl kaçırıldığını Cengizin efe yoldayken onu aradığını kısaca anlatmıştı

Derin Bi nefes alıp vermiştim ve önüme dönüp başımı anladıp şekilde sallarken içeriye miray girmişti ve efenin yanına sakince yaklaşıp oturmuştu sonra da başını efenin omuzuna yavaşça koyup ona biraz daha yaklaşmıştı efe ise benim gibi göz ucuyla mirayı izleyip Bi kaç saniye sonra da kollarını miraya sarıp başından öpmüştü önüme dönüp başımı sağ sola salladıktan sonra gülmüştüm

Ayağa kalkıp mutfaktan dolapta olan hazır pizzayı fırına koydum yanına da kola çıkardım ege içinse mercimek çorbası yapacaktım

Pizaları ve içecekleri efeyle miraya götürürken "içerde ege için çorbada yapmıştım isterseniz ondan da içebilirsiniz" dedim efe ise "zahmen etmişsin sağol" deyince bende ne demek deyip mutfaktan ege için ayırdığım tepsiyi alıp egenin odasına geçip dirseğimle kapıyı açmıştım

Ege hala uyurken elimdeki tepsiyi masaya bıraktım ve bitmiş olan serumunu çıkardım yemekten sonra yeni bir serum takıcaktım güçten baya düşmüştü ve ne kadar inkar etsede canı yandığı belliydi

Perdeyi açıp "Alooo uyan hade" diye bağırdım oda yüzünün aldığı hale noluyo lan diye bakarken söze getirip "noluyo lan" demişti bende "yemek Yemen lazım çorba yaptım hadi kalk" dedim oda "reis sen ne zaman bana bişey olsa böyle bakıyorsun doğru söyle aşıkmısın bana" demişti bende masanın yanındaki sandalyeyi alıp  yatağın yanına koyarken "he aşığım ölüyorum aşkımdan hata bu aşkın karşılıklı olduğunu biliyorum sende az bakmadın bana" derken ikimizde gülmeye başlamıştık tepsiyi alıp yanına otururken "ya güney boş ver gel uyuyak ya" deyip gözlerini kapatmıştı bende ayağımla onu dürtüp "kalk lan elim dolu bak çorabımı tadmak istemesin" dedim oda bana dönüp senin ben der gibi baktı bende seninde ben der gibi bakıp çorbayı içirmeye başlamıştım Bi süre sonra "şurdan Bi su ver bakem" demişti bende ikiletmeden suyunu vermiştim sonra da "biraz ekmekte ye" deyip o tam bişey diceken ağzına ekmeği tıkmıştım

Bi süre sonra serumunu yenilerken ege bana "ohoooo abartma " dedi bende "ses kes" deyip serumu takmıştım sonra da serum yolundan antibiyotik vermiştim ilaçla verseydim kusma veya doğrulaması gerektiği için acı çekebilirdi ve ben bunu istemiyordum

Serumu verdikten sonra ege gözünü bianda açmış "antibiyotik mi" bu demişti "evet nasıl anladın" dedim gülerek "olm nası anlamam soğuk ve yakıcı Bı his veriyo" onla Bi kaç saniye bakışıp sonra da gülmüştük "sabah öğle antibiyotik alınca ege olur gibi" demiştim oda e tabi der gibi başını salamıştı "akşamda vericem sonra duruma göre bakarız" ege ne kadar bişeyim yok dese de en son dayanamayıp saçını tokatlar gibi çekip "bari bana atma lan köpek" demiştim ve tepsiyi alıp "bişey olursa seslen veya ara telefonun yanında" demiştim oda başıyla onayladıktan sonra odadan çıkmıştım

Tepsiyi mutfağa bırakıp çıkacakken asyanın sesini duyup içeri geçmiştim efeyi görünce donup sonra hızla merdivenden inerken" ne işiniz var burda "demişti fakat cevap gelmesini beklemeden efeye sarılmıştı efe de karşılık verip belinden tutup sarılmıştı Bi süre sonra da ayrılıp mirayla sarıldılar ben onu mutfak kapısının yanındaki duvara yaslanmış izlerken o benim gözüme Bile bakmıyordu mirayla sarılınca efeyle göz göze gelmiştim o ise dudaklarını birleştirip asyaya bakmaya devam etmişti

Efe Asya ya özet Bi şekilde olayı anlatırken Asya ciddi Bi şekilde dinlemişti cengiz lafını duyunca da ağzından bişeyler mırıldanmıştı sonra da Asya bana dönmüştü gözlerime bakmadan hızla önüne dönüp efeye "açmasınız" demişti miray ise "hayır güney hazırladı bişeyler yedik biz sen açmısın" demişti efe ise "aynen balım hem bence sende ye bişeyler daha ayrıntılı Bi şekilde konuşup napmamız gerektiğini düşünürüz" demişti Asya ise reddedip sonra yerim ya bişeyler saat de geç olmuş zaten uyuyun siz" ardından miraya bakıp "gel sana giyicek bişeyler verim" deyip merdivene doğru ilerlemişti onu kaçırmadan önce her ihtimale karşı aklıma bu ev vardı ve bu yüzden Bi kaç parça kıyafet koymuştum miray asyanın peşinden giderken bende ona başımla gel demiştim ege uyuyordur şimdi bu yüzden ses çıkarmayıp ona kendi kıyafetlerimi verecektim asyanın bulunduğu odaya gidip kendi eşyalarımın bulunduğu yere gittik ve ona istediğini al bakışı atmıştım oda herhangibi Bi eşofman takımımı alıp teşekür edip odadan çıkmıştı bende arkamı dönüp asyaya baktım ve daha fazla odada beklemeden dışarı çıktım

1 saat sonra uykuları geldikleri için mayışmışlardı Asya ise odadan çıkmamaya devam etmişti "bir misafir odası var isterseniz beraber uyuyun istersenizde miray sen asyanın yanında uyu bende efeyle yatarım" dedim miray da "bana fark etmez" derken efe de "bana da fark etmez ama istersen sen bi asyanın yanına geç bugün belki Bi gönlünü alırsın" dedim bende fazla uzatmayıp "tamam siz bilirsiniz" deyip misafir odasını gösterdim ve birbirimize iyi geceler deyip kapıyı kapatmıştım

Son Bi kez egeyi kontrol edince uyuduğunu fark edip kapıyı tekrar yavaçca kapatıp ışıkları da kapattıktan sonra sokaktan gelen ışıkla önümü görüp yavaş bir şekilde asyanın odasına doğru ilerlemiştim

Asya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin