16 Bölüm

19 4 16
                                    

Asyanın anlatımıyla

Alışkanlık olduğu için sabah erken uyanmıştım efeye baktığımda ise hala uyuyordu biraz soğuk olduğu  için üstünü örtüm  ve yataktan kalktım kulağıma kulaklığı takıp müzik dinlemeye baslayarak odadan çıktım ve kendime önce kahve yapıp içtim ardından gözümün önüne gelen saçımı arkaya attım ve salatalık domates çıkardıktan sonra krepin iç harcını hazırlamaya başladım gözümün önüne biran güneyin kahvaltı şovu yapim derken sakarlıgı tutuğu geldı neyse ne diye mırıldandım ve telefonumdan enerjik Bi şarkı açtım ardından kulaklıgımın birini efe biran alınca irkildim "gerizekalı Bı haber ver" deyip omzuna vurdum oda salatalıkdan birini ağzına atıp "ne var kızım haber versem duycan sanki" deyip homurdandı bende "adam haklı" dıye mırıldandım işim bittikten sonra birlikte yedik ve şimdide çekirdek kola ile film izliyorduk

Öğleden sonra olmuştu ve efenin şu sidi olayını öğrenmıstım sımdı ise arabasına gidip alıp gelecegını soylemıstı arabasını biraz uzağa park etmıstı evin gozukmedıgı Bı yere bu yuzden cabuk gelmesini beklemedim ama aradan 1 saat geçmişti tam onu aricaken  efe msj atmıştı ama msj bakarken onun efe olmadığını anlamam uzun surmemıstı bir fotoğraf vardı fotoğrafta maskeli bir adam efenin arkasındaydı basına silah dayamıştı efe ise sinirli Bi şekilde fotoğrafı çekene bakıyordu sanırım, maskeli adama bakınca kameraya gülümseyerek bakıyordu bir eliye silahı tutarken diger eliyle selam verir gibi elini kaldırmıştı fotonun altında msj da vardı "eğer 10 dk içinde burda olmasan bu arkadaşın amel defteri kapanacaktır" yazıyordu birden fazla kufur ederken hızla arabanın anahtarını alıp arabama binip hızla efenin arabasının park ettıgi yone dogru ilerledim ona bişey yaparlarsa sulalesını kuruturdum o g*tün daha fazla dusunmemeye çabalıyarak gaza daha çok bastım efeyi gorunce arabayı ani frenle durdurup arabadan indim 2 kişiydiler biri güneyin gözlerine çok benziyordu maskeden dolayı yüzünü goremiyodum digeri ise hala efenin basına silah dayamış bana alaycı ifadeyle bakıyordu gözünden belliydi karşılarına geçtikten sonra efenin basına silah dayıyan çoçuk "düşündüğümden daha erken geldin cimcime" göz devirip "bana cimcime demeyi kes kimsiniz siz ne istiyorsunuz" derken kimsiniz kısmında diğer çoçuğa baktım gözlerinde tuhaf bi bakış vardı ne oldugunu anlamak için gözümü kısıp baktım tabı kım oldugunu anlamak içinde, gözleri çok tanıdık gelıyordu gozune baktıgım kişi gozlerını kaçırıp diğer çoçuğa baktı baktıktan sonra çoçuk konuşmaya baslayınca önüme döndüm "kim olduğumuzu bosver senınle küçük bir yolculuğa çıkıcaz sadece" o an efeyle göz göze geldim oda noldugunu henüz anlamamıştı tekrar başımı konusan kısıye cevirip "dediğinizi neden yapayım niye sizinle geleyim" dedim o ise silahı efenin basına daha çok yaklaştırarak "çünkü şuan Baska Bi seçeneğin yok" deyip göz kırptı sonrada efeyi işaret etti g*t lan bu iç sesime katıldıktan sonra diğer gözleri tanıdık olan çoçugun hiç konuşmadığını fark ettim "maskenizi bi çıkarsanıza" dedim ama derken gözlerimi konuşmayan çoçuktan ayırmadım hata gözlerimi kısarak onu incelemeye başladım incelediğim çoçuk elinden geldiğince göz teması kurmamaya çalışıp tekrar arkadaşına dondu Bi şey yap der gibi bakıyordu arkadasına dondugumde ise çoçuğun haline gülüp başıyla tamam dedıkten sonra bana doğru dondu ve ona baktığımı gorunce gülüşü donup ağzından bişey homurdandı ardından "maskemizi çıkarmıcaz bin arabaya fazla uzatma" dedi en nefret ettiğim kelimelerden biri uzatma kelımesiydi çoçuğa biraz daha yaklaşıp  "bidaha sakın uzatma deme ustune saldırmam an meselesi olur" diye fısıldadım gozlerımı yuzune dikerek  o da "tamam şimdi yolculuk zamanı hadi" deyip arabasını işaret etti  efe de kendını daha fazla tutamayıp "ne yolculuğu lan" dedi bişeyler daha diceken silahlı olan kişi sende bi sus lan kız gelene kadar sövüp durdun zaten az sus yat zıbar "diye bağırıp silahın tuttuğu kısmıyla efenin kafasına vurması bir oldu hayvan nasıl vurduysa ben bile kafası kırıldımı diye bakasım geldi efe o an bilincini kaybedip yere düştü ben siktir diye bağırdıktan sonra efenin yanına çöktüm ve yuzune hafif vurup" lan uyan... Efe benı duyuyormusun"gibi şeyler söyledim hayvan kafasına nasıl vurduysa sadece bayılmış olsa şükrederdim

Asya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin