26 Bölüm

9 3 0
                                    

Güney gittikten sonra arkasından bağırmıştım ama cevap vermemişti aradan geçen 5 dk sonra saçımdan tel toka çıkarıp kelepçeyi açmaya çalışmıştım ve 15 saniye sonra da açmıştım sonunda diye mırıldayıp  elimdeki kelepçeyi çıkarıp kenara atarken  "gerizekalı" diye bağırdım güneye ithafen

Yataktaki kelepçeyi alıp salaya salaya merdivene doğru ilerlerken  güneyin koltukta uzanarak gözleri kapalı Bi şekilde  bitmesin şarkısını dinliyordu yanına doğru yaklaşırken şarkıyla beraber "aşk seni bana yazmışsa nıye bu ceza bu can yasta" demişti ve bende o an kelepçeyi üstüne doğru fırlatıp "al sana aşk" diye bağırınca o "noluyo lan" diye bağırıp yere düşmüştü

Seside güzel he iç sesime haklısın ama konu şuan bu değil sus diyip güneye dönmüştüm

"ebenin çoçuğu oluyor" dedim ve yanına gidip karnına tekme atarak "gerizekalı herif" deyip koltuğa geçerken güney de ayağa kalkıyordu.
Bana bakışı what dedin gülüm der gibi bakarken bende ona göz devirmiştim "sen nasıl" dedi inanamayan gözlerle bana bakarken bende lafını kesip "bidaha mal mal hareket yapıp kelepçeleyim deme yoksa Bi dahakine o kelepçe sadece sana atılarak kalmicak" dediğimi anlamış olcaki boğazını temizleyip saçını kaşırken etrafına baktı ve derin nefes alıp yanıma oturdu "senle baş etmem zor olacak değilmi" dedi  ona baktığımda kapalı TV  bakıyordu baktığı yere bakınca  göz göze gelmiştim gözlerini benden çekip başka yerlere bakarken "neden baş edesinki" dedim o ise bakmamaya devam ederek hafif tebessüm etti ve "bilmem" dedi iç sesim at yalanı sevim inananı derken bende iç sesime hak verip güneye bakmayı bırakarak başımı koltuğa yasladım

Bi süre sonra güneyde benim gibi başını koltuğa yaslayıp tavanı izledi "ben neden buradayım mesela" diye fısıldadım ve güneye doğru dönünce oda bana dönmüşte "neden saklıyorsun" dedim gözlerinin içine bakarken   sesini çıkarmamış sadece beni izliyordu "her şey yalanmıydı" dedim o ise "hayır sevgim yalan değildi" bende "o zaman  neden beni kaçırdın neden cengize çalışıyorsun" dedim ayağa kalkarak oda benim gibi kalkıp "sana neden seni kaçırdığımı söyleyemem" dedi sinirimi bozmaktan başka bişey değildi bu yaptığı ben burda sakin kalmaya çalışıp açıklama yapmasını istıyorum o ise sinirlerimi daha çok bozmaktan başka bişey yapmıyordu onu ittip "niye lan niye" diye bağırmıştım bunu yapacağımı beklemiyor olacaktıkı son anda dengesi kurup benım gibi bağırarak ellerini iki yana açıp "bilmiyorum çünkü" diye bağırdı "nası yani" dedim sadece o ise "bilmiyorum işte" dedi ve ardından kelimelerin üstüne basarak  "seni niye kaçırdığımı bilmiyorum" dedi ve sesini alçaltıp "oldumu" derken sadece ona baktım ve derin nefes alıp "neler olduğunu anlatıcakmısın artık" dedim bıkın Bi sesle o ise başını onaylar anlamda sallayıp "anlatıcam" dedi 

Arka bahçede masada oturmuş güneyin konuşmasını beklemiştim  küçük ama şirin Bi bahçeydi masa ise kahverengi bir masaydı üstüne diz üstü bilgisayar    kahve bardakları vardı daha fazla beklemeden anlatmak için bana dönmüştü

"ben uzun zamandır cengize çalışıyorum kimi zaman onun yaptığı pis işleri örtmek kimi zamanda yaptığı işlerde Bi parmağım olurdu bunu yapmam gerek çünkü ailemi yurt dışında tutuyor onların iyi ve mutlu Bi hayat sürmesi için ne istese yapmam gerekiyo 15  yaşında başladım onun yanında çalışmaya sıradan bir gün gibi okuldan eve dönüyordum taki önümü arabalar kesip Cengizin karşıma dikilip artık benimsin diyene kadar babam denen kişinin Bi şirkete çalıştığını zannederken meğerse cengize çalışıyormuş birgün babamı artık istemediğini beni istediğini söylemiş ve eğer kabul etmezse onu öldüreceğini oda hemen kabul etmiş babam zaten adam akılı eve gelen Birisi değildi gelsede alkolik olarak gelirdi bazen iyi davranırdı ama oda saniyelikti kısaca bizi kukla olarak görüyordu o gün hayatımdan tamamen gittiğini öğrenmiştim eve koşarak gitmiştim çünkü cengiz artık annen kardeşin yok demişti o gun onlara bişey yaptığını düşünmüştüm eve girdiğimde her yer dağınıktı yerler kırık eşyalarla doluydu seslendim belki bi ses gelir diye tekrar seslendim ama ses yoktu annemın odasına gittim eşyaları yoktu ardından kız kardeşimle kaldığım odaya gittim onunda dolabı boştu  o an onlarıda sonsuza kadar kaybettiğimi düşünmüştüm kardeşimle odada olan komik anılarımız kavgalarımız şarkı söylemelerimiz aklıma gelmişti ve masanın  üstündeki onla ortak olarak aldığımız kar küreleri vardı tek var köşesinde kendi isimlerimiz yazılıydı kürenin altına gözükecek şekilde bir not bırakmıştı nota da seni seviyorum abi yazıp kalp çizmişti ve altına da kürelerimizi değiştirdim umarım beni unutmazsın yazmıştı kağıtda göz yaşlarının izi vardı bazı yerleri nemliydi annemden bana ise not yoktu zaten en çok kardeşimle samimiydim annem de iyiydi ama bilmiyorum kardeşimle daha fazla vakit geçirdiğim için herhalde neyse işte o günden sonra cengiz beni yanına almıştım ailemi de bidaha görememiştim yerlerını öğrenmeye çalıştım ama olmadı işte sonra cengiz benim seni kaçırmamı istedi karşı gelsem de araya hep ailemi koyardı bende kabul ettim ama seni neden kaçırdığımı bende bilmiyorum şimdide belki sana zarar vericek diye bana ulaşmasını istemiyorum seni tesadüfen tanıdım cengizi tanıdığınıda toplantıda öğrendim işte"

Anllatıktan sonra derin nefes alıp kahvesinden bir yudum alıp masaya bıraktı o an ne diceğimi bilemedim "ben düşünemedim bian bunu" dedim fısıldayarak oda beni duymuş olucaki "olur öyle şeyler" deyip tebesum etmişti Bi süre ona bakıp "sana sarılabilirmiyim" dedim o ise "bu Bi barışmamı" dedi gözlerimin içine bakarken ben ise sadece başımla onaylamıştım oda sandalyeyi bana doğru çekip kollarını açarak "durman hata mavişim" dedi bende gülerek ona sarılmıştım özlemişim lan dedim içimden iç sesimde yarabi şükür artık dedi ardından güneye telefondan bir mesaj gelmişti bok kokusu alıyorum iç sesime bende bende derken güneyi izlemiştim

Güneyin anlatımıyla

Asyaya sarılırken içimden özlemişim lan deyip hep öyle kalmak istıyordum fakat telefonuma msj gelince ayrılmam gerekti msjda Cengizin gönderdiği vidyoya vardı vidyoyu açıp izledim birinde  dronla asyanın babasını aslanla evi nası bastıklarını gösteriyordu bir diğer vidyoda ise sadece cengiz vardı "selam güneycim beni özledinmi" diyip kahkaha atıyordu "sana asyayı kaçır derken kendini de kaçır dememiştim şimdi aslan elimde ve yerini konumunu bilmeden onu bulamazsanız" dedi ve durup "aslan baba harpte vurulur" dedi şarkıyı söyleyip tekrar güldü ve cidileşip "kısaca ölecek işte hade size bol şans pek şansınız yok gibi ama" deyip dudaklarını büküp tekrar güldükten sonra vidyo bitmişti asyaya baktım öylece endişeli ve şok içinde ekrana bakıyordu

Sen şimdi naneyi yemedinmi

Asya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin