36.bölüm

17 2 0
                                    

Asyanın anlatımıyla

Sabah uyandığımda güneyin yanımda uyuduğunu gördüm ellerini üstümden çekerek yataktan ses çıkarmadan çıkmaya çalıştım

Yatakta biraz kıbırdanıp tekrar uyumaya başlayınca odadan çıkıp salona indim daha fazla beklemek istemiyordum biran önce babamı bulmalıydım

Mutfağa geçip su içtim saat daha erkendi aklıma ege geldi ne kadar birbirimize kanımız kaynamasa da durumuna bakmak istemiştim

Bir odaya baktığımda efe ve miray vardı kapıyı sesizce kapatıp kalan diğer odaya baktım ordada ege vardı odaya geçip bişeye ihtiyacı varmı acaba diye düşünürken egenin gözleri kapalı Bi şekilde "sabahın körü öyle mumya gibi durmak için girmedin umarım içeriye" deyince istemeden de olsa irkildim ardından kim olduğumu merak etmiş olacaki gözlerini açıp bana baktı onu izlediğim için gözlerini açtığı an göz göze gelmiştim

Bi kaç saniye gözlerimin içine bakıp "neden geldin" dedi boğuk Bi sesle "ben sadece bişeye ihtiyacın var mı diye bakmak istemiştim" dedim oda gözlerini tavana çevirip "eyw yok, bu düşünceni neye borçluyuz peki" deyince saçlarımı hafif kaşıyıp sonra da ellerimi iki yana açtım "hiç bişeye" bana şüpheyle bakarken ellerimi birbirine bağlayıp sırtımı duvara yasladım "tamam aramız kötü biraz hani pek anlaşamadığımız doğru ama Bi durumuna bakmak istedim" bana bakmaya devam ederek "ee baktın noldu şimdi" dedi umursamazca derin Bi nefes aldım "bişey olmadı ben gideyim artık" deyip kapıya yöneldim ardından ona bakıp "bişeye ihtiyacın varmı güney uyuyor istersen acil bişey varsa uyandırayım" bana bakıp  ayaklarıma kadar hızlı Bi şekilde bakıp tekrar gözüme baktı neden burda ona yardım ettmek istediğimi merak ediyordu hayır yani düşmanmıyız canım ne abarttın

Ben bunları düşünürken konuşmaya başlayınca "sağol bişeye ihtiyacım yok" dedi bende önüme dönüp kapının kolundaki elimle kapıyı açarken "peki" diye mırıldanıp odadan çıkıp kapıyı kapatmıştım

Sabah henüz saat 5 civari olduğu için herkes uyuyordu telefonumu almak için güneyin uyuduğu odaya gittim telefonum bende olmadığına göre güneyde olmalıydı bu zamana kadar aklıma bile gelmemişti

Odaya geçince çekmecelerden birini açacaken güneyin "günaydın mavişim" diye mırıldandığını duydum bende "günaydın kahvişim" dedim doğrularak bana bakıp "napıyorsun orda o saate" deyince "telefonumu arıyordum sen uyuyunca bir bakim dedim" başını anladım derecesine sallayıp cebinden telefonumu çıkarıp bana uzattı kaşlarımı kaldırırken oda ne der gibi kaşını oynamıştı telefonu alırken "psikopat gibi cebinde taşımana şaşırdım" diye mırıldandım telefonu alıcaken bian telefonu tuttuğum kolu çekip üstüne çekti kollarını da bellime sardı

Bu halini beklemediğim için gözlerimi şaşırdığımı belli edercesine açmış ardından "napıyon olm" dedim mal mal bakış atarken o umursamayıp gözlerini kapatı ve uyuyacakmış gibi başını oynattı

"ya güney salakmısın bıraksana" mal gibi tuttuğu için hareket edemiyordum bile "dur Bi uyanayım bırakıcam" deyince "ya başlarım sana da uyanmana da" diye mırıldanıp elmacık kemiğini ısırdım biranda bağırınca bende aradan kaçıp kendimi yataktan yere attım oda bana dönüp "nesin sen kedi falan mı tırmalayıp kaçıyorsun" dedi bende tedbirli Bi şekilde gözlerine bakıp ayağı karkarken ellerimi hadi be ordan der gibi sallayıp "kes be sabah sabah bunalıma soktun beni ya" tam bişey diceken "şşşt kes kes yat uyu" diyerek odadan çıktım

İki telefonumu alak diye yaklaşıyorum hemen ahtapot gibi sarıyor Vala yaklaşmaya tırsıyorum artık

Merdivenden inip salona geçip oturdum ayaklarımı yerden kesip koltukla da birleştirince başımı koltuğa yaslayıp telefonumu açtım biraz bekledikten sonra telefon açılmıştı

Asya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin