18 Bölüm

18 4 7
                                        

Asyanın anlatımıyla

Havuçlu çoçuk  gittikten sonra hala yerinde dikilen mala  dik dik bakıp en sonunda "kütük gibi dikilicenmi orda marol" dedim o ise  boş ve soğuk gözlerle bakıyordu fakat gözünde tam anlayamadığım Bi bakış vardi  Bı kaç saniye geçtikten sonra "lan direk, konuşsana" dedim  yine tepki vermeden karşımda beni izledi  bu sefer sandalyede hareket edip gözlerimi yumdum ve derin nefes aldıktan sonra "bana bak erkeğin oruspisi boktan hareketler yapmayı kes mal gibi dikilme karşımda ya konuş bişey soyle kimsin sen ne istiyorsun"  erkeğin oruspisi deme kısmında hafıf güldü ne gülüyon oç diyesım geldi.

Benım daha fazla sinirlendiğimi fark ettiğinde ise hiçbişey olmamış gibi yanımdan geçip gitmek yerine koltuğun etrafından gitmeyi seçmişti  yine tükürüğüme veya ısırığıma maruz kalacağı aklına gelmişti herhalde o giderken bende "nereye lan dangaloz" diye bağırdım  salak ise umursamadan mutfağa girdi 

Güneyin anlatımıyla

dolaptan kendime meyveler çıkararak kendime bir meyve tabağı hazırladım  yanına da badem ceviz gibi şeyler yerleştirdikten sonra meyve sıkacağından kendıme portakal suyu hazırlayarak masaya oturdum  Asya sınırsız küfürlerini ederken ben şarkı söyler gibi  hımhımhımm diye mırıldanarak bademimi yedim ardından da portakal suyunu içerken bian boğazımda kalıp öksürdüm  dudaklarımı öne doğru itip bu ağırdı der gibi yüzümü buruşturdum ve bian da hayal edip yüzümü tam buruşturup kapıya doğru dönüp sen ciddimisin derecesine kapıda Asya varmış gibi baktım

Asya "götüne damacana girsin orrrrruspu o damacana kuyruk gibi peşinde dolaşsın çıkmasın sopa gibi götün kırılsın hayvanın oruspusu " demişti bikaç saniye sonra derin nefes alıp heh deyip önüme döndüm  ve keyfimi surdurmeye devam ettim   onu  sinir etmek hoşuma  gidiyordu ve bu durum işime geliyordu Asyanın bağırmaları devam ederken ben  tabağı mı  masadan kaldırıp dezgaha koyup içeriye geçtim

"kim kime dum duma götüren götürene kimin eli kimin cebinde"diye fısıldadım duyulmuyordu ama bakıldığında anlaşılıyordu" cebinde" kısmını asyaya bakıp eğlenerek söylüyordum  ona doğru yürürken "el ele leli lelele li" diye fısıldamaya devam ederek  koltuğa yayıldım  ve asyaya gülerek baktım Asyada  bana dik dik bakıp "o harfler sana.. Öhm neyse" dedi bende  ee der gibi baktım  sanki az once sınırsız kufur yediğimi  bilmiyordum  oda beni  taklid edip önüne döndü

Bi süre asyayı izledim acaba onu kaçırdığımı öğrendiğinde ne tepki vericekti azına etmese bari baksana tırsmaktan sesını bile çıkaramıyorsun  iç sesime göz devirirken bende önüme döndüm

Asyanın anlatımıyla

Beni izlediğini hisedebiliyordum fakat şuan bu kerizle uğraşamam burdan çıkmanın bir yolunu bulmalıydım

Acaba güney nasıl diye düşündüm nasıl olcak iki timsah göz yaşı döküp hayatına devam etmiştir şuan onu düşünmeyi kes ve nasıl kurtulacağını düşün  iç sesime hak vererek düşünmeyi bıraktım

"lavaboya gitmem lazım" dedim o ise Bi sure gozlerıme baktı bende "ne bakıyorsun salak burayamı yapayım" dedim ayaklanıp yanıma geldi ve beni çözmeye başladı

Merak ediyorum hangi gerizekalı benı karnımdan bağladı bune ya kurbanlık koyun gibi

Beni çözdükten sonra belinden silah çıkardı ve yürü der gibi elini merdivene doğru ilerleti korkutma amacı olduğunu hiç anlamadımki şuan göz devirip salondaki iki basamaktan çıkıp ilerledim ve üst kata çıkan merdivenden çıkmaya başladık

Ulan şeytan diyor at bir tekme düşsün merdivenden.. Neyse

Lavaboya girmiştim aslında lavabom yoktu o maskeyi bugün çıkaracaktım ve kaçabiliyorsam kaçacaktım

Asya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin