Goddess Of Water || Tony Stark

17 VORMİR

Strange beni savunmaya geçti
"O yapmadı, kendi döndü"
Göz devirmeden duramadım. Rahat yine bir yerimize batmıştı. Asla sakinlik hakim olmuyordu. Büyü ile kendime bir kıyafet yaptım. Sonra portaldan içeriye girdik.

"Yine karşılaştık"
Kollarımı bağlayıp sakince konuştum.
"Geri dönüş hikayeni merak ediyorum."
"Biraz zorlandım"
"Vücudunu nasıl kurtardın?"
"Kolay oldu"
"İyi, tekrar savaşacak mıyız yoksa fikrin değişti mi?"
Cevabını elini yumruk yaptığında aldım ve son anda kaçtım.
"Üç taşın hala eksik patlican!"
"Birazdan tamamlayacağım"
Tek başına değildi çocuklarını da getirmişti ben Thanos ile uğraşırken onlar bizimkilere sarmıştı.

Thanos bana doğru geliyordu engelleyip geriye fırlattım neredeyse Peterın üstüne düşecekti.
"Üzgünüm çocuk"
"Sorun değil"
Arkasından saldıranı gördüğümde Peter çoktan onu fark etmişti. Ben onları izlerken Thanos gelmiş yumruk yapmış elinde ki gücü bana fırlatmıştı.
Hemen toparlanıp bir süre savaşa devam ettik. Çok küçük bir anda Thanos kolumdan yakaladı ve boynumdan tuttu görmemi istediği tarafa beni çevirdi.
"Beni oyaladın!"

Çocukları, bizimkileri perişan etmişti. Öldürmek için son hamlelerini yapacaklardı. Boynumu bıraktı ve çömelerek kulağıma doğru konuştu.
"İstediğim şeyi biliyorsun"
"Rüyanda görürsün"
Kafasını salladı çocukları hamle yapacaktı ki konuştum.
"HAYIR DURUN"
"Anlıyorum çocuğum, bazılarını kurtarmak isteyeceksin"

Benden taşların karşılığında bazılarının canını bağışlayacaktı. Düşünmeye başladım ne yapacağımı bilmiyordum. Onu yenebileceğimi düşündüm hamle yapacaktım ki Strange engel olur gibi elini kaldırıp taşı çıkarttı ve Thanos'a doğru uzattı. Taşı alıp taktı ruh ve zihin taşı eksikti. Strange bana bakıp kafasını salladı. "Sorun değil"
Thanos'a döndüm. Fısıldayarak konuştum.
"Thor"
Kafasını salladı ve taşı uzattım o da eldivenine yerleştirdi. "Son bir taş" dumanlar içinde kayboldular.

"Neden verdik?"
Sesini çıkartmadı. Oturup beklemeye başladık. Tony yanıma geldi neden verdiğimizi sorgular gibiydi. Tek yapabildiğim başımı omzuna yaslamak oldu.
"Bir şey oluyor"
Mantis etrafına bakıyordu. Başarmıştı zihin taşını almıştı. Tek kelime söyledim.
"Kaybettik"
Sırayla çoğumuz toz olmuştu.
Mantis,Quill,Peter,Drax, ve dahası kafamı çevirip Strange'e baktım sakince bekliyordu toz olmuştu.
Natasha,Rhodey,Tony, Steve,Nebula,Rakun ve ben kalmıştık. Bazıları burada yoktu onlardan henüz haberim yoktu. Kalanlar olarak sakince dünyaya geldik.

*************************
Oturmuş ekranda toz olanları inceliyorduk. Carol gelmişti.
"Başardı, tüm canlıların %50sini yok etti"
Ekranda Wanda'yı da gördüm üzücüydü.
Tony çok kötü gözüküyordu bir süre bir şeyler konuştu dalga geçiyordu ama hislerini anlamıştım Peter'ı kaybetmişti.
"Tony dinlenmelisin"
"İyiyim"
Zihnine girip onu rahatlattım. Bana döndüğünde anlamıştı gülümsedim.

Carol aniden kalkıp yürümeye başladı.
Seslendim "nereye gidiyorsun?"
"Thanos'u öldürmeye"
Nat Steve peşine gitti.
kısaca biraz konuştular.
"Nerede olduğunu biliyor musun bari"
"Bilecek kişileri tanıyorum"
Nebula araya girdi.
"Zahmet etme sana yerini söyleyebilirim"
Babasının nereye gittiğini tabiki bilmeliydi.
"Bizi oraya götür"

Ona daha önce büyük planından sonra nereye gideceğini sormuş onunda cevabı bahçeyeymiş. Rhodey konuştuğunda istemsizce dudağımın kenarı kıvrıldı.
"Çok şeker Thanos'un emeklilik planları varmış"
Gözüm Thor'a takıldı. Yanına gittim ve arkasından sarıldım. Onu çok seviyordum Thanos'u öldürememişti kulağına fısıldadım.
"Dert etme ben üç taşlıyken bile yenemedim"
Diğerlerini gösterdi.
"Onları kurtarmak içindi"
"Ne fark eder?"