Goddess Of Water || Tony Stark

15 THANOS VE RUH TAŞI

İçinde uçtuğumuz şey yere çakıldı neyseki bir şey olmamıştı. İyi misiniz diye sorarken Peter uzaylıların yumurta bırakmasından bahsediyordu.
"Senden bir daha popüler kültür göndermesi duymak istemiyorum."
Bir top ayaklarımıza doğru yuvarlandı ve patladı geriye doğru savrulduk.
Görmediğim kişinin sesini duydum.

"THANOS"
O burada mıydı?
Birden fazla ayak sesi duydum. Yerimde doğruldum. Bir adam eline silah almış rastgele ateş ediyordu. Gerizekalı.

Bir adamın yüzünde kırmızı çizgiler vardı üstümüze doğru bağırdı. Saldırmaya başladılar. Gerçekten acemi gözüküyorlardı çok komik bir ortam vardı. Hatta Peter'ın "Lütfen yumurtalarını içime koyma" dediğini duydum.

Herkes toplaşmış maskeli olan Peter'ı esir almış Tony başka bir adama elini doğrultmuştu. Stephen elini yumruk yapmış bekliyordu.Maskeli konuşmaya başladı. Bende ellerimi göğsümde birleştirip olanları izledim

"Herkes olduğu yerde kalsın sakin olun"
Maskesini açtı
"Sana bir defa soracağım gamora nerede?"
"Ben daha iyisini soracağım gamora da kim?"
"Ben daha iyisini soracağım neden gamora?"
"Kızın yerini söyle yoksa bu ucubeden kızartma yaparım."
"Sıkıysa yap bende senin adamını vururum hadi"
"Durma Quill, kaldırabilirim"
"Hayır kaldıramaz"
"Haklı kaldıramaz"
"Öyle mi? Yerini söylemeyeceksiniz yani tamam dördünüzü de öldürüp Thanos'tan kendim öğrenirim"
Sonunda bende konuştum.

"Sen Thanos'u ne yapacaksın ona mı hizmet ediyorsun?"
"Asıl siz ona mı hizmet ediyorsunuz?"
"Asteria Odinsdottir bir patlican surata mı hizmet edicek ahh saçmalık"
"Ne dedin?"
"Sağır mısın?"
"Odinsdottir mi?"
"Evet sersem, bu kadar eğlence yeter çocuğu bırak yoksa seni bileşenlerine ayıracağım"
"Nasıl yani siz Thanos'un adamları değilsiniz"
"Siz Thanos'un adamları mısınız"
"Ne Thanos'u be ben Thanos'u öldürmeye geldim"

Adının Quill olduğunu öğrendiğim adamla tekrar konuştum.
"Sen bu kafayla karşıdan karşıya nasıl geçiyorsun? Bir de Thanos'u mu öldüreceksin?"
Silahını bana doğrulttu.
"Sıksana"
"Sıkarım"
Silahı ona doğru çevrilttim.
"Sıkmayacak mısın?"
Strange adamı silahtan kurtarıp konuştu.
"Yeter bu kadar"

"Siz kimsiniz"
"Biz Avengers ekibiyiz"
"Siz Thor'un anlattığı kişilersiniz ve sende kardeşi"
Konuşan kıza dikkatli baktığımda onu tanımıştım.
Ama belli ki Wanda hafızasını silmişti şuan hiçbirimizi hatırlamıyordu.

"Thor'u tanıyor musunuz"
"Evet uzun boylu tipsizin biri kurtarılmaya ihtiyacı vardı"
"Onun hakkında doğru konuş yoksa etini kemiğinden ayırırım"
"Nerede o"
"Bir arkadaşla yeni çekiç yapacak"

************
Aptal çocuk ile hafif laf yarışları sürüyordu.
"Unutma ben yarı insanım yani %50 aptal olan yanım senin %100ün demek"
"Matematiğin aklımı başımdan alıyor"
Daha fazla saçmalamalarını dinlemek istemiyordum yanına gittim karşısına dikildim en güzelinden bir yumruğu suratına yapıştırdım.
Acıdan kıvranmaya başladı
"Bu nedendi?"
"Çeneni kapatman için"

"Afedersiniz ama, arkadaşınız bunu sık sık yapar mı?
Dönüp Strange'e baktım bağdaş kurmuş garip bir şekile girmişti yanına gittik.
"Ne yaptın?"
"Geleceğe gittim, alternatif gelecekleri görmeye bizi bekleyen çatışmanın olası sonuçlarını görmeye"
"Kaç olasılık gördün?"
"14.000.605 tane"
"Kaç tanesini kazandık"
"1"

Herkes birbirine bakmaya başladı. Konuştum,
"En azından sıfır değil? O bir ihtimal için herşeyi yapmalıyız tabi dünyayı, sevdiklerinizi ve kendinizi kurtarma gibi bir derdiniz varsa"

Oturup boş boş beklemeye başladık Tonynin yanına oturdum ve öylece sarıldık umutlu gözükmeye çalışsamda ödüm kopuyordu çok düşük bir olasılıktı yenilirsek ne olacaktı elini şıklattığında kimler kalacaktı sevdiklerim elimden sonsuza kadar gidecek miydi bunları düşünürken Tony'e, hayatımı verebileceğim kişiye daha sıkı sarıldım.