1. kişi anlatımı
Himari TakaoTam arka koltuğa oturacakken kolumu tutan el buna engel oldu. Arkamı döndüğümde yüzünde hiçbir ifade olmadan bakan Ken'i gördüm.
"Neredesin sen?!" diye aniden bağırdı.
"Ben-" bana konuşma hakkı vermeden izin vermeden sözümü kesti.
"Ne kadar endişelendim haberin var mı senin?! Kaç gündür seni arıyorum."
Bakışlarımı kaçırdım. Yoldan geçen insanlara baktım. Yoldan geçen herkes bize bakıyor ve aralarında fısıldaşıyorlardı.
Bakışlarımı tekrar Ken'e çevirdiğimde hala aynı bakışlar vardı.
Ken tam konuşacakken Sumi arkadan ona bağırdı.
"Ben kaçırdım ulan! Bana bağı-" Emma Sumi'nin ağzını kapatması ile sözü yarıda kesildi.
Ken, Sumi'nin dediğini umursamasan kolumden tutup sürüklemeye başladı. Sumi peşimizden gelmek için uğraşıyordu ama Emma onu engelliyordu.
"Nereye gidiyoruz?"
Ken kafasını çevirmeden sorumu yanıtladı.
"Eve."
Başka bir şey demeden beni sürüklemeye devam etti.
Bir süre yürüdükten sonra motoruna ulaştık. Binmeden önce bana döndü. Bir şey demeden sadece bana baktı. Birden beni kucağına alıp motora bindi.
Hiç vakit kaybetmeden motoru çalıştırdı.
---
Eve geleli neredeyse yarım saat olmuştu ama Ken benimle tek bir kelime bile konuşmamıştı. Kim olduğunu bilmediğim biri ile telefonla konuşuyordu.
İç çekerek telefonu kapattı. Bakışları bana döndü.
"İşim çıktı. Inui geldiğinde gideceğim. İşimi bitirince konuşacağız."
"Neden onu bekliyorsun?"
Kaşlarını çatarak bana baktı.
"Seni burada yalnız bırakacağımı mı sandın?"
Ona cevap verme fırsatı bulamadan kapı çaldı. Ken ceketini alıp kapıya yöneldi.
Birkaç konuşma sonra kapı kapandı ve Inui yanıma geldi.
"Merhaba Himari-san uzun zaman oldu."
"Evet ama daha önce de dediğim gibi saygı eklerine gerek yok."
Kafasını yavaşça sallayıp yanıma oturdu. Yüzünde küçük bir tebessüm ile bana döndü.
"Peki Himari."
Birden sanki bir şey unutmuş gibi ayağa kalktı. Refleks olarak ben dd kalktım. Ona soran gözlerle bakarken konuşmaya başladı.
"Sen otur Himari. Sana yemek yapayım. Acıkmışsındır."
"Hayır. Aç değilim. Zahmet etme."
Biraz bana baktı ama dediğimi umursamayarak mutfağa gitti. Ben de peşinden gittim.
Inui birkaç malzeme ve bir tane tava çıkarmıştı.
"Ne yapıyorsun?"
Arkasını dönmeden cevap verdi.
"Yemek yapmakta iyi değilim ama omlet yapabiliyorum." dedi ve kendi kendine kıkırdadı.
Onun görmediğini bilsem bile kafamı sallayıp sandalyeye oturdum ve telefonla ilgilenmeye başladım.
---
Ben telefona bakmaya devam ederken Inui önüme bir çatal ve omlet dolu bir tabak koydu.
"Sen yemeyecek misin?"
"Hayır, teşekkürler. Aç değilim."
Fazla üstlemeden çatalı elime alıp yemeye başladım.
Daha yemeğin yarısındaydım ki kapı çaldı.
"Ken mi geldi?" diye ayağa kalktım.
Kapıya doğru giderken İnui önüme geçip beni durdurdu.
"Sanmıyorum. Bu kadar erken gelmez. Bekle burada."
Inui yavaşça kapıya yöneldi ve delikten dışarıya baktı. Geri çekilip kendi kendine küfür mırıldandı.
"Himari hadi."
"Ne?" anlamaz gözlerle ona baktım.
"Nereye?"
"Bilmiyorum." omuz silkti.
"Sadece buradan çıkmamız lazım."
sonunda usenmeden bolumu tamamladim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alexithymia | Draken x Reader
FanficKen "Draken" Ryuguji x Reader !!Uyarılar!! ∝Angst ∝Küfür ∝Şiddet ∝Depresyon ∝Kan