I wish you would stay

i stayed in your eyes

Hava çok soğuktu mutfakta son ses arkadaşlarımla üstünde çalıştığım şarkımızı dinliyordum Black Swan
şahsen Jisoo bu aralar pek evde takılmıyordu yani evde yalnızdım diye düşünürken Taehyung merdivenlerden inmeye başladı kahvaltıda sadece Jelibon vardı ama

Taehyung sırıtarak masaya geçip jelibonları kemirmeye başladı bu gün de okula gitmek zorundaydım hatta o dağ ayıları beni şimdiden ilk 2 derse yok yazmıştır...

Sonunda okula geldik Taehyung evden çıktığı andan beri maskesini ve gözlüğünü çıkarmamıştı ben sınıfa girdikten sonra Taehyung'un gömleğinin kolu kapıya sıkıştı onu dün bodruma kapatan çocuklardan biri yanına doğru yaklaşıp kolunu tuttu neden bilmiyorum ama sinirden köpürüyordum ayağa kalktığım gibi yanlarına gidip o çocuğun elini ittirdim ve Taehyung'un kolunu kapıdan çıkardım üstünde benim süslü püslü gömleklerim olduğu için sanırım biraz gergindi.

Sonunda gözlerimi ondan çekip etrafa bakmaya başladığımda fark ettim Jisoo yoktu...

Abi içgüdülerimle onu aradım ama telefonu açmadı "en fazla ne olabilir" diyerek telefonu kapattım tüm gün Taehyung'un peşinde pervane olmuştum. Okul çıkışı evine gidecekken kolundan tutup
"keşke kalsan" dedim "efendim" ne dicektim
"yani bende bir gün daha kal"

Başını salladı tereddüt etmemesi beni geriyordu tam biz eve varmış kapıyı açacakken Jisoo beni aramaya başladı telefonu açtığımda yüksek şarkı sesleri geliyordu "hey şu kızı istiyorsan..." bir adam sesiydi "konumunu attığım bara gel hemen" sinirden ellerim titriyordu Taehyung'u orada bırakıp bara doğru

Gitmeye başladım vardığım gibi kapıdaki güvenlik beni içeri aldı
"Siz bay Jeon musunuz?" kafamı salladım içerdeydim renkli ışıklar şarkı sesi kafamı attırıyordu Jisoo'yu görmüştüm yanında ki adama doğru ilerledim "hey fıstığı almaya biraz erken geldin eğleniyorduk" sinir kaslarım gerilmişti Jisoo gözlerini kaçırıyordu.

"Sen kimsin, yaşlı duruyorsun yoksa pedofili misin?" dediğimde adam yumruk yaptığı elini havaya kaldırdı tamam bu acıtıcaktı gözlerimi kapatmış beklerken biri sertçe adamın elini tutup ona tokat attı tokat sesi tüm barda yankılanıyordu gözlerimi açtığımda karşımda Taehyung'u beklemiyordum adamlarla dövüşüyordu ve maskesi hala takılıydı Jisoo sınıfta her gün gördüğü bu yüzü tanıdığı için şoka girmişti.

Bende ondan farklı sayılmazdım...
Bir adam araya girip "bunu konuşarak çözebiliriz" der demez ona yumruk attım tüm gün içimde tutuyordum bu öfkeyi. Eee salma vakti gelmişti. Taehyung'un dövüştüğü adama tekme atıp yere devrilmesini sağladım okulun yarısı bu bardaydı ve Taehyung'un maskesi yırtılmıştı Jisoo'yu çekiştirerek ayağa kaldırdım Taehyung ise onca

Adamı dövmemiş gibi eliyle yüzünü kapatmış ayakta bekliyordu onun da yüzü gözükmesin diye kafasını göğsüme yasladım ağlıyordu Jisoo'yla ben alışkındık bu durumlara...

Bizim bardan çıktığımız an polisler içeri girdi koşma vakti gelmişti üç kişi göt korkusuyla koşuyorduk...

Biz eve girer girmez Jisoo eliyle gözlerini kapatmış koltuğa geçmişti Taehyung'ta maskesini çıkarttı o parlayan gözleri benim gibi kokan saçları teninden akan kan... , lan eli kanıyordu mutfakta bulduğum batikonun 40'ıncı kez arkasını okuduktan sonra eline sürdüm ve yara bandını güzelce parmağına taktım.

Jisoo gözleri kapalı oturduğu yerden
"ABİ ÖZÜR DİLERİM" diye bağırıyordu  bugün için kızmayacaktım ona arada herkesin kız kardeşi kaçırılır dimi?
Taehyung'ta odama çıktı
"tamam aç gözlerini" Jisoo başını salla mış kaş hareketlerimden anladığı kadarıyla odasına gitti. Bende odama çıktıp Taehyung yatakta nöbete girmişti "TAEHYUNG KALK UYAN" diye bağırınca gözlerini kapatıp açmış şöyle demişti "bir sorun mu var?"