Ağrılarım artıyor gün geçtikçe daha kötüye gidiyorum elimde olmadan. Hastane koridorlarında izliyorum insanları herkeste bir yaşama telaşı oysa ben artık yaşamakta istemiyorum o yüzden her geçen gün daha kötüye gitmek için çabalıyorum sanki.
Hüzünlü çocukluğuma uzattığım saçlarımı kestiler bu şehirde şimdilerde kısacık kalmış saçlarım anılarım acılarım.. Düşlerimi çalıyorlar çekmecemden ve ben asırlardır içindeki karanlığa düşüyorum her seferinde. Düşümden düşerek uyanıyorum güzel bir rüyadan gerçek bir kâbusa.
Geçiyor yaşım, düşüyor yaş'larım.. Bu yaşıma bir daha dönmeyeceğim gerçeği suratıma tokat gibi çarpıyor. Eğlenmem gereken yaşlarımda hüzünle üzerime düşen sorumluluklarla boğuşuyorum belki de boğuluyorum bilmiyorum.
Ben uzaklaşamıyorum. Kaçamıyorum. Ne ondan ne de kendimden.. Belki benim de en beceriksiz olduğum konudur uzaklaşmak. Her bir adımda düşlediğim düşten düşüyorum her yerim yara bere içinde kalıyor kanıyor ve kanıyor'um. Gitmelere sığdırıyoruz ömrümüzü hayata kırılıyoruz nedenlerde kayboluyoruz her geçen gün. Bu gidiş beni bitirecek biliyorum ama kaçsam ağlamaklı oluyor omuz başların, yaslansam uçurum.. Hayat bir gün karşılaştıracak bizi kavuşturacak bu dünyada olmasa da elbette vuslat olacak en azından bunun umuduyla tutunurum belki hayata...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Kalpler Müzesi
ChickLitHer şeyi toparlamaya çalışırsan en çok kendini dağıtırsın..