Lütfen beğeni ve yorum atmayı unutmayın.
---------------------------
Sessizlik.
Hayatımın her evresinde, acılarıma ortak olan tek şey.
Öldürücü, delirtici sessizlik.
Ben alışmıştım. Sessiz kalmaya, yalnızlığa, dışlanmaya.
Hayatın bana sunduğu her şeye alışmıştım. Tek bir şey dışında. Her şeyi öğrenmiştim. Tek bir şey dışında.
Sevgi...
İnsanlar bir nesneyi, bir hayvanı veya kuru bir dal çiçeği bile sevebilirdi.
Ben hiç sevilmemiştim. Hep ötekileştirilmiş, hep bir köşede unutulmuştum. Göremediğim bir duyguyu nasıl tadabileceğimi ya da nasıl gösterebileceğimi bile bilmiyordum. Sevgi gerçekten var mıydı? Anne baba çocuklarını sever miydi?
Ben hep arkadaydım. Hep en sona kalan ve hep eli boş kalan.
Beni, anne babam bile sevmemişti.
Çocukken yaşıtlarımı anne, babasıyla mutlu görmek, sevilirken görmek zamanla bir umut taşıyan kalbimin taşlaşmasına neden olmuştu. İnsan çocukluğunda göremediği bir şeyin yokluğunu büyüdüğü zaman çok ararmış. Ben onu da yapamadım. Babamdan yediğim her tokat beceriksizliğimdendi. Her aşağılanma bir şeyleri doğru yapamayışımdan.
Kimse bana doğruyu göstermezken benim kendi doğrularım olması gayet normaldi aslında. Şimdi ayaklarım altında bana neyin doğru neyin yanlış olduğunu söyleyebilecek bir insan yatıyordu. Gözlerim kanlı vücudunda dolaşırken ağlamak istedim. Günlerce, belki de haftalarca ağlamak. Ama yapamadım. Elimde tuttuğum silah ağır gelmeye başlamıştı. Parmaklarımı doladığım kabzaysa buz gibiydi. Üzerimdeki gelinlik kana bulanmışken yeşil gözlerimi aynaya çevirdim. Suratımda kaba bir makyaj, parmağımda bir kelepçeyi andıran nişan yüzüğüm ve ağırlığı altında ezildiğim silah.. Ben bu değildim. Ben hayatımı, geleceğimi bunun için inşaa etmemiştim.
Ben katil değildim.
Onca yalnızlığımı, sessizliğimi kuru bir gürültü için mahvedemezdim. Yıllarım bu aileden kaçarak geçmişti. Babam gibi olmamak için verdiğim savaşta elimde tuttuğum silah ve ayaklarım altında kanlar içinde yatan Metin Köksal. Benden yirmi yaş büyük ve zorla evlendirilmeye çalıştıkları adam. Elimdeki silah daha fazla dayanamayarak yere düştü. Ahşap parkenin çıkardığı tok ses sessizliğin içinde yankılanırken acaba biraz önce patlayan iki el kurşun sesi de bu denli yankı yapmış mıydı diye düşündüm. Eminim birileri duymuştu. Belki de kapıda polisler vardı ve beni almak için eve geliyorlardı. Donuk bakışlarım tekrar aynaya kayarken birkaç adım geriledim. Kaçmam gerekiyordu. Kaçıp gitmem saklanmam gerekiyordu. Odanın kapısı çaldı. Olduğum yerde korkuyla titremeye başladım ve bakışlarımı kapıya çevirdim.
"K..kim o?" diye sordum titreyen sesimle. Kapı açıldı. Kalbim korkuyla teklerken nefesim boğazıma takılıp kalmıştı. Gözlerim aralanırken Mert kafasını içeriye doğru uzattı.
Babamın korumasıydı. Benimle aynı yaştaydı ve birlikte büyümüştük. Yıllardır bana aşık olduğunu bildiğim bu adam şimdi beni birini öldürürken görmüştü.
"Allah kahretsin" dedi ve içeri girerek kapıyı kilitledi. Elleri kafasına giderken bir bana birde yerde yatan adama bakıyordu.
"Allah kahretsin" diye fısıldadı bu kez. Bu ses tonunu biliyordum. Savaş çıkacaktı. Ve bu öyle büyük bir savaştı ki beni o bile kurtaramazdı.
"Sen naptın?" diye sordu birkaç adım atarak. Olduğum yerde titreyerek gözlerine baktım.
"Bana tecavüz etmeye çalıştı" dedim göz yaşlarım birer ikişer damlarken. Ona ağlamıyordum. Düştüğüm duruma ağlıyordum. Bunu bilmesine bana kötü gözle bakmasına ağlıyordum.
"Bana saldırdı ve vurdu bende belinden silahını aldım ve ve.." diyerek yere baktım.
"Piç herif" dedi dişlerinin arasından. Ardından cesedin üzerinden dikkatle geçerek yanıma geldi. Elleri yüzümü kavrayıp kendine çevirirken gözlerim hala yerde takılı kalmıştı.
"Bana bak, bak bana" dedi ve kafamı tekrar kendine çevirdi.
"Ben halledeceğim tamam mı, korkma ben yanındayım" diyerek bana sarılırken bende ona sarıldım. Gözlerim adamdan ayrılmıyordu. Ondan nefret ediyordum ve ölmeyi hak ettiğini biliyordum ama bunu ben yapmamalıydım.
Ben Ayliz Ataman. İnsanların hayatını kurtarmaya yemin etmiş bir doktor olarak bugün o yemini çiğnemiştim.
Ve hayatım, bozduğum bir yemin yüzünden alt üst olurken yaptığım tek şey ayakta durmak ve kendimi bu dünyadan uzaklaştırmaktı.
----------------------------------------
Helllooooo. Herkese merhaba arkadaşlar. Hikayeme destek olmak isterseniz yorum ve beğenilerinizi eksik etmeyin. Bu macerada bana katılan herkese şimdiden teşekkür ederim. Love you🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHTİLAL
ActionDünyanın başıma yıkıldığı anlar oldu. Birilerini gömdüğüm, bir cesedi toprakları avuçlayarak çağırdığım hatta cenaze evlerinin eşiğinde kalbimin içindeki acıyı gülümsemeye çevirdiğim. Kendi evimden kovulup, kendi kapımı çalamadığım vakitler oldu. H...