Yorum ve beğeni yapmayı unutmayın. Sevgiler🖤
-Keyifli okumalar-
Bölüm şarkısı: Shawn Mendes - Treat You Better
-----------------------------------------------
Ayaklarım su birikintilerine girip çıkarken ıslanmasını önemsemeden koşmaya devam ettim.
Yağmur günlerdir aralıksız yağıyordu. Sabahın sekizinde bu izbe parkta ne işin var diye sormayın çünkü bende bilmiyordum. Üç gündür gözüme gram uyku girmezken geceyi cam kenarında pinekleyerek sabah ettim.
Zihnim susmuyordu. Bu sabah içime doğan gereksiz enerjiyle kendimi parkta koşarken bulmuştum. Birkaç evsizin dışında koca parkta benden başka kimse yoktu. Yüksek ağaçların çevrelediği bu izbe park zaman zaman kaçıp geldiğim bir yerdi.
Çocuk parkının orada oturur saatlerce onları izlerdim. Kimisi yere düşer, kimisi ağlar kimisi de dünyayı umursamadan çocukluğunu yaşardı.
Kimi yaşına göre uzun kimi fazla kilolu kimiyse içine kapanıktı.Bir keresinde yine o bankta otururken tek başına durmuş arkadaşlarını boynu bükük izleyen küçük bir kız çocuğu görmüştüm.
O an kalbimin nasıl sıkıştığını hatırlıyorum. Yeşil gözlerime tutunan iki damla göz yaşı vardı. Ayağa kalkarak kıza doğru ilerledim ve omzuna dokunarak dikkatini kendime çektim. Minik kahve gözleri yaşlarla doluydu. Sağ gözünü kaplayan kırmızı yara izi bir kez daha kalbime hançer saplarken yutkundum. Bu öyle bir yutkunuştu ki kulaklarıma çarpan bu ses beni neredeyse sağır edecekti.
Titreyen dizlerimle önüne çökerken minik ellerini avuçlarım arasına aldım.
"Sen neden oynamıyorsun arkadaşlarınla?" diye sordum yüzüne düşen saçları kulağının arkasına sıkıştırırken.
"Benimle alay ediyorlar" dedi. Birkaç saniye neşe içinde oynayan çocuklara bakarak burnunu çekti.
"Neden?" diye sordum kaşlarımı çatarak. Avuçlarım arasında duran minik elini çekti ve yüzündeki yarayı gösterdi.
"Annem bunun bana verilmiş bir hediye olduğunu söylüyor ama onlar benimle alay edip canavar diyorlar" diyerek hemen dinimizdeki bankta oturan annesine baktı. Buruk bir tebessümle dolu gözlerle kızını izleyen anneye baktım ve titrek bir nefes alarak kıza döndüm. Kafasını boynuma gömerek ağlıyordu. Derin bir nefes alarak sarı saçlarını okşadım.
"Ben seninle oynarım" dedim gülümserken. Kafasını hızla geriye çekerek penyesinin ucuyla ıslanan yanaklarını sildi. Işıl ışıl parlayan gözleri yeşil gözlerime heyecanla bakıyordu.
"Gerçekten mi?" diye sordu merakla. Kafamı evet anlamında sallayarak annesine baktım. Gözleriyle beni onaylarken daha çok gülümsedim ve tekrar küçük kıza döndüm.
"Peki ne oynamak istersin?" diye sordum. Dudakları büzülürken düşündüğüne dair sesler çıkardı.
"Hmm buldum yakalamaca" dedi sonlara doğru heyecanla çıkan yüksek sesle.
"Hmm peki o zaman üçe kadar sayıyorum. Biiir" dedim ayağa kalkıp heyecanla bağırarak. Gülerek koşmaya başladı.
"İkiiii ve üüüüçç" diye bağırdım neşeyle. Şen kahkahası benim de yüzümü gülümsetirken peşinden koşmaya başladım.
Dakikalar sonra oynadığımız farklı oyunlar diğer çocuklarında dikkatini çekmişti ve hepsi oynadığımız oyuna dahil olmuştu.
Küçük kızın mutluluğu hala aklımdaydı. Sevgiyle parlayan gözleri, tatlı gülüşleri..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHTİLAL
ActionDünyanın başıma yıkıldığı anlar oldu. Birilerini gömdüğüm, bir cesedi toprakları avuçlayarak çağırdığım hatta cenaze evlerinin eşiğinde kalbimin içindeki acıyı gülümsemeye çevirdiğim. Kendi evimden kovulup, kendi kapımı çalamadığım vakitler oldu. H...