Derya sabah erkenden gülümseyerek uyanır. Mutfağa gidip kahve yapar. Bahçe'deki masaya oturup kahvesini içer. Önder'de erkenden uyanır. Kahve yapıp balkona çıkar. Hırkasının cebinden telefonunu çıkarıp Deryaya mesaj yazar.
"Günaydın sevgilim."
"Günaydın canım."
"Müsait misin arayayım mı sesini özledim?"
"Ara."
Önder direkt arama tuşuna basar. Derya'nın "Alo" diyişini duyduğu an yüzündeki gülümseme daha da büyür. "Günaydın güzelim." Derya'da yüzündeki gülümsemeyle "Günaydın." der. "Ne yapıyorsun?"
"Bahçede kahve içiyorum. Sen ne yapıyorsun?" "Bende balkonda kahve içiyorum." "Kalp kalbe karşı mı denir buna?" der kıkırdayarak. Önder'de ensesini kaşıyarak "Galiba.." der. İkisinde de heyecanın vermis olduğu bir saçmalama potansiyeli vardır. Önder muhabbeti uzatmak için "Akşam kaç gibi gelelim biz?" diye sorar sanki bilmiyormuş gibi. "İşte 6 7 gibi gelirsiniz." "6 7 gibi diyorsunuz anladım." "Aynen öyle diyoruz." derken Kader gelir. "Önder benim şimdi kapatmam lazım Kader geldi hazırlıklara başlayacağız." "Tamam bitanem akşam için sabırsızlanıyorum." "Bende çok heyecanlıyım." "Neyse akşam görüşürüz hayatım." "Görüşürüz canım." diyip kapatır."Ay kız lebi derya hayırdır bu havada dışarda kahve içmeler falan?"
"Ne yapayım Kader? İçersi boğuyor, duvarlar üzerime üzerime geliyor, oksijen yetmiyor."
"E normal tabi." der gülerek. "İçeri geçelim de birde hasta olma."
"Geçelim geçelim Ali'yi uyandırayım kahvaltı edelim. Sen ettin mi?" diyip yerinden kalkar ve kapıya doğru ilerler.
Kader'de peşinden giderken "Ettim ben." der.
İçeri girerler. Derya "Ali." diye bağırarak Ali'nin odasına girer. "Ali hadi uyan." diyip perdeyi açar. Ali yüzüne vuran güneş ve annesinin sesiyle gözlerini yavaş yavaş açar.
"Anne?" der uyku sersemi.
"Ne anne hadi kalk çok işimiz var." diyerek üzerindeki yorganı çeker.
"Off tamam kalkıyorum." diyip yorganı tekrar üzerine alır.
"Oflama bana oflama. Kader teyzen geldi şimdi kahvaltı hazırlamaya gidiyorum tekrar seslendiğimde gelmezsen bozuşuruz." diyip burnunu sıkar ve odadan çıkar.
Mutfağa gelip kahvaltıyı hazırlar ve tekrar Aliye seslenir. Ali gelir. Birlikte sofraya otururlar. Kader'de onlarla birlikte oturur ama sadece çay içer.
"Ee Ali bey veriyor muyuz Deryayı?" diye sorar çayından bir yudum alarak.
"Valla Kader teyze hiç veresim yok.." derken Derya sözünü böler.
"Hiç veresin yok." der onu tekrarlayarak. "İyi ben kaçayım da gör sen o zaman veresin olmamayı."
"Ya annem sence ben öyle bir şey olsun ister miyim?" diyip annesinin ellerini tutar. "Bana düşmez söz hakkı sen istedikten sonra. Hem ben sana kendimi ispatladığımı sanıyordum."
"Hangi konuda?"
"Bu konuda işte. Önder hocayla ilişkiniz konusunda. Ben sen neredeysen oradayım, sen ne diyorsan o."
"Ben ne diyorsam o anladım. İyi peki madem." diyip çayından bir yudum alır. "Maviyi çağırmayı unutma tamam mı?"
"Tamam annem unutmam."
Onlar kahvaltılarını ederlerken Önder de alışveriş yapmak için evden çıkar. Önce kuyumcuya gidip içinde isimleri yazılı alyansları alır daha sonra da çiçek ve çikolatayı almaya gider. Deryalar kahvaltılarını yapmışlar her şeyi toparlayıp bütün hazırlıkları yapmışlardır. Geriye sadece giyinip süslenmek kalmıştır. Kader Derya'nın saçını ve makyajını yaparken Önder'de Bilalle berbere gidip tıraş olur. Akşam olmak üzeredir. İkisi de hazır ve nazır bekliyorlardır. Önder evin içinde volta atıp saatine bakmaktan deli olma noktasına gelir.