on dört

1K 51 37
                                    






Huzursuzdum.

Son bir hafta olduğu gibi yine huzursuzdum.

Küçük odam da duvarlar üstüme üstüme geliyordu. İki gündür okula gitmiyordum her ne kadar Ali gel demiş olsa bile.
Sadece odamdaydım.

Kulaklığımı takıp uyursam sanki sorunlar çözülecek gibiydi.
Ama olmuyordu günün sonunda yine o günü düşünüyordum.

Bu iki gün içerisinde o kadar şey düşünmüştüm ki bazen boğulduğumu hissediyordum.

Duyduğuma göre Ali karakola götürülmüş, ifadesi alınmıştı ama benim adımı geçirmediği için ben hala buradaydım.

Neden böyle yaptığını bilmiyordum sonuçta kavgayı benim üstüme yıkıp olaydan çekilebilirdi belki de ama o bunu yapmıyordu.

Çocuk ise ölüm tehlikesini atlatmış normal odaya alınmayı bekliyordu. Uyandığında her ne kadar davacı olacağım demişse bile şimdi bir şeyler onu susturuyordu.

Ben ise dediğim gibi odamdaydım. Kimseyle görüşmek dahi istemiyordum ama devamsızlık hakkım şimdiden dolmuştu bile. O cehenneme geri dönecektim.

Odamın kapısının çalınmasıyla birlikte kulaklığımın tekini çıkarmıştım. İçeriye annemin elinde ki kahveyle girdiğini görünce gülümsemiştim. Annem özeldi. Arkamda duran bunca zorlukta beni yalnız bırakmayan tek insandı.

"Sana kahve yaptım soğutmadan iç."

Hiç bir şey sormuyordu biliyordu ki eğer anlatmak istersem anlatırdım.

Kahveyi yatağımın yanındaki masaya bırakıp bana dönmüş burukça gülümsemişti.

Aynı şekilde ona gülümsedim. Ellerini bana açtığında düşünmeden ona koşmuştum. Ellerim belini bulduğunda yüzümü göğsüne saklamıştım. Elleri saçlarımı bulduğunda yavaşça okşamıştı.

"Bu hayattaki her şeyim sensin oğlum."

Kısık sesi bana ulaştığında gözlerim yanmaya başlamıştı bile. Annem de benim bu hayattaki tek sığınağımdı.
Babam yoktu belki ama annem yeterdi.

Burnum sızladığında burnumu çekmiştim.

Annem elleriyle beni kendinden ayırdığında yüzümü kontrol ettiğini biliyordum.

"Ağladığında balıklara benziyorsun."

Annemin söyledikleri ile gülümsediğimde annemde gülümsemişti.

İyi ki varsın..

"İyi ki varsın anne.."

Elleri ile yüzümü turlamış saçlarımı geriye itmişti.

"Sende öyle oğlum. İyi ki benim oğlumsun."

Nazikçe annemi öpüp ondan ayrılmıştım.

Birazdan odadan çıktığında gözlerim ile sıcak gelen ama şimdilerde soğuk olan kahveye baktım. Onu elime alıp içtiğimde yarını düşünüyordum. Belki de her şey sorunsuz ilerlerdi.

Görünmez olmayı diledim.. kimse beni görmezse sorunlar olmazdı.

••

Düşündüğüm gibi olmamıştı sanki kimse bu olay yaşanmamış gibi davranıyordu.

O yüzden şimdilik rahattım.

Sınıftan dışarıya çıkmamış sadece derslere odaklanıyordum. Ta ki matematik dersinde nöbetçi öğrencinin beni müdürün çağırdığını duyurmasına kadar.

sen hep beklenendin (bxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin