yedi

1.2K 69 25
                                    

yorum yorum yorum





...







Siktir, cidden boka batmıştım.

Ali saklandığım ağacın arkasındaki beni görmüştü.
Bir küfür daha edip elimdeki telefonu cebime koydum, koşmaya başladım.

Beni görmeyeceğini düşünmüştüm her zaman ki gibi.. Gözleri o kadar uzaklıktaki beni nasıl görmüştü anlamamıştım ama eğer ona yakalanırsam cidden hapı yutmuştum.

Biraz koştuktan sonra arkam da kimseyi göremeyince yavaşlamış, ara bir sokağa girmiştim.

Nefes nefese kalmış bir şekilde sokağın girişine bakıyordum, her an Ali gelebilirdi. Onu tanıyorsam şuan deli gibi beni arıyordu, bulamayınca arkadaşlarına bulaşacak araları bozulacaktı büyük ihtimalle.

Biraz durduktan sonra sakinleşmiş nefesimi düzene sokmuştum. Elim cebimdeki telefona gittiğinde Aliden hiç bir bildirim göremeyince biraz şaşırdım.

Tam oturduğum yerden kalkacakken yüzüme düşen gölge ile elimdeki telefonu düşürdüm. Kafamı kaldırmaya o kadar korkuyordum ki.. Siktir cidden kalpten gidecektim şimdi.

Kafamı cesaretle kaldırdığımda gözlerim onun siyah gözlerine denk gelmişti.

Yüzündeki sırıtış ile yere eğilmiş düşen telefonumu almıştı.

Benim aksime uzun boyu ile tüm sokağı kaplıyordu sanki.

Gözlerim saçlarına kaydığında bugünde yapılmaya tenezzül edilmemiş dağınık olan siyah tutamları gördüm. Siyah gözleri ile uyumluydu.

Gözlerim bu sefer ellerine gittiğinde bir kaç parmağındaki yara bandı dikkatimi çekti. Yeni açılmış olan yaralar ise kendi halindeydi.
Kemikli ellerindeki telefonumu görünce tam ona uzanacaktım ki beni geri savurdu.

Duvara çarptım.

Sızlayan sırtım, önceki yaraları belli ederken bir küfür savurdum.

Telefonumda her ne gördüyse hoşuna gitmemişti, bunu kasılan yüz hatlarından anlayabiliyordum.

Elindeki telefonumu sertçe duvara çarptığında olduğum yerde iyice küçüldüm.

Sinirle üstüme gelmiş yerdeki bedenimi hırsla duvara yaslamıştı.

Şimdi yakalarımdan tutmuş sinirle gözlerime bakıyordu.

"Evren seni öldürürüm!" Dedi sinirle. Çıldırmış görünüyordu.

Ellerim ile onu itmeye kalktığımda yerinden kıpırdamadı bile. Kendi kollarım inceyken onun kaslı kollarına kaydı gözüm, cidden arada uçurum vardı.

"Ali beni rahat bırak."

İnce sesime lanetler ettim.

Üstüme bıraktığı bedenle sırtım duvara iyice yapışmış, bir beden olmuştuk sanki.

Sızlayan sırtım ile acıyla inlediğimde Alinin gözleri önce yüzüme sonra yakalarımdaki ellerine kaymıştı.

İyice kıpırdanmam ile yakamdaki ellerinden birini karnıma bastırdı.

Tişörtümün üstündeki eli ile şaşırmış, elinin orada olması düşüncesiyle baş etmeye çalışıyordum.

"Rahat dur."

Kalın sesi ile seslendiğinde aklım çoktan peltekleşmişti. Son çare saklanabilecekmiş gibi gözlerimi kapattığımda kısık kahkahasını işittim.

Sanırım ya ben deliydim ya da Ali bipolardı.

Biraz sonra yüzüme yaklaştığında nefesimi tutmuş, gelecek darbeyi bekliyordum. Nefesini gözümün altında, yüzümde hissedince iyice sıktım gözlerimi.

O kadar yakındı ki onu tamamen hissediyordum.

Aklımı toplamaya çalışırken sokağın başından sesler gelmeye başladı.

Biraz sonra Alinin arkadaşları göründü sokağın başında. Ali onları görünce sanki eli ateşteymiş gibi hızlıca elini çekti.

Benden uzaklaşmış yaklaşan arkadaşlarına bakıyordu şimdi. Nefes nefese kalan arkadaşlarından biri,
"Yakalamışsın." Dedi.

Gözleri bana döndüğünde çok fazla şey vardı ama anlayamıyordum.

Eliyle pantolonunu silkelerken cevap verdi.

"Evet, hadi gidelim."

Arkadaşları şaşırmış gibi bir bana bir ona bakıyorlardı.
Arkada duran kısa boylu ismini Serkan diye hatırladığım çocuk hızla öne atılıp,
"Ne demek gidelim dövmeyecek miyiz?" Dedi sinirle.

Ali sinirle bende olan gözlerini ona çevirdiğinde arkadaşı suspus olmuştu bile.

"Gidelim dediysem bu gidelim demektir sözlerimi ikiletme Serkan."

Ne kadar sessiz söylemiş olsa bile etkisi büyüktü. Ortam bir anda buz kestiğinde Ali son kez beni kontrol edip sokağın başına doğru yürümeye başladı.

Arkadaşları bir bana bir giden Aliye döndüklerinde Aliden korkuyor olmalılar ki dediğini yapıp onu takip etmeye başlamışlardı bile.

En son hepsi göz önünden kaybolduğunda olduğum yere çöktüm.

Kırılan telefonuma bakarken aklım karışıktı.

Ali, hiç bir zaman anlayamadığım biriydi..

...

Texting? Düz yazı?




sen hep beklenendin (bxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin