sen hep beklenendin (bxb)

on iki

Önceki bölümü okumayı unutmayın

size çok love love love <3

ve lütfen yorum ⭐

•••

Gözlerim tahtadaki karmaşık işlemlerde olsa bile aklım çok farklı yerdeydi.

Kimya hocasının ince sesini duymamla elimdeki kalemi oynatmam bir oldu. Çünkü yazmadan siliyordu ışık hızıyla.

Soruyu yazdığımda gözlerim saate kaydı. Bugünün ilk dersi kimya olmasının yanı sıra bir de saat geçmiyordu sanki.

Artık zor dayandığım dersten çıkmak isterken zilin sesini duymamla nefeslendim. Önümdeki defterleri topladıktan sonra ayağa kalktım.

Şuanda ihtiyacım olan tek şey soğuk suyun yüzüme çarpmasıydı.

Dolu koridora çıktığımda yüzümü buruşturdum. Kalabalıktan nefret ederdim.

Hızla insanların arasından geçerken sanki görünmezdim.

Hızla tuvalete girdiğimde bir kaç öğrencinin sigara içtiğini gördüm. Bunlar alt sınıf olmalılardı.

Onlara bakmadan çeşmeyi açtığımda yüzüme su serptim. Tekrar avucuma doldurduğum suyu yüzüme ulaştırdığımda sigara içinlerden birinin bana yaklaştığını hissettim.

Kafamı kaldırmış aynadan ona bakarken kalıplı çocuğun sırıttığını görebiliyordum.
Tekrar yaklaştığında ona yönümü döndüm, elindeki sigarayı kenara fırlattı.

Ellerini cebine soktuğunda arkadaşlarına bir bakış atıp konuşmaya başladı.

"Sen şu Evren değil misin?"

O olduğumu biliyordu. Tek amacı benimle dalga geçmekti.

"Evet."

Arkadaşları sanki her şey komikmiş gibi güldüklerinde rahatsız hissettim.

Çocuğu umursamadan yanından geçip kapıya ulaşacaktım ki aniden eli bileğimi sertçe kavradı.

Şaşkınca ona döndüğümde alayla sırıtıyordu.

"İbne değil misin? Eğlenelim biraz."

Ben söylediklerinin şokunu atlatamadan beni duvara savurmasıyla bedenim acıyla kasıldı.

Bedenim acıyla kıvranırken üstüme gelmesiyle bağırdım. Eliyle ağzımı kapatmaya çalışıyordu.

Eli boğazımı bulduğunda boğuk boğuk sesim çıkıyordu. Arkadaşları ise sadece gülüyordu.

Gözlerim dolduğunda ellerim ile onu itmeye çalıştım.

Biraz sonra kapının açılmasıyla herkes sustu.

Kapıda Ali'yi görmemle içim nedense rahatlamıştı.

Ali şaşkın şaşkın ilk dolu olan gözlerime sonra çocuğun boğazımda olan eline daha sonra ise çocuğun arkadaşlarına bakmıştı.

İçeri sakin adımlarla girdiğinde çocuk devam etmişti.

Ali bizi umursamamış çeşmeyi açıp ellerini yıkarken ben artık ağlıyordum.

Çocuğu iyice itmemle yalpaladığında hemen doğrulmuş sertçe bana tokat atmıştı.

Alinin aynadan bizi izlediğini, ellerinin yumruk olduğunu görebiliyordum.

Sonunda dayanamamış gibi bize dönmüştü.

Ali hızla bize doğru geldiğinde çocuğun kafasını aynaya çarpması bir oldu.
Kırılan aynanın sesi kulaklarıma dolduğunda elimle kulaklarımı kapattım.

Yerdeki yüzü kan içinde olan çocuğu gördüğüm de çığlık attım.

Arkadaşları sanki benim sesimle kendine gelmiş gibi Alinin üstüne yürüdüklerinde Ali birinin yüzüne de sertçe yumruk geçirmişti.

İki çocukta yerde kaldığında ayaktaki, Aliye bulaşmamış hızla koşarak koridora çıkmıştı.

Ali tekrar yüzü kan içinde olan çocuğa yeltendiğinde doğrulmaya çalışıyordum.

Çocuğu yumruklamaya başladığında sanki onu öldürmek ister gibiydi. Sanki krize girmiş gibi devam ederken çocuğun nefes aldığından şüpheliydim.

"A-ali bırak ölecek!"

Ona bağırdığımı duymuyordu bile tekrar tekrar ve tekrar vuruyordu.

Artık her yer kan olduğunda ağlamaya başladım elimden hiç bir şey gelmiyordu.

Biraz sonra kapı gürültüyle açıldığında müdürü görmemle ağlamam şiddetlendi. Müdür ve bir kaç öğretmen doğruca Aliye ulaştığında hepsi Ali'yi kendine çekiyordu ama Ali hâlâ yumruklamaya devam ediyordu.

Aliyi zorla tuvaletten çıkardıklarında yerdeki çocuğun yüzü kandan görünmüyordu. Ağlamam şiddetlendiğinde gözlerim kapıya kaydı tüm okul buradaydı ve izliyordu.

Biraz sonra bir öğretmenin yanıma ulaştığını hissettiğimde ben çoktan gözlerimi kapatmıştım bile...