on altı

634 46 28
                                    












Ali'nin ağzından;

...


Evreni ilk gördüğümde 15 yaşındaydım, perşembe günüydü ve hava sıcaktı.

Sınıf matematik dersinin olmasıyla sessizdi. Sınıfın kapısı çaldı ve müdür bir şeyler zırvaladı.

Dinlemedim okulda uyumayı seviyordum çünkü geceleri annemin sesleri beni uyutmazdı.

Ardından biri girdi.

Evren..

Onu gördüğünüzde ilk dikkatinizi çekecek şey saçlarıydı.

Altın sarısı ve kıvırcık.

15 yıllık hayatımda ilk defa birinin saçlarını okşamak istemiştim.

sonra gözleri mesela, çekik ve açık kahveydi.

Sınıfa çekingen bakışlarını atarken benimle göz göze geldi ve ben ilk defa kalbimin hızlı attığını hissettim.

Özel okuldan bizim ki gibi sikik bi okula gelmesi şaşırtıcıydı.

Gözlerimi kapattım ve daha fazla ona bakmadım züppenin tekiydi gözümde ve keşke öyle kalsaydı.

Kavga etmeyi severdim.
Arkadaşlarımın sırf gücüm için benimle birlikte olduklarını biliyordum.

Arkadaşlarım zorbaydı.
Ben bana zararı dokunulmadıkça kavga etmezdim.

Her şey on birinci sınıfta oldu.
Evreni umursamazdım görmezden gelirdim herkes gibi.
Ama o bakışlarıyla bana baktığında kendimden nefret ederdim.

masumdu, çok fazla.

Futbol maçından çıkmış kazandığımız için mutluyken soyunma odasına gidiyordum.

Diğerinin dolu olduğunu düşünüp fazla kullanılmayana gittim. Kapıdan girince, onu gördüm.
Odanın içinde ağlıyordu.

Çeşme açık olduğu için geldiğimi fark etmedi. İçeriye girdim ve dolabın yanına saklanıp sadece izledim.

Elleriyle kollarını ovuşturuyordu.

Su ile yüzünü yıkarken aynadan yüzünü inceledim.

Güzeldi fazlasıyla. Ona aramızda erkek güzeli diyorduk. Ve bazıları gay olduğunu da düşünüyordu.

Dolu gözleri bana dokunduğunda küçük bir çığlık attı. Korkmuşa benziyordu.

Onu umursamadım ve üzerimi değiştirmeye başladım. O da benden kaçmadı ve ağlamaya devam etti.

Her şeyi bırakıp sadece onun ağlamasını izlemek istiyordum. Bunu düşündükçe kendimden nefret ettim.

Odadan hızlıca çıktığımda kalbim ağzımda atıyordu.

Başlarda kabul etmek istemedim.
Onu zorbaladım.
Onunla iletişimim sadece kavgamızdı.

Sonra Mehmet çıktı bir anda.
Siktiğimin çocuğu ona dokunuyordu.
Düşünmeden basket topunu kafasına geçirdim.

İnadıma onunla dolaşmaya başladıkça daha çok sinirlendim.

Onunla kavga şeklinde bile olsa konuşmayı seviyordum. Yazacak sebep arardım. Bazen profiline bakarken uyur kalırdım.

Benden korkuyordu.

Ona ilk dokunduğumda titriyordu. Benden saklanmıştı ve onu yakalamıştım.

Kokusunu ilk defa duydum.
bahar gibiydi.
Eski annemi anımsatıyordu.

Telefonunu kırdığımda dolu gözleri ile bana bakınca anında pişman olmuştum. Ertesi gün numarasını bulduğumda beni yine sinirlendirmişti.

Onu ilk kaybetmekten korktuğum gün o şerefsizin ona dokunduğu gündü.

O günü anlatmak bile istemiyorum. Hatırladıkça o çocuğu öldürmek istiyorum.

Aynı zamanda duygularımı kabullendiğim onu sevdiğimi anladığım gündü.

Sonrasında nöbetçi çocuğu korkutup onu spor odasına çağırttım.

Ondan özür diledim her şey için.

Ona sarıldım ve sanki bütün kafamdaki sesler susmuştu.

Koşarak odadan çıktığında yaptığım şeylerin pişmanlığını yaşadım.

Ben Evren için her şeyi yaptım.
Notları düştüğünde o üzülmesin diye öğle arası öğretmenler odasına gizlice girip notunu değiştirdim.
Beden dersinde hasta olduğunda hocayla konuşup oturmasını sağladım.
Hep onu izledim.
Yemekhanede alerjisi olduğu meyve yerine başka meyve getirttim.
Ve kaybettiği sandığı kolyesi hâlâ benimleydi.

Ben onu seviyordum ve bunu anlamam uzun sürdü.






..

bölüm nasıldı?

aliyi bir anda nasıl aşk adamına çevirdim ama
keşke gerçek hayatta da yapabilseydim :(

öncelikle sanki kopuk kopuk gibi olduğunu biliyorum ama farklı günleri anlattığı için öyle.

ve sizce süreç nasıl devam etmeli?

lütfen belirtin dikkate alacağım ⭐

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

sen hep beklenendin (bxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin