3

240 33 6
                                    

Bağışla sevgilim, bağışla. Elim kolum bağlı, ölmeni bekliyorum. Bundan nefret ediyorum. İçimde bir yerlerde ufak bir umut var ancak bu tamamen yetersiz. Benim ne seni kurtaracak gücüm var, ne de seninle birlikte ölecek... Bağışla beni.

Bugün bir çocuk geldi tellerin önüne. Hasanmış adı. Tellere dokundu, minik elleri kanadı ama umrunda olmadı. Babasını görmüştü çünkü... Ölüme terk edilen babasını. Bizimkiler kadına ve çocuğa öyle bakıyorlardı ki kanım dondu. Nasıl böyle olduk biz Mehmet?

Bizim için hiç umut yoktu ama biz umutlar yaratmıştık. Baban vermezse, diye bir ihtimalimiz bile yoktu. Baban vermeyecek, vardı bizde. Baban vermeyecek ve ben seni kaçıracağım, vardı. Herkesten uzağa bizi kimsenin bulamayacağı bir yere kaçacağız, vardı...

Mehmet, çok özledim.

Hiç dokunmadığım ellerini, okşamadığım saçlarını, bana aşkla bakan gözlerini... İnsan nasıl hiç yapmadığı şeyleri özler? Ben sana sarılmayı özledim. Kollarında uyumayı özledim.

Annen ve annem bu hislerimizi bilmediği için sürekli sarılabileceğimizi söylerdi. Sense günahkar duygularının altında ezildiğini ve olabildiğince uzak sevmemiz gerektiğini söylemiştin. Bir erkek ile bir erkek, bir Türk ile bir Yunan, bir Hristiyan ile bir Müslüman. Her şeyimiz farklıydı.

Ben en çok farklılıklarımızı sevdim.

Şimdi elimde kalan tek şey fotoğrafların. Birde bana aldığın yüzük. O yüzüğü asla çıkarmayacağım. Ölene dek parmağımda kalacak.

Ben senin aksine hep korkaktım sevgilim. Silah oyunları yerine annemin yanında oturmayı tercih ederdim. Sen diğer Türk arkadaşlarınla oynardın. Ben seni izlerdim. Sen zabit olmak istiyordun, ben doktor. Şimdi ikimiz de zabitiz. Farklı taraflarda. Düşman taraflarda.

Hatırlıyor musun? Babanın odundan yaptığı bir silahın vardı. Onu çok severdin. Kimseyle de paylaşmazdın, ben hariç. Sen en çok bana düşkündün. Annemler bunu garipsemiyordu zira kardeş gibi büyüdüğümüzü düşünüyordu. Oysa ben ergenliğimde senin hakkında günahkar rüyalar görüyordum. Seni istiyordum. Zamanla yoğun arzularım hislere dönüştü ve sana sevdalandım. Benden farksız değildin.

Mehmet, sen beni hep çok sevdin. Kalbindeki vatan sevdasından dolayı bana kızgın olabilirsin ama eminim ki hala sevdalısın bana. Sen kolay vazgeçmezsin sevgilim. Biz birbirimizden vazgeçemeyiz.

Senin için elimden gelen her şeyi yapacağım, sevgilim. Mehmet'im.

Beni bağışla yeter.


Aşk geçici, sevda kalıcıdır. Sevdayı yok edemezsin.

Alexander'ın mektupları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin