1.Bölüm "Kapana Kısıldık"

18 2 0
                                    


  Selam... Ben Kerem, 16 yaşındayım. On birinci sınıfa gidiyorum. Artık sınav senem yaklaşsa da ben hala sıkı çalışmaya başlamadım. Onun yerine araştırma yapıyorum. Okulumdaki çoğu bilim şenliği, gezi planları, araştırma ödevlerinin hepsinde parmağım vardır. Aynı zamanda aksiyon seven ve maceraya atılmaya bayılan bir tipim var. E tabii ki tek değilim.

  Arkadaşlarım da benim gibi macera seven tiplerdir. Murat, sınıf arkadaşım, kendisi kankim olur. Burak ta eskiden sınıf arkaşımızdı. Şimdi değil çünkü sınıfta kaldı. Sinem de Burak'ın sınıfından. Kendisi sevgilisi olur. Bir de Defne var. O da Sinem'in sınıf arkadaşı ve aynı zamanda çoğu projemizde yardımcı olan araştırmacımız.

  Bugün günlerden 14 Mayıs 2011 Cumartesi. Okullar tatil, e tabii haliyle bizim de hemen buluşmamız gerek. Hemen gruba "Gençler, acil hazırlanın. Saat 20.00 gibi okulun önünde buluşalım. Bir yer var abi, ef-sa-ne!!!" yazdım. Yazar yazmaz hemen gidip üstüme bir şeyler giydim. Anneme öpücük kondurup, merak etmemesini, saat on iki olmadan döneceğimi söyledim.

  Saat 19.30 da tramvaya bindim ve okulun önüne geldim. Burak ve Sinem çoktan gelmiş bankta oturuyorlardı. Yanlarına gidip oturdum. Hemen arkamdan da Murat geldi. Defne'yi beklerken yavaş yavaş ne yapacağımızı anlatmaya başladım. "Bizim burada, yıllar önce terkedilmiş bir ev var. Tabii biraz daha büyük o yüzden insanlar ona malikane diyor. Yakınlarında oturanlar da geceleri garip seslerin geldiğini söylüyorlar. Bu yüzden birçok, lanetli ev veya büyülü ev gibi haberler çıkmış. E tabii biz ne yapacağız? Oraya gidip bakacağız, ne olup ne bitiyor..." derken Defne geldi. Atladık hemen bir taksiye. Zar zor olsa da sığdık. Büyülü malikaneye gideceğiz dediğimiz de şoför bize sert bir bakış attı ve ilerlemeye başladı. Sanırım herkes oranın neresi olduğunu biliyor.

  Yaklaşık yarım saatlik bir yoldan sonra, şoför bizi evin biraz gerisinde bıraktı ve geldiğimiz yerden gerisim geri döndü. Hızlıca evin oraya gittik ve bahçe kapısından içeri girdik. Yerler biraz tümsekliydi ve birkaç çaput toprağa saplıydı. Umarım düşündüğümüz şey değildir.

  İlerleyip evin kapısının önüne geldik.
Birkaç defa tıklattık fakat açan olmadı. Demek ki boştu. Çok zekiydik ki o karanlık ve ıssızlıkta hemen içeri girdik. Fakat içeriye girer girmez kapı kapandı. Burak hemen arkasını dönüp kapıyı zorlamaya başladı fakat hiçbir şey olmadı. Kapı kolunu ne kadar da zorlasak olmuyordu. En sonunda kapının kolu da elimizde kaldı. Ne olduğunu anlamasak ta, benim hoşuma gitmişti. Murat'ın da yüzündeki sırıtıştan hoşuna gittiği belli oluyordu diye düşünürken bir anda üzerinde birkaç mum yanan büyük avize önümüze düştü. Burak, Sinem'i koruyayım derken sıçrayan birkaç cam parçası ona isabet etti. Burak'a yardım etmek için birlikte karanlıkta evi gezerken bir anda hepimiz yere yuvarlandık.

HAYALETLİ MALİKANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin