ELİMİ BIRAKMA 3.BÖLÜM
Tuhaf duygular içindeydi Gülce herkesin söylediği doğru olabilir miydi? Olumsuzlukları o çağırdığı için geliyor olabilir miydi? İçinde bulunduğu duygulardan sıyrılıp, Fatih'e gülümsedi,
"Tanıştığımıza memnun oldum! Ben ismimi zaten söylemiştim!"
"Evet evet Gülce mi demiştin?"
"Hı hı evet!"
Fatih muzipçe gülüyordu.
"Sende bana kahramanım diyebilirsin! Hayatını kurtardım malum!"
"He he he çok komik!"
"Komik değil küçük hanım gerçekler!"
"Neyse teşekkür ederim herşey için!"
Fatih'in halini ve tavrını biraz ukalaca bulsada, kendine yardımcı olduğu için daha fazla uzatmak istemiyordu.
Gülce yavaşça bahçe kapısını açıp içeriye girdi.
Bahçede domates, biber, marul, maydanoz toplayan annesi onun perişan olmuş halini görünce, telaş içinde elinde ki sepeti bir kenara fırlatıp, koşup geldi."Bu halin ne Gülce? Ne oldu sana?"
"Yok birşey anne sadece küçük bir bisiklet kazası!"
"Nasıl küçük Gülce? Şu haline bak perperişan olmuşsun! Geç içeriye şu koluna pansuman yapalım!
Gülce birde babası ile Gürsel'e laf anlatmak istemiyordu. Bahçede bulunan plastik sandalyelerden birini çekip vişne ağacının gölgesine oturdu.
Annesi hemen içeriye geçip tertürdiyot bir parça pamukla geri geldi. Gülce'nin sıyrılan koluna, üfleyerek tentürdiyot döküp pamuğu bastı. Gülce'nin bir hayli canı yanmıştı. Dişini sıkıp annesinin yarayı temizleyip, sarmasına izin verdi. Daha onlar içeriye girmeden elinde bir tepsi ile Feride hanım girip geldi.
"Kız ne oldu sana? Seslendim ardından fişek gibi uçup gittin bisikletle!"
"Yok bişey hala bisikletten düştüm sadece!"
"Bende size mis gibi köy tavuğu pişirip geldim!"
"Hoşgeldin ablam hoşgeldin! Buyur şöyle geç!"
"Hoşbulduk Asuman'ım hele sizde hoşgeldiniz!"
Vakit akşam olmak üzereydi. Feride hanım Gülce'nin koluna girip hep birlikte eve girdiler. Cemil beyin ve Gürsel'in de neler oldu sorularına verilen uzun uzun izahattan sonra, Feride hanım ile koyu bir sohbete koyuldular. Asuman hemen yemek yapmaya girişti.
"Akşam Faruk eniştede gelsin abla yemeği hep beraber yiyelim!"
"Gelir mi bilmem ki?"
"Gelir abla gelir Cemil söylesin o söyleyince gelir!"
"İyi ya söylesin bakalım!"
Cemil bey olduğu yerden doğrulup telefonuna uzandı, akşam yemeğini birlikte yemeleri için Faruk beyi aradı. Faruk bey kabul edince el birliği ile yemek yapmaya koyuldular.
Çok geçmeden Faruk beyde gelmişti. Kısa bir hoşbeşin ardından Gülce'ye dönüp,
"Geçmiş olsun Gülce kız! Bugün az kalsın büyük bir kaza geçiyormuşsun, birşeyin yok iyisin değil mi?" deyiverdi.
Bakışlar hızla Gülce'ye çevirilmişti. Gülce sıkıntıyla dişlerini sıkıp arasından anlamsız birşeyler mırıldandı önce. Sonra telaş içinde,
"Ne oldu? Ne kazası? Benim niye haberim yok?" diye ardı ardına soruları sıralayan babasına gülümsedi.
"Önemli birşey değildi babacığım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİMİ BIRAKMA 💅
Teen FictionBu benim ilk yazdığım hikayemdi. Bugüne kadar gönlümce yazamam belki duygularımı olduğu gibi aktaramam hikayemizin baş kahramanı Gülce'ye haksızlık olur diye bekledim. Fakat zamanı geldi artık. Umarım çok sever ve severek okursunuz ❤️