Başlayalımm 💖💘
Görsel*Bachira
Sakura ablamız ♡
•
Sabah ilk ben uyanmıştım diğerleri mışıl mışıl uyuyordu. Dün gece uykumu hiiç alamamıştım. Hem horultudan hem de bi ara birisi bacağını benim üstüme atmıştı. Neye uğradığımı şaşırmıştım aq.
Tarzan gibi sıçrayarak yatağımdan tek hamlede kalktım.
Biraz spor yapsam çok fena olmaz diyerek spor odasına gittim.
Dolaptan ip alıp, seri olarak ip atlamaya başladım.
Bir on beş dakika yaptıktan sonra elimi ve yüzümü yıkayıp, yemek salonuna geçtim.
Diğerleri uyanmış, kahvaltı ediyorlardı. Beni görünce,
“Günaydın. Nerelerdeydin?” diye sordu Isagi.
“Günaydın. Öyle sabah sporu yapayım dedim.”
Kahvaltılıkları alıp masaya geçtim. Diğerlerine performans sırasına göre yemek veriliyordu. Bense canımın istediğini alıyordum.
Biraz fazla alıp diğerlerine de vermiştim bu sefer. Ego manyağı duyarsa nanayı yerdim.
Tam o sırada TV açıldı ve Ego konuşmaya başladı.l
“Günaydın! Bugün diğer binalardakilerle maç yapacaksınız. İyi hazırlanın. Maç iki saatte başlayacak.” dedi ve ekran kapandı.
Bizde sessizce yemeye geri döndük.
Bir saat kalmıştı maça. Bizde son antrenmanları tamamlıyorduk. Diğerleri gibi üniforma giymiştim. Şort da fena yakışmıştı he.
Maç zamanı geldiğinde stadyuma çıktık. Karşı takım bizden önce gelmiş olacak ki? Bekliyorlardı.
Kelebekler ben beklemem awk.
Dikkatimi en önde duran iyi yarı çocuk çekmişti. Çok pis bakıyordu bize.
“Baro değil mi o?” dedi bizim takımdakiler. “İyi oynadığını duymuştum.” diye devam ettiler.
“Mesele kimin iyi oynayıp oynamadığı değil. Mesele bu maçı kazanmak.” dedim onlara bakarak. Onaylayıcı bakışlarından bana katıldıklarını anlıyordum.
(Mesele çakal olmakta değil yiğen asıl mesele çakallarla dans edebilmekte... kfskkfhskhd)
Karşı takımdakiler bana far görmüş tavşan gibi bakıyorlardı. Ee tabii şaşırdılar.
Herkes konuştuğumuz gibi kendi yerini almıştı. Düdük çaldığında maç başlamıştı.
Baro cidden iyi oynuyordu. Çocuk topu kaptığı gibi bizim kaleye koşuyordu. Tazı hızındaydı mübarek.
“Kral geldi! Yol açın ezikler!” diyerekten bizim takımdakileri teker teker geçiyordu.
Şutu çektiği anda ben kaleye doğru koştum. Baktım kimse bir şey yapamıyor. Kalecinin zaten önceden bir kalecilik denemeyimi de yoktu. Hepsi forvetti sonuçta. Forvet ne anlar kalecilikten?
Baro denen tazı, şutu hızla çekmişti.
Top kaleciyi geçip ağlara giriyordu ki? Fırtına gibi hızımla topu ayağımla geri çevirdim. Top kaleden uzaklaşmıştı.
Herkes şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
“Burada kimseye oyun yok!” diye bağırdım.
Maç daha yeni başlıyordu...
Bizim takımdakiler beni tebrik ettiler.
“Düzgün oynayın olum. Kafanızı kıracağım şimdi. ” dedim onlara karşı. “Ayağım kırılacak sandım bir an, çocuk taş gibi vurmuş topa.”
Maç kaldığı yerden devam ediyordu. Bizim takımdakiler en azından idare ediyordu. Bachira ’ya bile çalım atıyordu la çocuk. Böyle bir çocuk bize neler yapmaz.
Ama sonra beni çok sinirlendirecek bir şey oldu.
Isagi topu karşı kaleye götürürken, bizim takımdaki Kunigami topu Isagi’den çaldı.
Benim gözlerde bir bozukluk vardır diye tekrardan bakmıştım ama doğruydu.
“Kendi golümü atacağım ve en çok puana ben sahip olacağım!” diye bağırıyordu.
Birden diğerleri de onun arkasından gitmeye başladı.
Karşı takım yerine kendi takım arkadaşlarından topu çalmaya çalışıyorlardı.
Kendi pozisyonlarını bırakıp koşmaya başladılar.
Bachira ve Isagi sadece öylece bakıyorlardı. Ha bir de Chigiri.
Kunigami, şut çekmişti ama top kaleden geri sekmişti. Ayağının ayarı da yoktu bu çocuğun.
Geri bizim bölgeye geldiklerinde.
“Siz ne yapıyorsunuz? Eğer böyle yapmaya devam ederseniz gol yiyeceğiz. Mallık yapmayın.” dedim sinirle.
“Üzgünüm Sakura ama ben kendim için bir tane gol atacağım.” dedi Kunigami.
Bense daha da sinirlenerek, “Nah atarsın!” dedim.
“Futbol,bireysel bir oyundur.” dedi aralarından biri.
“Hah! Bireyselmiş. Futbol takım oyunudur.Bunu o koca kafanıza soksanız iyi olursunuz. Gol yersek, üstelik sizin bu davranışınız yüzünden gol yersek? Korkun benden.” diyerek kendi yerime geçtinm.
Baro’nun atağıyla maç heyecan kazanmıştı. Çocuk kendine kral diyip duruyordu. Bizi de küçük görmeyi ihmal etmiyordu tabii.
Durduğum yerden ayrılmıştım yoksa gol yiyecektik.
Bachira topu kapmayı başarmıştı. Isagi’ye atacakken, Baro topu kapmıştı.
Eyvah! Bachira ve Isagi bu durumda kör noktada kalıyordu. Diğerleri zaten kendi dertlerindeydi.
Şu durumda Baro ’nun önünde sadece ben ve kaleci kalmıştı.
Az önceki gibi onu durdurabilirdim. Bende karşı atağa geçmiştim.
Topu ondan alacakken hiç beklemediğim bir şey oldu ve bana çelme taktı. Yere yüz üstü yapışmıştım. Halen ne olduğunu idrak etmeye çalışırken, düdük çalmıştı. Karşı takım sevinçle bağırıyordu.
Baro gol atmıştı. Sarı kart yiyeceğini bile bile bana çelme takmıştı.
Yerimden kalktım.
Baro efendiye iyi bir ders versem iyi olacaktı.
655 kelime oldu.✌
Bu arada hangi takımlısınız? Ben Fenerbahçe 💛💙
Vote ve yorum atmayı unutmayınız!!!!!!!!!
Bu bölüm uzuuuuuuuuun uğraşlar sonucu atılmıştır. Yazarınız sinir krizi geçirmiştir*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakura's -Blue Lock☆
Fiksi PenggemarBlue Lock projesine bir kız katılmış olsaydı neler olurdu sizce? Sakura'nın hikayesini okumaya var mısınız?