ᵐʸ ᵍⁱʳˡᶠʳⁱᵉⁿᵈ'ˢ ᵇᵒʸᶠʳⁱᵉⁿᵈ sᴏᴜᴋᴏᴋᴜ

11

"Hâlâ sadece su içmek istediğinize emin misiniz?"

Chuuya koskoca mekanda kocaman masaya oturmuş ve saatlerdir sipariş vermek yerine masadaki suyu içmeyi tercih etmişti. Aslında tercih pek onun sayılmazdı, parası yoktu.

Garsonun bunun farkında olduğunu sesindeki tınıdan anlayabilirdiniz. Defol git der gibiydi.

"Imm, ben aslında--"

"Kırmızı şarap!" Güzel bir kadın yanına oturmuş ve devam ettirmişti. "İkimiz için olsun"

Chuuya daha cevap verememişti ki garson bir anda ortadan kayboldu.

"Bak bunu ödeyebileceğimi sanmıyorum ve..."

Kızıl saçlı güzel kadın biraz kıkırdadı.

"Önemi yok, ben öderim."

Chuuya neden durduk yere böyle bir kadının onun yanında oturduğunu anlamamışçasına baktı. Gerçi bu tarz mekanlarda rastlanmayacak bir olay değildi. Hemde bu saatte.

"Açık konuşayım, ilgilenmiyorum."

"Öyle bir niyetim yok zaten, sadece senin gibi tatlı birinin neden tek olduğunu merak ettim."

Turunculu kafasını masaya yaslamış ve yüzünü kapatmıştı.

"Kes şunu, hep böyle yapıyorlar."

"Ne yapıyorlar"

"Önce ilgilenmiyormuş gibi yapıp beni kendilerine bağlıyorlar ama sonrasında aslında benim sapığım olduklarını öğreniyorum"

Kadın yüksek sesle gülmüştü.

"Sorumun cevabını verdiğin için teşekkür ederim. Anlıyorum, sevgilinle ayrılmışsın."  Kafasını karşısındaki bedene yaklaştırıp fısıldadı. "Kız mıydı, erkek mi?"

Chuuya panikle kafasını kaldırdı.

"O kadar belli mi?"

"İkinci sorumu da cevapladığına göre öyleyse 3. ye geçelim. Adın ne?"

"Pftt, nerden çıktın ki şimdi?" Kısa bi sessizlik oldu. "Nakahara... Chuuya"

"Ve benimki de; Ozaki Kouyou. Memnun oldum"

Chuuya kafa sallamış ve önündeki bardağa bakıp kafasına dikmişti.

Çok sevdiği bu içeceği her zaman içme fırsatı bulamayacağını bildiği için tekrar tekrar içti.

"Yavaş olsana! Hemen sarhoş olmak mı istiyorsun."

"Ben sadece..." Gözünün önüne gelen tutamlardan dolayı önünü tam göremese de karşısındakine bakmaya çalışarak konuştu. "Keşke... Bu boktan yalanın içinde yaşamaya devam etseydim"

Kouyou kadehini kaldırmış ve sakince bir yudum almıştı.

"Cehalet mutluluktur, değil mi?"

Chuuya duyduğu bu cümleyle gözlerini kocaman açmış ve sertçe yutkunmuştu.

Alkolün etkisi onu daha da duygusallaştırırken ağlamak istemiyordu. Şuan tek istediği huzurlu hissetmekti.

"Ondan nefret etmeliyim değil mi? Boktan birisi.... Sapığın teki hatta."

"Ve buna rağmen hâlâ aşıksın."

Chuuya kafasını masaya yasladı ve gözlerini kapattı. "Hepsinin bir rüya olması için uyuyacağım" Sanki bir restoranda olduğunu unutmuş gibiydi.

Kouyou sakince ayağa kalkmış ve yarı uyanık olan turunculunun yanına gidip ellerini saçlarına götürmüştü.

"İyi uykular... Uyandığında Dazai'yi ziyaret et. Seni özledi..."

Chuuya kendimi uykunun kollarına o kadar vermişti ki duyduğu şeylerin rüya mı yoksa gerçek mi olduğundan emin değildi.

Sabah onu neyin beklediği hakkında hiçbir fikri yoktu. Ama öğrenecekti.

#######

Hiç var olmamış olmak istiyorum, ölmek değil .