ᵐʸ ᵍⁱʳˡᶠʳⁱᵉⁿᵈ'ˢ ᵇᵒʸᶠʳⁱᵉⁿᵈ sᴏᴜᴋᴏᴋᴜ

14

Siz yorum yazacaksınız diye ben dilenci oldum

~

Dazai hastaneden taburcu olmuş ve birlikte eve gelmişlerdi.

"Chuyaaaa~ beni sırtında yatak odama kadar taşımak zorundasın"

"Git başımdan aptal."

"Ama bacağım hâlâ çok acıyor..."

Dazai yüzündeki yalandan üzülmüş ifadeyi kullanarak onu ikna edebileceğini biliyordu. Bunu her zaman başarırdı. Öyle de oldu.

"Pekala... Ama sadece yaralı olduğun için!"

"Yaşasın sevgilim beni taşıyacak!"

Bunu demesiyle kısa süreli bir sessizlik oluştu.

"N-neyin?"

"Ah kusura bakma, kölem demeliydim"

"Seni--"

Dazai susması için onu yavaşça öpmüş ve geri çekilmişti. Daha sonra çenesinden tutarak devam etti.

"Hadi şimdi gidelim, istersen orda devam ederiz"

~

Birlikte sırtlarını yatak başlığına yaslamış içki içerken bir yandan da birbirlerine küçük itiraflar yapıyorlardı.

Elindeki şişeyi kafasına dikmeden önce konuştu kahveli.

"Üvey ablam, ama kendisiyle pek aram yoktur"

Chuuya o gece kendisiyle konuşan kadının kim olduğunu öğrendiğinde şaşırmıştı. Dazai bir ablası olduğundan hiç bahsetmemişti.

"Sırf senin mutluluğun için gelip tüm gece boyunca beni ikna etmeye çalıştı ve bence..."

"Herneyse bu konu hakkında konuşmayı pek sevmiyorum... Hadi sıra sende. Bir şey itiraf et.

Pek konuşmak istemediği belliydi, bu yüzden Chuuya pek ısrar etmemeye karar verdi. Ve kendiside içkisininden bir yudum aldıktan sonra devam etti.

"Sen hastanedeyken 2 tane piyango bileti almıştım"

"Yani"

"Yanisi yok. Belki tutar da zengin oluruz falan ne bileyim."

Dazai duyduğu cümleye gülmeye başlamıştı. Açıkçası amacı pek dalga geçmek değildi, sadece mutluydu ve bu yüzden gülüyordu. Hayal kurması çok güzeldi, ortak hayal kurması daha da güzeldi.

İlerleyen saatlere kadar bu şekilde konuşmaya devam etmişlerdi. Ve içki etkisini göstermeye başlamıştı.

Birlikte yatağa uzanmış sebepsiz şekilde saçmalıyor ve gülüyorlardı.

"Senin saçların niye turuncu?"

"Senin boyun neden bu kadar uzun"

"Dondurma sever misin?"

"Sadece banyo yaparken"

"Sana daha önce çok seksi olduğunu söylemiş miydim?"

Her ne kadar sarhoş bile olsalar bu cümle ortamı değiştirmeye yetmişti.

Chuuya hafifçe yattığı yerden doğrulmuş ve hala uzanan Dazai ye doğru bakmıştı.

"Öyle miyim?"

"Hıhımm"

Turunculu olan yavaşça diğerinin kucağına oturmuş ve gayet ciddi bir ifadeyle ona doğru bakmıştı.

"Köpeğim misin?"

"Elbette ha--"

Dazai yediği tokatla gözlerini büyüttü.

"Öylesin"

Chuuya nın gözleri koyulaşırken, kahveli olan sırıtmaya başladı.

"Eh öyleyse bana bir iz bırak hadi. Böylece herkes kime ait olduğumu anlayabilir."

Bunun üzerine üstündeki beden onun boynuna doğru eğilmiş ve yavaşça öpmeye daha sonrasında da hafifçe ısırmaya başlamıştı.

Kahveli hafif bi inleme bıraktığında Chuuya geri çekilmiş ve göz göze gelmişlerdi. O gerçekten çok güzeldi.

Kısa süreli bakışmanın ardından Dazai bir anda Chuuyayı altına almış ve bileklerini sıkıca başının üstünde birleştirmişti.

"Eğlenirken çok güzel gözüküyordun... Ama sıra bende." Demişti ellerini vücudunda gezdirirken.

Ve karşısındakinden bir tepki alabilmek için kendini ona doğru bastırdı.

"Mhm~ h-haklısın bazen sıra köpeklere gelmeli"

Dazai daha çok sırıtırken kafasını onun boynuna götürmüş ve bu sefer o da bir iz bırakmıştı.

Daha sonrasında elini turunculunun bileğinden çekip onun çenesinden tuttu. Ve onay almak istercesine ona baktı.

"Seni daha fazla hissedebilir miyim?"

Cevap niteliğinde Chuuya sadece başını evet anlamında sallamıştı.

Bunun üstüne yoğun bir şekilde öpüşmeye başlamışken ikisininde elleri rahat durmuyordu. Aynı zamanda Dazai konuşmaya devam ediyordu.

"Gece boyunca adımı seslen olur mu?"

#####

Benden bu kadar tskler