Kapıya vurulan ilk vuruş, tüm gücün sinirin ve öfkenin kullanılışıydı .
"Dazai!"
İkinci vuruş daha yumuşaktı, ilkine kıyasla daha çok duygu ve kalp kırıklığı içeriyordu.
"Aç kapıyı..."
Chuuya umutsuzca yumruğunu kapıya yaslarken gözlerini sıkıca kapattı.
Çok yorulmuştu, her şeyden. Kırgındı, üzgündü, sinirliydi... Tüm bu olanların ana nedeni olmak yıkıcıydı.
Beklemediği bir şekilde kapı açıldığında gözlerini cevap istermişçesine önündeki kahveliye dikti.
Bi açıklama istiyordu, hepsinin çok mantıklı bir nedeni olmasını. En önemlisi de, inanmak istiyordu.
Ama dinlemeden önce öfkesine yenik düşmüş ve yumruğunu atmıştı.
Dazai bir kaç adım geri sendelese de hala bir tepki vermemişti. Bunun üzerine ikinci bir yumruk daha yedi.
Chuuya onun yakasına yapışıp ittirdiğinde koltuğa düştüklerinin ve kapının açık kaldığının farkında bile değildi.
"Neden!" Bir yumruk daha. "Neden! Cevap ver!"
Bir anda duraksadığında ise Dazai sadece gülümsemişti.
"Bu güzel ellerinle bana vurmanı değilde boğmanı isterdim"
Bir yumruk daha.
Dazai öksürükleri arasında konuşmaya çalışıyordu.
"Hâlâ vurucak mısın?"
"Hayatımı yıktın!"
Demişti Chuuya onu bırakıp koltuğa otururken. Ellerini başına yerleştirmiş ve sıkmıştı. Gergindi.
"Ah hadi ama Chuuya, sadece bir kız..."
"Kes senini! O benim hayatımda değer verdiğim tek insandı."
Turunculu gittikçe daha da gerilirken Dazai ise çok sakindi. Hatta sinirliydi, hâlâ o kızı düşünmesi onu çok sinirlendiriyordu. Kendisi daha iyiydi ve bunu biliyordu.
"Hm çok acıklıymış. Bitti mi?"
Chuuya derin bir iç çekmişti. "Neden yaptın bunu"
"Senin için."
Demişti Dazai gözlerinin içine bakarken. Çok ciddi ve sakindi.Chuuya hışımla ayağa kalkmış ve ona doğru bakmıştı. "Öyleyse ben yokum"
"Beni sevdiğini biliyorum"
"Cehenneme kadar yolun var"
Demişti kapıdan çıkarken. Arkasına bakmamış ve hızla uzaklaşmıştı. Kafasını dağıtması ve uzaklaşması gerekiyordu. Sanırım bu geceyi dışarda geçirmeliydi.
~
Kapısını kapatma gereği bile duymamıştı kahveli. Bir kişinin daha geleceğini biliyordu. Ve kapıyı açmaya hali yoktu.
Sadece önündeki şişeye uzanmış ve kafasına dikmişti. Kafasında şarkısını mırıldandıyor ve açık kapıdan gelen rüzgarın etkisiyle canlı hissediyordu.
Kapıdan gelen sesleri duyduğunda gülümsedi.
"Beni mi bekliyordun?"
Dazai duyduğu sese sadece kafa sallamış ve gülümsemeye devam etmişti.
Karşısındaki beden cebinden silahını çıkarıp Dazai ye doğrulttu ve devam etti.
"Peki bunu bekliyor muydun?"
"Hâlâ çok sıkıcısın Saya. Ve Chuuya için uygun değilsin. Sence o beni öldürmeni ister miydi?"
Kız daha çok sinirlenmiş ve tavana bir kurşun sıkıp devam etmişti.
"Bunu herhangi birinin sevgisi için değil, kendime olan saygım için yapıyorum! Cezanı çekmeli ve gebermelisin!"
"Durma" arkasına yaslanmış ve devam etmişti. "Öldür beni, elindeki o ruhsatsız silahı da arka bahçeye göm hatta. Ve hapse gittiğinde de... Bunun benim sayemde olduğumu hatırla"
Büyük bi ses duyuldu.
Tek bir kurşun Dazai nin bacağına gelmişti.
"Midemi bulandırıyorsun"
"Sende benim"
Kız emin adımlarla arkasını dönüp yürümeye başlamıştı. Eğer yaşamayı istiyorsa zaten kendi bacağını kendisi sarabilirdi.
Her türlü verdiği acı intikam için yeterli sayılırdı.
##
Boylehayatinanasinisikeyim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᵐʸ ᵍⁱʳˡᶠʳⁱᵉⁿᵈ'ˢ ᵇᵒʸᶠʳⁱᵉⁿᵈ sᴏᴜᴋᴏᴋᴜ
Fanfiction"Ne o? Benimle aynı yatakta yatacağını mı düşünmüştün yoksa?" #1 soukoku 3/2/2023 #1 dazai 9/3/2023