İstek

58 11 2
                                    

Başımın ağrısıyla bir sandalyede bağlı şekilde uyandım. Kafam karışıktı. Anılarımı hatırlamaya çalıştım. Bu sırada gözlerimle etrafı tarıyordum. Toplantı odası gibi bir yerdeydim. Odadaki kırmızı duvarlar bazı çocuk resimleriyle süslenmişti. Pencerelerden gelen hafif ışık odanın havasını değiştirmişti. Önümde ise büyük bir masa duruyordu. Üstündeki belgeler etrafa saçılmış gibiydi. Aynı şekilde taht tarzı koltuğuna kurulan biri vardı. Elindeki dolma kalemi çevirip duruyordu. Saçları omzuna kadar geliyordu. Yanındaki kız Sarı saçlı ve ufak tefek bir şeydi. Tatlı bir yapısı vardı ama konuşmaları bunun tam tersini gösteriyordu.
Yanıma baktığımda Dazai'ı gördüm. Yüz hatları yorgun olduğunu belli ediyordu. Saçları havalandırmadan gelen havayla hareket ediyordu. Ciddi anlamda yakışıklıydı ama bu şerefsiz olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Beni buraya getirerek ne halt etmemi istiyordu. Kendime kızmaya başladım. Dazai'ı tanımadan çok kolay hatalar yapmıştım. Bunun tekrar olmamasına özen göstermeliydim. Kafamda plan kurmalıydım ama daha nerede olduğumu bilmezken bunu yapmak beni zorlayacaktı. Ben bunları düşünürken Dazai uyandığımı anlamış olacak ki sırıtarak konuşmaya başladı.
-Mori-san işte size bahsettiğim kız.
Adının mori olduğunu anladığım kişi bana bakarak konuşmaya başladı
-Merhaba Y/n-y/n'idi değil mi- Liman mafyasına hoş geldin. Duyduğum kadarıyla burayı çok sevmişsin görmeden.
-Hiç sormayın Dazai'a yalvardım bana anlatsın diye ama nerede~
-Çok şakacısında.
-Ne yapayım komedyen olmak için doğmuşum. Sizi de eğlendirdiğime göre daha fazla durmayayım. Ne siz zamanınızdan olun ne de ben işimden.
-Olmaz ama öyle daha yeni geldin.
Ayağa kalkıp yanıma yaklaştı. Etrafımda bir daire attıktan sonra konuşmaya başladı.
-Şahsen seni normalde öldürmek istiyordum ama Dazai seni önerdi bana.
-Hmmmm çok sağolsun buradan kalktığım gibi bunun için teşekkür edeceğim. Ve hemen cevabımı veriyorum Hayır.
-Daha sorumu sormadım.
Dedi. Mori sırıtarak başını eğdi ve cümlesine devam etti
-Eeeee Y/n. Sorum neydi bana da söyler misin?
Derin bir nefes alıp gözlerinin içine bakarak konuştum.
-Tabi ki. Bana mafyaya katılıp katılmayacağımı soracaktınız. Sonra bu bir soru değildi diyip tehdit edecektiniz. O da olmazsa burada öldürme emri verecektiniz. Dazai beni öldürmez. Büyük ihtimalle farklı birine vereceksiniz. Ben ilk soru aşamasını geçmek istiyorum. Beni nasıl tehdit edeceksiniz onu merak ediyorum. İnsanların beni tehdit ederken girdikleri hallere bayılıyorum.
Ben bunları korkmadan söylerken Dazai'ın sırıtışı artmıştı. Mori ise duyduklarından çok memnun gibiydi. Konuşmaya başladı.
-Dazai haklıymışsın. 5 dakikada çok eğlendim. Tebrik ederim bir görevi daha başardın çıkabilirsin. Ve sen Y/n ben de bu klişeleri atlamak istiyorum. O zaman şöyle yapalım seni biraz yalnız bırakıp düşünmeni sağlayalım. Ne dersin?
-Düşüncemin bir şeyi etkileyeceğini düşünmüyorum.
Mori bu duyduğu şeyle sandalyesine döndü. Bana bakıp sırıtıp duruyordu. Üffff bunlar tamamen çıldırmışlardı.
Dazai kapıyı açıp çıkarken bir kaç kişi içeriye girdi. Benim gözümü siyah bir bezle kapatıp götürdüler.
Dazai gözünden
Bu olayları seviyordum. Beni eğlendiriyordu. Ölmemek için yalvarmaları, terler döküp ne yapmam gerek diye düşünenleri görmek. Ama bu bana ayrı bir haz vermişti. O sıra dışı cevapları sevmiştim. Ben Chuuya'nın yanına geldiğimde o çoktan bir şişe şarap'ı bitirmiş ikincisine geçmişti. Tanrım çok fazla içiyordu. Önümdeki koltuğa oturduğumda bana sinirle baktı.
-Haaa Dazai (Burada chuuya'nın sesini duymuş olabilirsiniz. Ben yazarken duydum.)
-Nasılsın Chuuya-kun~
-Sen gelmeden daha iyiydim.
-Neyse~ sana haberlerim var.
-Ne haberi?
-Şu dövüştüğün ama kaybettiğin avukat var ya. Şu an burada.
-Ne. NE!?!?
Chuuya hemen kalkarak hızla yürümeye başladı. Yavaş yavaş gücünü açığa çıkardığını gördüğümde hemen yanına gittim. Ve bileğinden dokundum.
-Olay çıkartma Chuuya-kun~
-ŞEREFSİZ. NEDEN YAPTIN BU NU. ONDAN İNTİKAMIMI ÇOK SERT ALICAM.
-Ben olsam sakin olurdum. Mori bayıldı çünkü Y/n-chan'a.
-LANET GİRSİN.
Sinirle yanımdan ayrıldı. İyi tarafından bakalım. Tüm alkol şişeleri bende kaldı.
Y/n gözünden
Daha kaç saat burada duracaktım bilmiyordum. Çok canım sıkılmıştı. Gücümü kullanamayacağımı biliyordum. Gücümü kullanmadan buradan kaçamayacağımıda. Düşünüp dururken aklıma bir anda bir fikir geldi. Kabul etsem ne olur? Abim zaten sözümü bozduğumu düşünüyordu. Hem davayı da çözmüştüm. Bu Dazai deneni de tek başına bırakmak istemiyordum. Nedense olaylar çok karışacak gibime geliyordu. Hem de eğlenceli olmaz mıydı? Tanrı aşkıma. Uzun zaman önce zaten böyle bir yerde çalışmıştım. İşlerin nasıl yürüdüğünü biliyordum. Gidip kabul ettiğimi söylesem ne olurdu ki? Eğlenmez miydi?
Ben bunu düşünürken kaldığım siyah odaya biri daldı. Kafam yere eğilmen konuştum.
-Dur bari hemen öldürme.
Chuuya yüzü sinirden kızarmış bir halde bana bakıyordu. Sinirle atıldı.
-SENİ PİÇ.
Sözünü kestim
-Şimdi ağzımızı bozmadan konuşalım. Ve seni duvara çarptığım için özür dilerim. Sen konuşmadan söylemem gereken bir şey var. Acaba Mori-san'ı buraya çağırır mısın?
Chuuya şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu. Yaklaşık 1 dakika sonra odadan çıktı. Yine yaklaşık 4 dakika sonra mori ile geri döndü.
Mori yüzüme bakıl konuştu
-Evet Y/n. Seni dinliyoruz. Cevabın hala hayırsa Chuuya-kun öldürmek konusunda çok istekli.
Gözlerine bakarak konuştum.
-Kabul ediyorum. Liman mafyasına katılacağım.
Morinin yüzündeki sırıtış artarken chuuya şaşkınca bana baktı. Gülümseyip chuuyaya bakarak konuştum.
-Sizinle çalışmak için sabırsızlanıyorum. Çok eğleneceğiz.

Bu bölüm biraz kısa oldu. Gelecek bölüm bunu telafi edeceğim. İyi günler dilerim. Umarım beğenirsiniz.

Bungou Stray Dogs x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin