Fallen Star | Taekook

6|biraz tavuk ve tatlı

Yugyeom ve Jimin'i tanıştırdıktan sonra çok beklemeden yemekhaneye geçmiş önlerde olmasına rağmen küçük olduğu için çok da yer kaplamayan bir masaya oturmuştuk Jimin ile.Karşımızdaki ve hemen uçtaki iki sandalyede boş kalmıştı.

Biz tabaklarımızı almıştık ama Yugyeom ile sözleştiğimiz için ikimizde başlamak istememiştik.pekala yakın falan değildik ama Yugyeom'un kötü biri ya da art niyetli biri olduğunu düşünmüyordum.Derin bir nefes alarak arkama yaslandım.Bir beş dakika daha gelmezse kesinlikle fikirlerim değişecekti.

Jimin de sıkılmış olmalıydı,sürekli bir şeyler sorup duruyordu.
"Jungkook,Komutan Kim ile ne yaşadığınızı anlatacak mısın? Ben çok merak ediyorum da."
Göğsümde bağladığım ellerimi gevşeterek Jimin'e döndüm.Belki ilerde anlatabilirdim ama şu anda ne ben istiyordum ne de tam manası ile Jimin'e güveniyordum.Yanlış anlaşılmasın sadece biraz zaman gerekiyordu.

"Bilmiyorum,bu konuyu pek sevmiyorum.Belki daha sonra?"
Anlayışla gülümsediğinde tatlı gelen yanaklarını hafifçe sıktım.Bu hareketime o da şaşırmış olsada bir şey demeyerek sadece gülümsedi.Çok da geçmeden gülümseyen yüzünden bir şey eksilmemiş ifadesiifadesi ve sarı saçlarının duş aldığını belli edercesine olan parlaklığı ile Yugyeom gelip karşımıza otururken havasının bile insana iyi geldiğini fark etmiştim.

"Ben geldim.Çok bekletmedim umarım.Duş almam gerekti.Antremandan sonra birkaç iş kilitlenmişti de."
Çocuğun sesinden anlaşılan yorgunluk bir an için merhametimi sızlatırken yutkundum.Burası gerçekten yorucu geliyordu.Belki biraz daha samimi olsaydık ona yardım isteyebileceğini söylerdim ama şimdilik pek de yakın sayılmazdık.

"Açlıktan saniyeler çarpı beş geçiyor.Ne kadar bekledik emin değilim."
Jimin'in isyanına kıkırdamadan edemedim.Acıktığını biliyordum zaten.Taehyung ile depoda kilitli kaldığımızdan atıştırmaya vakti olmamış bir de üstüne üstlük her yerde beni aramıştı.

Yugyeom da Jimin'in haline gülerken tabağını biraz daha önüne çekmiş ve başlamamız için bizi beklemişti.Biz de onu beklediğimizden üç kişi gergin gergin birbirimize bakmaktan başka bir şey yapamamıştık.
"Şey afiyet olsun o zaman."
El atmam gerektiğini fark edip ilk kaşığı ben yiyeceğimi düşünürken sanki yıllardır bu anı bekleyen Yugyeom ve Jimin bir anda paldır küldür yemeye başlamıştı.Kaşlarım havalandı hem kibar hem de biraz açlardı,yeni arkadaşlarımın keşfettiğim bir özellikleri de bu olmuştu.

Yemek yerken birkaç konu açılmış,ortalara doğru saf açlıkları geçmiş olacak ki yavaşlamışlardı.Nereli oldukları,askerlik dışında ne meslek yaptıklarını falan öğrenmişim.Aslında çok da sıkıcı ve yalnız geçmemeye başlamıştı burası.

Yugyeom askerlikle ilgili gerçekten komik olduğunu düşündüğüm bir anısını anlatırken ne zamandır bu kadar gülmediğimi düşünüyordum.Üstelik Jimin de çok sevmiştim bu üssümüz olmasına rağmen fazlaca sevimli olan çocuğu.Benim yanımda oturan Jimin artık gülmekten kafasını masaya yaslamış nefes almaya çalışıyordu,iyi ki köşeye oturmuştuk.Bu sesimize rahatsız olabilirlerdi.

Parmaklarımı göz kenarlarıma götürüp hafifçe silerken kaldırdığım başım var sulanmış gözlerim bir anda Taehyung ile kesişmiş ne yapacağımı bilemeyerek yüzümdeki büyüklüğüne mübalalar yapılacak sırıtışı hızlıca silmiştim.

Siyah bir tişört ve altında da bu takımın eşofmanı dururken hoş göründüğü elbette aşikardı.Elinde tuttuğu yemek tepsisi ve yüzümü turlayan bakışları ise ne yapacağımı bilemezcesine hareket edememe sebep oluyordu.İfadesiz yüzünden geçen saliselik endişe bir anda kaybolup masadaki Jimin ve Yugyeom'a baktığında bakışlarımı Jimin'e döndürdüm.