11|mekik,su ve karmaşıklıklar

415 53 8
                                    

🎀

🎀

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Bölümü okurken dinlemelikler
🌚film out
🌚atlantis/seafret
🌚ultraviolence/lana del rey







Önceki bölüm

"Hii benim üzerimdeki şurada hemen. "
Arkamı dönüp askılıktan aldığım badiyi giyerken Taehyung'un gözünün önünde olmaktan heyecanlanmıştım ve normalden daha uzun sürede giymiştim.Ben giyinene kadar da Taehyung ayağa kalkmış kapıyı açmak için bitirmemi beklemişti.
"Beni öptünüz."
"Seni öptüm."
"Beni birkaç kez öptünüz."
"Evet jungkook birkaç kez öptüm."
"Ama neden?"
"Öyle yapmak istedim."

Ve tekrar yanağıma ufak bir öpücük kondurmuş cevap vermemi bile beklemeden kapıyı açıp çıkmıştı.Arkasında sabaha göre hatta birkaç gün önceye göre bile daha karmaşık bir Jungkook bırakarak.

*****

Saçlarımdaki ve yüzümdeki suyun tamamı akana kadar Taehyung'un beni bıraktığı kabinde öylece durdum.Kıpırdamaya tenezzül etmem bile dakikalarımı almıştı.Bu anı yakınlaşma da neydi böyle,neden bir anda özür dileyip yıllar önce olduğu gibi yakın davranmıştı?

Ya şimdi böyle davrandıktan sonra tekrar aynı şekilde soğuk davranmaya devam ederse ne olacaktı? Sevdiğim adamın dudaklarını yıllar sonra yüzümün ayrıntıların da hissetmişken nasıl olurdu da tekrar bana ezeli düşmanı gibi davranmasını izlerdim?

İç çekerek omuzlarımı düşürdüm,Kim Taehyung bana bu hayatta hem en karmaşık hem de en net şeyleri bir arada yaşatan yegane şeydi.Benden haz edip etmediğini anlamak imkansız derecede karmaşıkken ona olan sevgimin netliği ise beni bir nebze korkuturdu geceleri düşünürken.

Daha fazla burada durmak anlamsızdı ve bir gün önceki Taehyung,çok geçen vakit için oldukça sinirlenebilirdi çünkü beni dışarıda bekleyeceğini söylemişti.Antrenman başlayalı epey olmuş olmalıydı.Kapının kolunu çevirerek kapalı yerden dışarı attım kendimi,hole bıraktığım çorapları ve ayakkabıları biraz uğraşarak giydikten sonra kaldığımız odalardan daha büyük olan ve banyo olarak kullanılan yerden çıkarak sonunda bastığım toprak zemin ile etrafıma bakındım.

Kenarda beton duvara yaslanmış elinde tuttuğu telefon ile ilgileniyordu.Yüzü genelde olduğu gibi durgun ve ifadesizdi.Mimiklerini ve ifadelerini anlayamayıp yorumlayamamaktan nefret ediyordum ki uzun süredir onu çok da duygu yüklü görmüyordum,az önce kabinde gördüğüm ufak pırıltılar bunun dışındaydı.Beni umutlandıran ufak pırıltılar.

Ayağımdan çıkmaması için sıkıca bağladığım postallarımın çok ses çıkarmaması için çaba sarf etsemde yanına ilerlerken bakışları çevik hareketlerle bana dönmüştü.Dikkatli biri olduğunu inkar edemezdim. Yavaş adımlarla yanına ilerlerken, o da son derece bir sakinlikle telefonu cebine koyarak dikkatini bana vermişti
"Geciktin asker."
"Üzgünüm efendim,postallarımı bağlamam uzun sürüyor da."

Fallen Star | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin