save our memories

561 67 28
                                    

"Eminim çünkü korumak istiyorum ben de, ilk ve son aşkımı.."

- 🍂 -

"İlk ve son aşkın..?" Diye sordu Jisung ama Minho cevap vermedi. Aslında ne cevap vereceğini düşünüyordu ve düşünceleri Jisung'a daha sıkı sarılmasını sağlamıştı.

Minho sıkı sarıldığı için canı yandı Jisung'un, bu yüzden sızlandı. Minho da hemen geri çekildi ve sorunun ne olduğunu sordu.

Jisung bir şey olmadığını söylese de Minho onun gömleğini kaldırdı ve karnına baktı. Morluk içindeydi her yeri. Dönüp sırtına da bakacaktı ki Jisung durdurdu onu. "Yapma... lütfen."

Merak etse de durdu Minho. Onu böyle gördükçe sinirlense de elinden bir şey gelmezdi. Arka tarafta muhtemelen Jisung'un göstermeye, kendinin de görmeye hazır olmadığı şeyler vardı.

Yanda ışıkların yandığını farkedince hemen doğruldu ve Jisung'u sağlam olan kolundan tutup kapıya doğru koştu. Kenardaki arabasının arka koltuğunun kapısını açtı ve ekledi. "Şimdilik orada uzan, şehir dışına çıkarsak polislerin çevirmede seni görmemesi daha iyi olur. Yoksa Hyunjin peşimize düşer."

Jisung dediği gibi geçti arkaya ve uzandı. Minho da bagajdan ince bir battaniye çıkardı ve  jisung'un üzerini örtmek için eğildi. Bir an Jisung'la göz göze gelmişti. Sonra nefesini verdi ve battaniyeyi onun biraz yüzüne kapattı.

Arabaya binip direkt olarak evinin tam ters yönüne sürdü arabayı. Başta aklından hemen hastaneye gitmek geçmişti ama sonuçta Hyunjin koskoca yarbaydı. Bu Jisung'u aslanın ağzına koymak gibi olurdu.

Onun yerine şehrin çıkışına yakın bir yerde anayoldan çıkmaya karar verdi. Bir kere çevirmeye girdiğinde arkada yatanın eşi olduğunu söylemiş ve zaten polis olduğu için kolayca geçmişti.

İyice uzaklaştıktan sonra durdurdu arabayı. Geçerken bir eczaneye de uğradı ve ilk yardım malzemeleri aldı. Jisung'u kontrol etmek için arkasını döndüğünde onun titrediğini ve ağladığını farketmişti.

Arabadan indi ve arka koltuğun kapısını açıp Jisung'a geldiklerini söyledi. Kalmasına yardımcı olup onun yüzüne bakmaya çalıştı ama Jisung gözlerini yerden çevirmedi.

"Canın yanıyor biliyorum ama yürüyebilir misin?" Diye sordu. Jisung başını onaylarca sallayınca da onu dikkatlice destekledi ve boş araziye doğru yürüdü.

Yine de Jisung çok fazla dayanabilecek gibi değildi. Bu yüzden bir süredir aklını kurcalayan şeyi yapmaya karar verdi. Arabaya doğru adımlayıp plakaları söktü, sonra da tekrar kapıyı açıp girmesi için işaret verdi.

Jisung tereddütteydi. "Bu suç Lee Minho." Dedi. Ama Minho umursamışa benzemiyordu. Plakayı yolun kenarındaki göle fırlattı. Sonra da tekrar arabayı işaret edip ekledi. "Bin Jisung."

Jisung dediğini yapıp bindi arabaya. Ama hiç sinmiyordu içine. Minho'nun hayatını mahvedeceğini biliyordu. Şuan yaralı olmasa mutlaka yalvara yakara da olsa yalnız başına yoluna devam etmek için Minho'yu ikna ederdi. Yine de şimdi elinden gelen tek şey Minho'yu takip etmekti.

Minho arabayı bir süre daha boş arazide sürdükten sonra ufak bir kasaba bulmuştu. Buranın güvenli olabileceğini düşündü çünkü burada yaşayan insanlar bir avuç halktan uzak kasabalıydı.

bad choice/ minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin