forgive me

403 58 38
                                    

"Kabusa geri dönelim..."

- 🍂 -

"İşte böyle, saçma sapan kaçma oyunlarına gerek var mıydı sevgilim? Döneceğin yer yine kürkçü dükkanı değil mi?" Arabada süren sessizliği Hyunjin bozdu. Jisung ağlıyordu. Bu kadar acınası olduğu için hüngür hüngür ağlıyordu.

"Bir kaç gün de olsa çok mutluydum.." diye geçirdi içinden. Kabuslarına karışmış çok güzel bir rüyaydı Minho'yla geçirdiği günler.

Eve ulaşır ulaşmaz hızlıca indi arabadan ve açık kapıdan içeri girip kendi odasına koştu. Ardından yatağa gömdü kendini. Hyunjin bir süre sonra gelmişti odaya. "Kalk bir dakika."

Jisung direkt olarak doğrulup kendisine kolunu uzatınca kaşlarını çatarak sordu. "Ne yapıyorsun?"

"O takip cihazlarından takmayacak mısın?" Jisung'un sorusuyla gülümsedi ve yatağa bir poşet atıp ekledi. "Takmayacağım. Çünkü sen kaçmayacaksın. Yani eğer Minho hyungun hiç bir şeyden haberinin olmasını istemiyorsan."

Jisung başını eğip yere bakınca da genci çenesinden tuttu ve ekledi. "Bırak o sadece beni kötü bilsin. Merak etme, istesen de sana vurmayacağım. Polislerin gözetiminde olduğumuz için uslu bir çift olmalıyız. O poşette ilaçların var."

Hyunjin odadan çıktıktan sonra tekrar yorganın altına girdi Jisung ve uyumaya çalıştı. Ama uyuyamıyordu. Bir süre sonra tekrar odaya biri girmişti, ama içeri giren kişi yatağa oturunca kim olduğunu anlamıştı. Bu Chaeryeong'du. Hemen doğruldu ve bir an gözlerine  baktı.

Chaeryeong'un hüsran dolu ifadesine  bakarak ona mızmızlanamadı başta. Ta ki genç kadın kendisine kollarını açana kadar. Ona sarıldı ve içinden geldiği gibi ağlamaya başladı.

Chaeryeong o ağlarken söylemeden edememişti. "Neden yaptın Jisung?"

"Ben de bilmiyorum.. yakalanacağımı bile bile neden kaçtım? Kaçmayı başardığım halde neden döndüm? Bilmiyorum. Sonuç olarak her zamanki gibi acınasıyım."

"Eğer o kaçtığın gece yakalansaydın Hyunjin seni öldürecekti. Buradaki herkesin sana kıl olduğunu biliyorsun, onlar bile seni bulamasın diye dua ettiler. Çok korktum." Dedi Chaeryeong.

Jisung Hyunjin'in kendine neler yapabileceğindense Minho'yu düşünüyordu. "Bir an gerçekten kurtuldum sanmıştım. Lee Minho beni koruyordu ama korktuğum ve kıskandığım için kendi isteğimle döndüm buraya. Şimdi canım yansa nasıl isyan edeceğim?"

"Böyle olmaz. İnadını bırakta babana söyleyelim." Chaeryeong'un önerisiyle hemen başını reddederce salladı Jisung. "Hyunjin'e kendi günahlarından daha çok güveniyor babam. Benim dediklerime inanmaz."

"Ona o kadar güvense beni bu eve seni kollayayım diye yollamazdı."

"Yine de şimdi onu hayal kırıklığına uğratamam. Burada neler yaşadığımı bilse kahrından ölür. Bu iş bitene kadar dişimi sıkacağım." Dedi Jisung ama Chaeryeong onun bu saçma öngörüsünden bıkmıştı. Ayağa kalktı ve sinirli ifadesiyle konuştu. "Bitmeyecek Jisung. Saçların beyazlayana kadar belki bir gün biter diye beklemeni izlemek istemiyorum."

"Tamam. Söyleyeceğim ama biraz daha bekleyelim. En azından ellerim iyileşene kadar. Kendisini fazla suçlamasını istemiyorum." Dedi Jisung. Chaeryeong da isteksizce başını onaylarca salladı. En azından onu bu kadarına ikna edebildiği için mutluydu.

bad choice/ minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin