4

616 39 23
                                    

Sabah gözüme giren rahatsız edici güneş ışığı ile uyandım. Saate baktım. Alarmın çalmasına daha 15 dakika vardı. Bende alarmı iptal edip duşa girdim. Hâlâ uykuluydum. Ayılmam lazımdı. Okul formasını dolaptan çıkardım ve duşa girdim...

Duştan çıktığımda soğuk hava tenime değdiğinde üşüdüğümü hissettim. Hemen giyindim. Aynada kendime baktım. Makyaj yapmama gerek yoktu. Yüzüm pürüzsüzdü. Sarı saçlarımı düzleştirip aşağıya indim. Babam çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı. Masaya oturdum. Babam elinde iki bardak çay ile geldi. Birini bana uzattığında aldım. Sanki benimle bir şey konuşacakmış gibi duruyordu. Babamı tanırdım. Genellikle benimle kötü bir şey konuşacağı zaman böyle ciddi ve somurtkan dururdu...

"Söyleyebilirsin baba."

"Bir şey söyleyeceğimi nerden anladın?"

"Ben anlarım da sanırım bu kötü bir şey gibi."

"Maalesef. Aslında bu gizli bir bilgi ama seninde bilmeni istiyorum. Bu söyleyeceğim şeyi asla sınıf arkadaşlarınla paylaşmamalısın."

Kafamı olumlu yönde salladım. Bu kadar gizli olan ne olabilirdi ki?

"Kızım buradaki polislerin uzun zamandır aradığı bir mafya var ve şu sıralar aktifmiş. Yani bende eve artık geç döneceğim. Belki gece belkide hiç gelmem. Çünkü onu bir an önce yakalamalıyız. Yoksa önce Busan'ı sonra tüm Kore'yi elden geçirir."

"Tamamda baba. Madem mafyayı arıyorsunuz niye gizli olsun ki. Halkında bunu bilmesi daha iyi olmaz mı?"

"Eğer bu bilgi herkes bilirse mafyada bunu duyacaktır elbet. Sonra burdan başka bir yere gider ve yakalanması daha da zorlaşır. Şu an onun aktif olduğunu biliyoruz ve onu da arıyoruz ama o bunu bilmiyor. Bu yüzden Chaeyoung lütfen ağzından bir şey kaçırma."

"Tamam baba anladım. İnşallah onu kısa sürede bulursunuz. Ben çıkıyorum o zaman."

Babama el sallayıp evden çıktım. Şu mafya konusu içime kurt düşürmüştü. Ya aramızda ise...

Yol boyunca bu konuyu düşünmekten beni kapıda bekleyen Jennie'yi görememiştim.

"Hey Chaeyoung iyi misin?"

"Ahh iyiyim Jennie. Sen?"

"Sağol ama biraz dalgınsın sanki. Bir şey mi oldu?"

"Yok hayır, hadi sınıfa gidelim."

"Bu arada Subin 12/B de imiş. O da dün gelmiş. Sana yalvarıyorum Chaeyoung, lütfen bir daha böyle kavga çıkartma. Eğer okuldan atılırsan bir daha beni göremezsin."

"Tamam Jennie. Senin için bir daha kavga yok. Bu arada dün için Jimin'e teşekkür etmeliyim sanırım. O olmasaydı. O kızı gebertirdim ben."

"Sanmıyorum. Jimin iletişim konusunda zayıf biri. Sadece dün mecbur kaldığı için yardım etti. Bence."

"Öyle diyorsan. Tamam. Hadi sınıfa gidelim. Birde bugün beden dersi var sanırım. Dün Jisoo söyledi bana da."

"Evet. Beden dersleri acayip zor geçer burda. Ona göre hazırlıklı ol."

Gülümseyip koluna girdim ve sınıfa çıktık. Lisa'yı görmemle hemen yanına koştum. Ona sarıldım. Neden bilmiyorum ama sarılmak içimden gelmişti. Sonra Jennie, Jisoo ile yanımıza geldi. Karar vermiştim. Subin ile olayımı anlatacaktım.

My Revenge Is Pain, Jirosé ✔✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin