29

284 27 7
                                    

1 hafta sonra

Tüm olanlardan 1 hafta sonra hiçbir şey olmamış gibi bir kafede oturuyorduk. Ama bu sefer 4 kişiydik. Çünkü Taehyung Jennie'den daha fazla ayrı kalmak istememiş onun yanına gitmişti. Bu kısa zaman diliminde Jisoo'nun Seokjin adında bir sevgilisi olduğunu da öğrendik. Onların adına mutluyduk. Şu an Jungkook, Jimin, Lisa ve ben birlikteydik. Pasta söylemiş ve gelmesini bekliyorduk.

"Nerde kaldı bu pastalar?"

"Daha yeni verdik siparişleri Lisacım."

Dedi Jungkook. Bu sırada Jimin'in uzaklara baktığını fark ettim. Dışarıya bakıyordu. Aslında bana o gün onun hayatına girdiğim için teşekkür etmişti. O günden beri sürekli düşündüm. Bir ihtimal beni seviyor olabilir mi?

Ama çok küçük bir ihtimal? Belki... Ya da hayır.

Doğruyu söylemek gerekirse beni sevse mutlu olurdum. Aslında bende küçük bir ihtimal ondan hoşlanıyor olabilirim. Ama küçük yani küçücük...

"Bak Lisa geliyor."

Dedi Jungkook. Lisa heyecanla gelen pastalara baktı. Onun pastası çilekli, Jungkook'un pastası muzlu, benimki çikolatalı, Jimin'in ise muzluydu. 4 tane pasta dilimi önümüze geldi. Lisa kendi pastasını hemen önüne çekti ve iştahla yemeye başladı. Herkes onun bu haline gülerken bende pastadan bir lokum aldım. Ama hiç yemek yeme havasında değildim. Bu yüzden ikinci lokumu da ağzıma attım ve yemeyi bıraktım.

"Chaeyoung! Pastanı yiyecek misin?"

"Hayır, yemeyeceğim Lisa. Neden sordun?"

"Eheh... Bana vermek ister misin?"

Lisa'nın sorusuna gülümseyip pastamı ona uzattım. Sevinçli bir şekilde pastayı aldı ve onu da yemeye başladı.

"Ben biraz hava almak istiyorum. İçerisi çok kalabalık."

Diyip masadan kalktım ve kafeden çıktım. Karşıda minik şirin bir park vardı. Oraya doğru yürüdüm. Boş bir bank buldum ve oturdum. Sonra derin bir nefes çektim içime. Kulağıma çocuk çığlıkları ve kuş sesleri doluyordu. Minik çocuklar kaydıraktan kayıyor, salıncağa biniyor ve yakalamaca oynuyorlardı. Böylesi bir dünya için fazla günahsızdı onlar...

"Ne düşünüyorsun?"

"AAA... Jimin beni korkuttun."

"Ahh özür dilerim."

"Ahaha sadece şaka yapıyorum Jimin."

Benim ardımdan Jimin'de güldü. Gülünce gözleri kayboluyordu. Acaba gülerken nasıl yürüyor? Gülerken hiçbir şey göremeyince yere düşme olasılığın çok fazla. Acaba yere düşmeden gülebiliyor mudur?

"Chaeyoung? Gene daldın gittin? Gerçekten ne düşünüyorsun? Merak ettim."

"Ben... yok bir şey. Öylesine boş boş düşünüyordum işte."

"Ben şey sormak için gelmiştim."

"Ne sormak için?"

My Revenge Is Pain, Jirosé ✔✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin