Rafe: Boşver onu nankörün tekiydi hep.Isabella: Aklım almıyor o pislikleri benim yerime seçti!
Rafe: Sakinleş. Al biraz bundan iyi gelir
Rafe şuan kafayı iyice bulmuştu ve bana ot uzatıyordu
Isabella: Hayır çek şunu
Rafe: Al hadi iyi gelicek diyorum
Isabella: Sonra burda sızıcam ve beni bırakıp gidiceksin dimi? Kalsın
Rafe: Sızarsan senin sorunun. Ama alırsan sorunlarını unutturur
Elinden aldım ve biraz içime çektim. Haliyle direkt öksürmeye başladım.
Isabella: Şeytan gibisin resmen
Ve o sırıtış..
Isabella: Bu sırıtıştan nefret ediyorum.
Kafasını öne eğdi ve biraz düşündü
Rafe: Neden Sarah'la onlara katılmadın
Isabella: Böyle yaşama şansım varken neden yoksullarla yoksul hayatı yaşayayım?
Rafe: Etrafında kimse kalmadı
Güldü
Isabella: Sanki senin çok kişi var da
Göz devirdim. Sinir ediyordu
Isabella: Resmen Sarah'ı çaldılar
Rafe: Yeter artık Sarah'dan bahsediceksen çık git
Arkamı yaslandım ve kafamı geriye attım. Yanımda bir hareketlilik hissedince gözlerimi açıp yanıma baktım. Rafe dibime girmiş oturuyordu.
Isabella: Napıyorsun?
Rafe: Oturuyorum sen?
Isabella: Bırak artık şunları kafan aşırı iyi şuan farkında mısın
Rafe: Evet
Masadaki tüm ot, tütün ne varsa topladım. Rafe ayaklandı
Rafe: NE YAPIYORSUN!?
Isabella: Seni de kaybedemem Rafe yeter artık. Kullanma bu bokları.
Hepsini havuza attım. Rafe delirmiş gibiydi aynı zamanda çok sinirliydi. Ellerini yüzüne gömmüş öylece duruyordu.
Bir an korkmadım değil.
Rafe: APTAL! APTALSIN ISABELLA. SENİN ÖLÜMÜN BENİM ELİMDEN OLUCAK!
Üstüme doğru yürüyordu. Sanırım sinir krizi gibi birşey geçiriyordu. Bana vurmaya kalkıştığı sırada elini tutup tırnaklarımı eline geçirdim. Çünkü başka türlü durdurumazdım benden kat kat daha güçlüydü. Elini çekip sertçe beni itti ve gitti. Neredeyse havuza düşüyordum. İlk defa bu yönünü görmüş değildim o yüzden ne şaşırdım ne de sinirlendim. Eve gitmek istemiyordum o yüzden Topper'ın yanına gitmek daha iyi olur diye düşündüm.
~~~~~
Isabella: Seni o yoksulla aldatmış!
Topper: Biliyorum! Bir de senin yüzüme vurmana gerek yok
Isabella: Bugün Rafe resmen bana saldırıyordu
Topper: Yine ne yaptın?
Isabella: Hiçbir şey yapmadım Top. Sadece iyiliği için birkaç birşeyi suya attım o kadar.
Topper: Çıldırmıştır
Isabella: Evet çıldırdı. Sarah'ı onların elinden almamız gerekiyor biliyorsun değil mi?
Topper: Sürekli ondan bahsetmek zorunda mısın!?
Isabella: Evet zorundayım o benim en yakın arkadaşım!
Topper: Benim de eski sevgilim!
Isabella: Tanrım! Bugün neyiniz var böyle!
çantamı alıp masadan kalktım. Arabama binip biraz öyle durdum. Bir şarkı açtım ve eve doğru sürdüm.