▪Üç▪ "Jelibon."

4.4K 451 345
                                    

Chanyeol kantinde dolanırken Baekhyun'u arıyordu. Onun yüzünden ceza almıştı ve Baekhyun görevini yerine getirmiyordu. Kirli salonu asla Chanyeol temizlemeyecekti!

Kafasını sağa çevirip yürüyen ego yığınını ararken telefonu titreşmişti. Cebinde ki telefonu sanki masaj işlemi görür gibi kalçasını rahatlamıştı. Gülümseyerek telefonunu eline aldı ve gelen mesaja baktı.

Gönderen; Dae~Daesung~

Mesaj; Chanyeollie~ Barışmaya ne dersin? O gün dediklerim için üzgünüm. ㅜㅜㅡㅜㅜ

Chanyeol kafasını iki yana salladı. Daesung ile ayrılalı bir hafta gibi bir süre olmuştu ve eğer Chanyeol'e dün bu mesajı atsaydı dev olan düşünmeden 'Barışalım.' derdi. Hatta biraz önce de öyle demeyi düşünüyordu ta ki, eli klavyeye gittiğinde gözünün önüne Baekhyun'un sevimli suratı belirene kadar.

Neden hep Baekhyun'u görüyordu ki? Sanki Daesung'a 'Evet' derse kötü hissedecekmiş gibiydi. Düşünceleri her şeyi bozuyordu. Cevap vermek yerine telefonunu geri cebine koyarak Baekhyun'u aramaya devam etmeye karar verdi.

Baekhyun ortalıkta görünmüyordu. Tam geri dönecekken karnı bağımsız bir devlet gibi isyan bayraklarını çekmiş, sesler çıkarıyordu.

Kantinin oraya doğru gitti ve sıraya girdi. Sıra ona gelince kantinde ki yiyeceklere göz gezdirdi. Birden tüm açlığı kaybolmuş gözü jelibona takılmıştı.

"Şurada ki jelibonu alabilir miyim?" diye kibraca sordu görevli kişiye.

Yaşlı kadın ona bir paket jelibonu uzatırken, "Buyur, evladım." dedi.

Chanyeol parasını ödedikten sonra yüzünde ki gülümsemesiyle salona doğru yürürken birden Baekhyun'u gördü.

"Hey," diye bağırdı, "Byun Baekhyun!"

Baekhyun, Chanyeol'ün sesini duyduğunda arkasını döndü ve kendisine bağıran surata baktı. Hadi ama! Bu çocuk sülük gibi nereye gitse oradaydı. Kafasını iki yana salladı, kesinlikle o kepçeyle uğraşıp ayrı bir efor sarf edip kendini yormayacaktı. 'Hıh'layıp geri yoluna doğru yürümeye başladı.

Chanyeol, Baekhyun'un ne yaptığını anlayamıyordu. Kendisini umursamıyorsa yanına giderdi. Yürüyen Baekhyun'un arkasından koşarak kolundan tuttu ve duvara yasladı.

İkisinin de aklında tek düşünce vardı;

'Aynı dramalarda ki gibi, vay be!'

Chanyeol aynı ilk tanıştıkları gün gibi bir elini duvara yasladı ve Baekhyun'un kaçış yolunu kapattı.

Chanyeol "Sen.." diye söylendi seksi ses tonuyla, "Neden bana yardımcı olmuyorsun?"

Baekhyun omuz silkti. Etkilendiği kesindi ama bunu asla fark ettirmeyecekti.

"Çünkü.." dedi alayla Chanyeol'ü taklit etmeye çalışarak, "İstemiyorum. Basit. Bu kadar. Bitti."

Chanyeol kaşlarını çatarak Baekhyun'a baktı. Şu çocuk ne zaman söz dinlemeyi öğrenecekti!?

Chanyeol aralarda olan mesafeyi aza indirdi, "Bitmedi. Gidemezsin. Benimle salonu temizleyeceksin."

Baekhyun gözlerini aşağı indirdiğinde Chanyeol'ün elindeki jelibon paketini gördü,

"Jelibonu bana verirsen yardım ederim."

Chanyeol anlamayan gözlerle karşısında ki miniğe baktığında, Baekhyun bıkkınlıkla, "Elinde ki jelibonu diyorum, bana verirsen gelirim."

"Anladım..." Elinde ki jelibonu Baekhyun'a uzattı, "Al ve benimle gel."

Baekhyun'un jelibonu alacağını öğrendiğinde gözleri parlarken, "Duydun mu?" diye sordu yumuşak ses tonuyla, yüzünü Baekhyun'a daha da yaklaştırarak.

Destiny :: BaekYeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin